Ocak 2016 ~ karekareoyun

English (US) Deutsch Français Русский 中文(简体) Português Italiano 日本語 한국어 Español
Twitter Bird Gadget
slideshow

Men of War inceleme (pc nostalji)

Mükemmel bir 2.Dünya savaşı simülasyon, strateji oyunu.

slideshow

Prototype inceleme (pc nostalji)

Aksiyonu dibine kadar yaşayabileceğiniz harika bir oyun.

slideshow

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme

Kedi köpek kavgalarını değişik boyutta yaşayacağınız farklı bir yapım

slideshow

Senran Kagura Shinovi versus Ön inceleme

Seksi anime dövüşçüleriyle oynamaya hazır olun.

slideshow

Armikrog ön inceleme

Stop-motion ile hayata geçirilmiş süper bir macera oyunu.

slideshow

E.T Armies ön inceleme

Killzone benzeri harika bir fps oyunu.

slideshow

2016 Yılı Güncel Tıkla İlerle Macera Oyunları Listesi (güncellendi)

Macera oyunlarını sevenler için hazırladığım geniş çaplı bir liste

slideshow

Sunset Riders inceleme ( retro arcade game)

Atari salonlarının vazgeçilmez arcade kovboy oyunu.

slideshow

Youtube kanalıma abone olmayı unutmayınız

oyun inceleme,ön inceleme,nostalji,retro ve daha birçok video incelemeyi kanalımda bulabilirsiniz.

28 Ocak 2016 Perşembe

Streets of Rage Remake v5 inceleme (retro arcade game)

Çoğunluğumuz çocukken değişik değişik konsollarda oyunlar oynamışızdır. Atari salonlarından artık sıkılıp evimizde canımız ne zaman isterse oynayabileceğimiz, keyfimiz ne zaman isterse açıp ne zaman isterse kapatabileceğimiz konsollar bizim için çok önemli rol teşkil etmiştir. Sıra beklemek yok. Jeton derdi filan yok, oh ne ala memleket. Gel keyfim gel. İlk başlarda grafikleri çok iyi olmayan oyunları oynuyorduk teknolojinin ilerlemesiyle beraber daha kaliteli konsollarda oyunlar oynamaya başladık.

İşte o konsollardan biri belki de dönüm noktası olan ve çoğumuzun akıllarında yer eden oyunları oynayabildiğimiz sega idi. Street fighter’dan tutunda sunset rider’a marvel vs capcom’dan mortal kombat’a kadar birçok atari salonu oyununu oynayabilmiştik. Belki de en çok sevdiğimiz ve arkadaşlarımızla beraber oynamaktan zevk aldığımız en iyi ilerlemeli dövüş oyunlarından biri ise hiç şüphesiz streets of rage’di.

Tabii işimiz sega’da da zordu, zira belki jeton atmıyorduk ama oyunu kayıt da edemiyorduk ne yazık ki. Onun için continue’lar bizim için çok değerliydi. Her neyse kısa bir açıklamadan sonra gelelim incelememize, streets of rage remake v5 sakın buradaki remake’e fazla takılmayın zira bu grafik anlamında bir yenileme değil. Sadece pc için 3 streets of rage oyununun birleştirilmiş ve birçok extra eklenmiş hali diyebiliriz. Oyunu tek kişi oynayabilmemizin yanı sıra istersek arkadaşımızla takım olabiliyoruz. Eğer iki kişi oynamak isterseniz ve arkadaşınız veya kardeşiniz filan yoksa yardımınıza cpu friend yetişiyor bu mod sayesinde bilgisayar size yardım ediyor ona istediğiniz karakteri verip nasıl davranması gerektiğini bile siz seçiyorsunuz.

Oyunu isterseniz klavye ile isterseniz gamepad ile oynayabiliyorsunuz. Oyunda değişik bölgelerden oyuna başlayabiliyoruz. Ve belli bir bölümden sonra seçim üzerine değişik bölümlerden devam edebiliyoruz. Yine yumruk zıplama gibi tuşlar aynı iken diğer karakteri yakalama ve vurma gibi şeyleri burada da etkin hale getirmişler. Bazen düşmana saldırıyorum diye arkadaşımızı pataklayabiliyoruz. Klasikleşen polis ekibi yardımını da bu oyunda yapabiliyoruz. Oyunda dolu dolu 8 bölüm oynuyoruz ve yine bölüm sonlarında bosslarla savaşıyoruz.

Oyunda en sevdiğim ve herhalde remake olmasının sebebi olan shop’tan birçok şey satın alabiliyoruz. Ama bunun için turlarda epey bir para toplamanız gerekiyor. Turlarda karşımıza gelen bazı karakterleri satın alıp açarak turlarda kullanabiliyoruz. Hile satın alarak turlarda istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. Ve bazı extra şeylerde satın alabiliyoruz oyun bitişleri vs. extra modda ise battle,survivor, boss rush, event ve volleyball gibi değişik modlarıda oynayabiliyorsunuz. Volleyball bir şeye benzemiyor onun için çokta şey yapmayın. Önemsemeyin yani.


Sonuç olarak şimdiye kadar eğer hiç streets of rage oynamadıysanız veya benim gibi sadece ilk oyununu oynayıp bitirdiyseniz işte size tam fırsatı.  3 oyunun paket yapılıp bir dünya yenilik eklenmiş ama grafikleri aynı halinde pc’nizde oynamak istiyorsanız streets of rage remake v5’i sizlere kesinlikle tavsiye ederim. Oyunu indirmek isteyen arkadaşlar tarayıcınıza adını yazın zaten kolay bir şekilde indirebilirsiniz. Boyutu da çok büyük değil ayrıca oyun kurulu halde onun için pek zahmet çekmeden oyunu oynayabilirsiniz. Hepinize iyi oyunlar.






27 Ocak 2016 Çarşamba

Metal Slug Super Vehicle-001 inceleme (retro arcade game)

Yıllar evvel en çok sevdiğim şeylerden biri arkadaşlarımla atari salonuna gidip oyun oynamaktı. Bu süre zarfında birçok oyun keşfettim, oynadım ve bitirdim. Bunun yanı sıra oynayıp bitiremediğim veya hiç jeton harcamak istemediğim bazı oyunlar da olmuştu. İşte o oyunlardan biri grafikleri 2 boyutlu olan fakat bizim en çok sevdiğimiz tarzda olan, yani 2 kişilik oynayabildiğimiz metal slug’dı. İlk başlarda bana çok komik gelen bu oyunu atari salonunda ne kadar oynasak ta bitirememiştik. Ha istesek bitirir miydik belki kaldığımız yerden jetonlarımıza kıyıp devam edebilirdik ama o zamanlar bir jeton bizim için çok değerliydi. Başka oyunlar oynayıp eğlenmek istiyorduk. Zaten bir jeton daha harcayıp 2 kişi bile oynasak ta oyunu bitiremeyeceğimizi biliyorduk. 

Bana ilk bakışta yönettiğimiz 2 karakterimiz olan marco ve tarma’nın kafasındakilerin bere olduğunu sanmıştım. İnanın bana bunu çok samimi olarak söylüyorum. Hani askerler gibi ya bordo, yeşil bereli filan olduklarını sanmıştım. Meğerse gerçek öyle değilmiş, kafalarındaki saçlarıymış. Evet, her neyse oyuna gelelim. Metal slug eski tarza sadık kalan ve 2 boyutlu oyunlardan pek vazgeçmeyen snk’nın 96 yılında karşımıza çıkardığı bir oyun. İsteseler 3 boyutlu da çıkarabilirlerdi, yıllar sonra 2006 yılında 10. Yıl şerefine 3 boyutlu bir oyun piyasaya sürdüler. Zaman içinde birçok oyunu çıkan metal slug’ın belki de en çok sevilen oyunu ilki olmuştur.

Metal slug ne? Diye soran arkadaşlar olabilir; metal slug turlarda bindikleri sevimli savaş tanklarının adı slug böcek anlamında aslında yani metal böcek. Tank ’tan bahsetmişken ilk oyunda sadece tank kullanabiliyoruz. Ama sonraki oyunlarda başka araçlar kullanabiliyoruz. Aynı şey karakterler içinde geçerli ilk oyunda sadece marco ve tarma varken sonraki oyunlarda yeni karakterler ekleniyor. Benim incelemesini yaptığım ise yine pc için çıkmış olan özel bir sürüm, isterseniz çözünürlük ayarlayıp istediğiniz turu oynayabileceğiniz bir sürümü.

Metal slug’ı isterseniz winkawaks emülatörü ile de oynayabilirsiniz. İster gamepad ile isterseniz arkadaşlarınızla rahat rahat oynayabilirsiniz. Oh ne güzel jeton derdi yok sıra derdi yok. Yıllar evvel atari salonunda bitiremediğim içimde kalan oyunlardan biri olan metal slug’ın ilk oyununu da böylece bitirmiş oldum. Oyunun boyutu da çok küçük arkadaşlar zaten adı duyulmamış bir oyun değil. 2 boyutlu ve silahlı olup ta bence en eğlenceli ve komik oyunlardan biri olan meta slug süper vehicle-001 oyununu eğer oynamadıysanız sizlere kesinlikle tavsiye ediyorum arkadaşlar. Hepinize iyi oyunlar. 






26 Ocak 2016 Salı

Oxenfree ön inceleme (pc)

Yine bir bağımsız stüdyonun deneysel yapımı ile karşınızdayım. Bugün değişik bir macera oyununun ön incelemesini yapacağız. Oyunumuzun adı oxenfree, bir grup gencin bir adaya yaptıkları gezi sonrasında başlarından geçen tuhaf olayları konu alan oyunumuzda bol diyalog ve ağır işleyen bir kurgu mevcut. İlk başta size karakterler yokmuş gibi gelebilir zira yönettiğimiz karakter dahil bütün görüp görebileceğimiz karakterle adeta minyatür gibi.

Bazı bazı karakterlere yakınlaşan kamera açısı ile karakterlimizi daha net görebilme şansına erişebiliyoruz. Oyun ilk başta bayağı gevezelik derecesinde yapılan diyaloglarla başlıyor. Bizim yönettiğimiz karakterimizin ise tepesinde beliren baloncuk seçenekleriyle beraber istediğiniz cevabı verebiliyorsunuz. Bu bağlamda İngilizcesi zayıf olan arkadaşlar ne yazık ki zorlanacaklardır. İnşallah ileride Türkçe yaması çıkar diyelim.

Yönlendirme ise w,a,s ve tuşu ile yani bazı arkadaşlar tıkla-ilerle oyunu sanabilirler, ne yazık ki öyle değil. Oyunun kamera açısı demin bahsettiğim gibi karakterlerimizin küçük görünmesine sebep olan bir kamera açısı olan 2,5 boyutlu bir kamera açısı. Aslında bazı bu tür kamera açılarında karakterler daha büyük olabiliyor ama bu oyunda yapımcılar böyle bir tercih yapmışlar. Ben ön incelemesini yaptığım müddetçe herhangi zor bir bulmaca tarzı bir şeyle karşılaşmadım. Sadece mağara gibi bir yerin ağzında radyo frekanslarıyla mağarada oluşan tuhaf bir ışık huzmesine sebebiyet verdiğimi hatırlıyorum o kadar.

Girdiğiniz her ortamda bazı üzerinde yuvarlak sembol olan objelerle etkileşime girebiliyorsunuz. Bu ya bir taş olabiliyor ya da bir kola. İleri de daha değişik objeler alıp bunlarla değişik bulmacalar veya kombinasyonlar yapabiliriz diye düşünüyorum. Genelde oyunların gamepad ile oynanıp oynanmadığını kontrol ederim fakat bu oyunun etmedim. Net olarak ta oynanıp oynanmadığını bilmiyorum arkadaşlar ama oynamak isteyen arkadaşlar deneyebilirler.


Sonuç olarak çok büyük boyutlu olmayan ve çok türüne rast gelmediğimiz bol diyalog ve macera seven arkadaşlarımıza bu grafikleri kaliteli gizem dolu aynı zamanda yer yer korku öğeleriyle karşılaşacağımız oxenfree’yi sizlere tavsiye ederim. Bu yaptığım ön incelemede tam olarak oyunun ne olduğu konusunda net bir fikre sahip olamadım. Bu tarz oyunlar tam bir kapalı kutudur, iyi de çıkabilirler çok sıkıcı kötü oyunda olabilirler onun için oyunu bitirdikten sonra tam incelemede esas notunu verebiliriz arkadaşlar. Hepinize iyi oyunlar. 







19 Ocak 2016 Salı

Big Action Mega Fight ön inceleme (PC)

Son yıllarda artan mobil işletim sistemleriyle beraber ortaya çıkan birçok bağımsız oyun stüdyosu oldu. Bu oyunlar genelde küçük boyutlu ve eğlencelik diye tabir ettiğimiz grafikleri çok üst seviye olmayan ama bizlere güzel vakit geçirtecek yapımlardı. Belki de bu sektörün ilerlemişin başını angry birds çekiyor desek yanlış söylememiş oluruz sanırım.

Bugün de ön incelemesini yapacağımız oyun aslında ilk olarak mobil platformlara çıkmış olan ve sonrasında birçok oyunda olduğu gibi PC’ye de çıkan ilerlemeli dövüş oyunu big action mega fight. Oyunumuz bir pc oyunu için oldukça küçük boyutlu, ama küçük boyutlu olmasına nazaran grafikleri çok çok iyi diyebiliriz. Hikâyesi ise yönettiğimiz karakterimizin bir arkadaşını döverek kaçırmalarıyla ve çalıştıkları jimnastik salonuna bir mesaj bırakmalarıyla başlıyor. Ve karakterimiz arkadaşını kurtarmak için hemen kollarını sıvıyor ve bu sokak çetesini alt etmek için peşlerine düşüyor.

Oyunda gamepad ile oynama yok arkadaşlar ben denedim olmadı. Klavye tuşları ise çok basit, zaten size oyunun başında training bazında ufak bir eğitim veriliyor. I,j,k ve l tuşlarını kullanarak dövüşebiliyoruz. Turlar kısa tutulmuş ama bir dünya oynayabiliyoruz. Ama yine de turlar biraz daha uzun olabilirdi. Patakladığımız düşmanlarımızdan çıkan paralarla turları geçtiğimizde bazı geliştirmeler yapabiliyoruz. Karakterimizin gücünü, sağlığını yükseltebiliyoruz. Ayrıca özel saldırılarda satın alıp kullanabiliyoruz.

Gerekli geliştirmeleri yaptıktan sonra oyunumuza tekrar devam edebiliyoruz. Karşımıza çıkan haritada turları seçip ilerleyebiliyoruz. Turlarda eğer iyi oynarsanız 3 yıldız alabiliyorsunuz, alamasanız da çok önemli değil zira tekrardan o turları oynayabilme şansınız var. Sanırım 2 kişi de oynayabiliyoruz çünkü baştaki özette karakterimizin yanında bir de kız dövüşçü var eğer 2 kişilik oynarsak onu da kullanabiliyoruz. Ama ben denemedim ne yalan söyleyeyim.


Küçük boyutlu olmasına nazaran kaliteli grafikleri çok sıkmayan basit oynanışı ve yerinde olan geliştirmeleri ile oyunun müzikleri güzel olmuş. Bana 90’lı yıllarda atari salonlarında oynadığım ilerlemeli arcade dövüş oyunlarını hatırlattı. Bu oyunda da o Retro arcade havası var, müzikleri fena değil. Tek eksiği turların kısa olması onun haricinde pek eksiği yok gibi. Acaba ilk turlarda göremedim ama ileriki turlarda boss niteliğinde düşmanlarla savaşabiliyor muyuz? Bunu ancak oyunu bitirdikten sonra görebiliriz. Neyse arkadaşlar eğlenceli vakit geçirmek istiyorsanız big action mega fight oyununu sizlere tavsiye ediyorum. Hepinize iyi oyunlar.







16 Ocak 2016 Cumartesi

Princess Kaguya Legend of The Moon Warrior ön inceleme (pc)

Herkesin kendine göre hobileri ve merak ettikleri vardır. Mesela tarih, kültürel yapı, sanat vb. bunların yanı sıra benim de çok merak ettiğim ve içinde olan film, dizi ve oyunları oynadığım ‘’mitoloji’’. En çok bildiklerimiz yunan ve mısır mitolojileridir, fakat bir o kadar etkileyici ve merak uyandıran bir diğer mitoloji ise japon mitolojisidir. Tuhaf şekilleri olan yaratıklar oni denilen iblisler, uçan garip korkunç kuşlar filan. Yunan mitolojisinden tabii ki en iyi örnek god of war. Japon mitolojisinden en iyi örnekler görebileceğiniz oyun ise benim ps2’de ki en iyi oyun olarak nitelendirdiğim okami. Okami’nin yanı sıra pc’de oynayabileceğiniz grafikleri karton tarzı ve okami’de de olan bir karakter olan princess kaguya legend of the moon warrior oyunu.

Çok büyük boyutlu olmayan ve 2,5 boyulu olan oyunumuzda prenses kaguya’yı yönetiyoruz. İkiz kardeşi olan sakuya’yı (okami’de bize yardım edip yol gösteren ana karakterlerden bir tanesi) kötü iblisler ele geçirip kaçırıyor, daha sonra bizde kardeşini kurtarması için prenses kaguya’ya yardım ediyoruz. Oyunda kaguya’nın elindeki tuhaf silahı ile vurarak yaratıkları halledebiliyoruz. Bunun yanı sıra yay kullanarak düşmanlarımıza uzaktan saldırılar gerçekleştirebiliyoruz. Lakin yay’ın sanki fps oyunlarındaki ağır makineliyi durmadan kullanınca çok ısınır ateş edemeyiz ya işte aynı o misal bir zaman sonra ok atamıyorsunuz. Yani belli bir limit var o limit dolduğunda ok atamıyorsunuz, tekrardan limitin boşalmasını beklemek zorundayız.

Oyuna girdiğinizde size resimler halinde tutorial gösterilecek ama oynayarak daha iyi öğrenebilirsiniz. Ekranın boş kısmında deneyerek en iyisi. Zaten yönlendirme tuşlarına bir zaman sonra alışırsınız zira koruma, tekme ve zıplama gibi çoğu aksiyon, dövüş oyunlarında olan tuş kombinasyonları mevcut. Değişik seriler yaparak düşmanları alt edebilirsiniz, bunun yanı sıra sağlık limitinizin altında bulunan mavi alev simgesi olan özel gücünüz dolduğu zaman kullanarak yaratıkları daha rahat yok edebilirsiniz. Eğer elinizde yay varken özel güç kullanırsanız yan yana dizili halde çıkan okçu tavşanlar(herhalde tavşandırlar diye tahmin ediyorum) seri şekilde düşmanları ok yağmuruna tutuyorlar. Eğer diğer toplu tokma gibi olan silahı varsa olduğu yerde şimşek çaktırıyor.

Turların sonlarında aynı arcade oyunlardaki gibi boss niteliğinde güçlü yaratıklar geliyor ve onlarla savaşıyoruz. Çok zorlu değil turlarda checkponit filan yok eğer ölürseniz baştan başlıyorsunuz. Ama çokta endişelenmeyin zira turlarda bol bol sağlığınızı artıracak şeyler bulabiliyorsunuz. Oyunda güç geliştirme veya silah geliştirme gibi satın alma, açma gibi şeyler yok, daha sade ve düz mantıkla ilerleyebiliyoruz. Oyunu 2 kişi oynayabiliyor muyuz tam anlayamadım zira herhangi bir seçim ibaresine rastlamadım. Fakat oyunun ana menüsünde yer alan hemen new game’in altında olan soru işareti var onun ne olduğuyla alakalı bir fikrim yok. Herhalde değişik bir mod veya galeri filan olabilir veya 2 kişilik modda olabilir. eğer isterseniz oyunu gameped ile de oynayabilirsiniz. bir de ufak bir hatırlatma yapayım oyunu klavye ile oynayacaklar ilk başlarda zorlanacaklardır zira tuşlar çok ters, mesela oyuna start vermek için q tuşuna basmalısınız. diğer tuşları da deneyerek bulabilirsiniz.

Grafikleri ve çizimleri çok kaliteli olmuş, ayrıca müzikleri de oyunun ana yapısına uyuyor. Oynanış çok zor değil hikâye namına pek bir şey beklemeyin orta derece bir senaryo diyebiliriz zira. Karakter modellemeleri güzel olmuş, bana okami’yi hatırlattı. Zaten japon tarihinde mitolojilerine ait bu tarz sanatsal çizimlere çok örnek görebilirsiniz. Sonuç olarak küçük boyutlu sanatsal temaya dayalı değişik bir aksiyon oyunu oynamak istiyorsanız princess kaguya leğen of the moon warrior’ı sizlere şiddetle tavsiye ediyorum. Hepinize iyi oyunlar arkadaşlar.



 





9 Ocak 2016 Cumartesi

Rescue Team 4 (mini game) inceleme (pc)

Son yıllarda teknolojinin ilerlemesi ile beraber artan akıllı telefon ve tabletlerdeki uygulamalar ve işletim sistemleriyle beraber birçok küçük boyutlu ve eğlencelik oyunda piyasaya sürüldü. Bu oyunlar genel olarak küçük boyutlu oynaması basit, kaliteli grafikleri olmayan ve sabit mekânlarda geçen oyunlardı. Bu oyunlara mini oyunlar deniyordu. Popüler olanların yanı sıra bağımsız oyun stüdyolarının ve sadece mobil platformlara oyun üreten yapımcılar için müthiş bir ekmek kapısı olmuştu.

Bugünde incelemesini yapacağımız hızlı ve eğlenceli bir oyun olan ve daha önceden 3.sünü incelediğimiz yapım olan rescue team 4. Yazımın başında mini oyun nedir diye şöyle bir hatırlatayım dedim, tabii ki mini oyunlar sadece mobil platformlar da oynanmıyor. Pc’mizde de istersek bu tarz oyunlardan bulmamız mümkün. İşte oyunlardan biri olan rescue team, adından da anlaşılacağı üzere kurtarma ekibi üyelerini yöneterek yerine göre insanları kurtarıp doğayla bir savaş içine giriyoruz. Bazen deprem olabiliyor bazen bir volkan işimizi zorlaştırabiliyor ve yolumuza alevli engeller çıkarabiliyor.

Yine önceki oyundaki gibi süreye karşı oynuyoruz. Yani zamanla yarışıyoruz, bize verilen belli süre zarfında görevlerimizi ifa ederek yıldız alabiliyoruz. Eğer bize verilen limitten önce görevleri yaparsak 3 yıldız alabiliyoruz. Eğer süremiz limiti geçerde görevleri tamamlarsak 2 yıldız, bütün süre tamamlanırsa ise 1 yıldız alıyoruz. Süre bittiğinde game over olmuyor arkadaşlar onun için içiniz rahat olsun stres yapmadan oynamak isteyen arkadaşlar, rahat rahat oynayabilirsiniz. Toplamda 63 dolu dolu tur oynayabiliyoruz. İlk başlarda kısa olabilir fakat sonradan turlar daha uzun ve zor olabiliyor.

Turlardan yine önceki oyunlardaki gibi binalar kurup yıkabiliyoruz. house, burger cafe,marangoz ve benzinlik gibi. Bu binaları isterseniz turlardaki duruma ve görevlere göre geliştirip yıkabiliyorsunuz. Yine yolumuza çıkan engelleri ekibimizdeki elemanlarla açarak ilerleyebiliyoruz. Ama bina kurarken dikkat edin zira bazen yanlış seçimler oyuna baştan başlamanıza sebep olabilir. Elemanlarımız yemek olmadan hiçbir işi yapmıyor mesela. Elinizdeki stoklarınızı ekranın sağ üst köşesine bakarak değerlendirip eksik olan neyse ona göre binalarınızı inşa edebilirsiniz. Görevleri de ekranın sağ üst köşesinden takip edebilirsiniz.

Yine eski oyunlarda olan polis ve itfaiyeciler bu oyunda da mevcut, yanan binaları veya bazı karşımıza çıkan alev almış barikatları itfaiyeciler sayesinde söndürebiliyoruz. Bazı turlarda ise binalarımıza giren veya yolumuzu kapatan suçluları polislerin sayesinde, onları yakalayarak açabiliyoruz. Ama bunları yapmak içinde bayağı bir paraya ihtiyaç duyabiliyoruz. Polis ve itfaiyecilerin yanı sıra doktorlar da var bazı turlarda yaralanan vatandaş ve elemanlarımızı doktorlarla iyileştirip kurtarabiliyoruz. hatta bazı bölümlerde ulaşamadığımız bölgelere helikopter yardımı ile ulaşıp kurtarma operasyonlarını yapabiliyoruz.

Sonuç olarak küçük boyutlu size güzel zaman geçirtebilecek grafikleri ilk oyuna nazaran daha kaliteli ama oynanış ve ilerleme açısından önceki oyunlarla pek farkındalık olmayan rescue team 4’ü sizlere tavsiye ediyorum. Oynadığınız zaman farkı göreceksiniz. Hepinize iyi oyunlar.







2 Ocak 2016 Cumartesi

Serious Sam hd The Second Encounter inceleme (pc nostalji)

Son yıllarda oyunlarda epey moda olan akımlardan biri olan remake yani yenileme bir nevi restorasyon diyebileceğimiz o eski kare kare görüntülerin yüksek çözünürlüğe devşirildiği yapımların karşımıza devamlı fırınlanıp çıktığı bir zamanda bazılarını oynadığımız bazılarını ise oynayamayıp bu yenilenmiş haliyle oynamaya fırsat bulduğumuz oyunlar olabiliyor. Aslında bunda ticari fırsat ön planda diyebiliriz.

Bugün de anlayacağınız üzere aslında eski bir oyun olan ve remake haliyle elden geçirilmiş olarak karşımıza çıkan oyun olan serious sam hd the second encounter’ı inceleyeceğiz. Çoğunuz oynamıştır, oynamadıysanız bile adını duymuşsunuzdur. Valla ne yalan söyleyeyim bende ilk defa oynadım, lakin ps2’de oynamayı kafaya koymuştum ama her nedense bir türlü oynayamamıştım. Yıllar sonra nasip oldu ve hd olanını oynama şansı buldum.

Oyunumuzun içeriğini anlatacak olursak kızgın, ciddi sam adındaki bir savaşçıyı yönetiyoruz ve tuhaf abuk sabuk yaratıklarla kıyasıya bir savaşa giriyoruz. Oyunumuz 3 bölümden oluşuyor fakat 3 bölüm olmasına aldanmayın zira her bölümün alt kısımları var ve her bir kısım epey uzun diyebiliriz. Turlara başladığımız zaman bıçak ve tabancamız oluyor fakat ilerledikçe birçok değişik silah bularak kullanabiliyoruz. Pompalı tüfekten tutunda roketatara, sniper’dan bomba atarlı silaha, lazer silahından koca bir topa kadar geniş bir yelpaze mevcut. En etkili olan silahlardan biri ise serious bomb bu bomba sayesinde o anda hangi düşmanlarınız varsa hepsini patlatıp yok edebiliyorsunuz.

Ayrıca benim favori silahım olan ve çoğu oyunda kullanabildiğimiz gutling gun’ı da unutmamak lazım. Yine sağdan soldan bulduğumuz armor ile sağlığımızı koruma altına alırken bazı gizli bölümlerdeki koca kalp simgesini bulduğumuzda sağlığımız normalin epey üstüne çıkarak bize avantaj sağlayabiliyor. Oyundaki yaratıklardan biraz bahsedecek olursak demin yazdığım gibi abuk sabuk, bazılarının kafası olmamasına rağmen üstünüze bağırarak deli gibi koştukları oluyor. Bazıları dev robotlar olabiliyor. En sinir bozucular ise üstüne büyük bir hızla saldıran öküz benzeri yaratıklar ve sizi hiç rahat bırakmayan iskeletorlar.

Oyunda eğer isterseniz third person oynayabilme şansınız da var. Klavyenizden h tuşuna bastığınızda sam’in boyunu posunu görerek oynayabilirsiniz. Oyun çok zevkli ve eğlendirici olmasına rağmen yaratıkların saldırılarını biraz abartmışlar bence. Oyuncuyu daha rahat oynayabileceği bir ortam sunmalılardı ve belli bir dengeyi tutturmalılardı diye düşünüyorum. Onun için devamlı f6 tuşuyla sık sık save yapmanızı da tavsiye ederim. Zira oyunda sadece turları geçince save yapıyor.  Bir de isterseniz tab tuşuna basarak geliştirici hilelerini devreye sokarak düşmanlarınızı daha rahat bertaraf edebilirsiniz. Oyunun video incelemesinde daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Grafikleri yenilenmiş haliyle serious sam çok kaliteli bir görünüme bürünmüş diyebiliriz. Hikâye ise pek düşünmeye değer olmayan sadece önünüze gelen yaratıkları yok edeceğiniz bir oyun onun için senaryo filan boş verin gitsin. Hasar modellemeleri fena değil yıkılan yapılar filan olmasa da yaratıkların parçalanması ve ağaçların devrilmesi filan güzel olmuş. müzikler gerçekten oyunun namına yakışır cinsten seçilmiş, oynayanı gaza getirmeyi iyi biliyor. Oyunda yapay zekâ diye bir şey yok. Devamlı manyak bir şekilde üstünüze saldırıyorlar. Zaten oyunun amacı o benim anladığım kadarıyla. Size boşluk bırakmadan durmaksızın aksiyon ve bunalım. Oynanabilirlik çok kolay değil ama az önce belirttiğim gibi hileleri devreye sokarsanız işiniz rahatlar ve kolayca oynayabilirsiniz. Bana quake 2 ve duke nuken karışımı daha doğrusu harmanlanmış hali gibi gelen serious sam hd the second encounter aksiyonu bol ve hızlı fps oyun severler için vaz geçilmezlerden biri olacaktır. Sakın eski diye aldanmayın eskisini oynadıysanız bile bence tekrar oynayıp bir deneyin derim. Hepinize iyi oyunlar arkadaşlar.












Yeni yayınları kaçırma!