Ocak 2015 ~ karekareoyun

English (US) Deutsch Français Русский 中文(简体) Português Italiano 日本語 한국어 Español
Twitter Bird Gadget
slideshow

Men of War inceleme (pc nostalji)

Mükemmel bir 2.Dünya savaşı simülasyon, strateji oyunu.

slideshow

Prototype inceleme (pc nostalji)

Aksiyonu dibine kadar yaşayabileceğiniz harika bir oyun.

slideshow

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme

Kedi köpek kavgalarını değişik boyutta yaşayacağınız farklı bir yapım

slideshow

Senran Kagura Shinovi versus Ön inceleme

Seksi anime dövüşçüleriyle oynamaya hazır olun.

slideshow

Armikrog ön inceleme

Stop-motion ile hayata geçirilmiş süper bir macera oyunu.

slideshow

E.T Armies ön inceleme

Killzone benzeri harika bir fps oyunu.

slideshow

2016 Yılı Güncel Tıkla İlerle Macera Oyunları Listesi (güncellendi)

Macera oyunlarını sevenler için hazırladığım geniş çaplı bir liste

slideshow

Sunset Riders inceleme ( retro arcade game)

Atari salonlarının vazgeçilmez arcade kovboy oyunu.

slideshow

Youtube kanalıma abone olmayı unutmayınız

oyun inceleme,ön inceleme,nostalji,retro ve daha birçok video incelemeyi kanalımda bulabilirsiniz.

30 Ocak 2015 Cuma

Resident Evil: Operation Raccoon City inceleme



Hafızalarımıza kazınmış en iyi korku ve hayatta kalma oyunlarından biri olan resident evil eski oyunlarıyla çok ses getirmişti. Daha sonra 4.oyunla beraber değişim yaşayan resident evil bir başkalaşım süreci geçirerek günümüzdeki halini aldı.

Sık sık ana hikâye haricinde çıkan ara oyunları gördük. Genelde ana hikâyeyle alakalı gibi olup da aslında çok da ilgisi olmayan birçok oyun oynadık. Bugün inceleyeceğimiz oyun ise aslında 3 oyunla alakalı diyebiliriz. Salgın’ın yayılmasıyla beraber ortalık tam bir kaos havasına bürünmüştür. Sokaklar mahşer gününün adeta tasviri gibidir. Virüs kontrol altına alınamaz. Bu sefer önceki oyunlardan tanıdığımız kahramanlarımız yok. Yani en azından yönetmiyoruz. Yönetmiyoruz dedim zira oyunda bazı sürprizler mevcut.

 Bu oyunumuzda umbrella takımından bazı elemanları kontrol edebiliyoruz. vector (recon), spectre (survelliance), lupo(assault), beltway (demolotion), four eyes (fiel scientist) ve bertha (medic) işte bu karakterlerden istediğinizi alarak oyuna başlayabiliyorsunuz. Ayrıca bu oyunda takımınızı siz seçebiliyorsunuz. Kendi karakteriniz haricinde üç karakter daha alabiliyorsunuz. Ama o kadar sevinmeyin derim zira turlar o kadar kazık ki değil 4, 14 kişi olsanız bile hayatta kalmakta güçlük çekeceksiniz buna emin olun. Ayrıca turları geçtikçe karakterlerinizi değiştirebilirsiniz ve açtığınız puanlarla yeni silahlar açarak turlarda kullanabilirsiniz.

Gelelim oyun mekaniklerine oyunumuzda iki çeşit silah kullanabiliyoruz her karakterin kendi yeteneği doğrultusunda kullandığı silahları var. Bunun yanı sıra el bombası ve sis bombası gibi silahlar kullanabiliyoruz lakin merminiz bittiğinde zora düşebiliyorsunuz. Çünkü takım arkadaşlarınızdan cephane filan alamıyorsunuz. Hemen bir cephane kutusu bulmalısınız veya öldürdüğünüz düşmanlardan düşen silahları alıp kullanabilirsiniz.

Yine sağlık iyileştirme eski oyunlardaki gibi sprey bunun yanı sıra yeşil bitkide mevcut. Bir de medic yani sağlıkçı karakteri olan bertha’yı takımınıza alırsanız size sağlığınız kötü olduğunda otomatik ilk yardım uyguluyor. Düşmanlarımızla savaşırken ise siper alarak savaşabiliyoruz. Fakat bunu karakterimiz bir yere yaklaştığında otomatik şekilde yapıyor buda bazen yanılsamalara sebep olabiliyor. Ateş ederken k, nişangâh sistemi çok tutarsız geldi bana zira hedefleri vurmaya çalışırken devamlı oynayan yapısıyla vurmakta bir hayli zorlandım. Daha stabil bir nişangah sistemi olabilirdi mesela re4’deki re’5’deki gibi.

Grafik bakımından yetersiz bir oyun olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hikâyenin ise ilgi çekici bir tarafı var tabii ee ne de olsa 3. Oyunun olduğu zaman zarfında geçiyor, bu da bizlerde en başta merak uyandırmıştır tabi ki ama oyunu gördükten sonra kesin merakımız kaçmıştır zaten. Müzik ve sesler fena değil, hasar modellemeleri yok varsa da ben göremedim. Çevre ve karakter modellemeri de fena değil. Yapay zekânın iyi olduğunu düşünüyorum zira saklanarak ateş ediyorlar ve sadece silahı dışarı çıkararak bizi vurmaya çalışıyorlar.

Oynanabilirlik çok zor arkadaşlar hatta imkânsız diyebilirim ben bir yere kadar tahammül edebildim birçok kez bırakayım deyip daha sonradan vazgeçtim. Çok kez de sıkılıp acaba hile filan kullanıp bitirsem mi ki diye düşünmedi değil onun için size tavsiyem oynamadıysanız iki kere düşünün derim. Ben önceden bu kadar zor resident evil hatırlamıyorum. Sadece outbreak oyunu vardı o bayağı zordu ama onu da iyi kötü bitirebilmiştim. Neyse sonuç olarak çok sıkıcı ve zevkli olmayan bir resident evil karşımızda muhtemelen net’te çoklu oynansın diye hazırlanan bu oyun yapımcıların elinde patlamışa benziyor umarım böyle bir oyun çıkaracaklarsa inşallah devamı çıkmaz. Daha geliştirip kolaylaştırıp biz oyun severlere sunarlar. İyi oyunlar.










29 Ocak 2015 Perşembe

X-Men 3 The Official Game inceleme (ps2 nostalji)



activision firmasının dağıtımcılığını üstelendiği z axis games stüdyolarının 2006 yılında hazırlayıp sunduğu bol aksiyon dolu süper kahraman oyunu x-men 3’ü inceleyeceğiz.

x-men’in beyaz perdeye aktarılmış 3.filminin oyunu olan official game (resmi oyun) her film oyunu gibi çok ses getirememişti. Bunun sebeplerinden bazıları belki de bazıları belki de oyunda az karakterlerin yönetilmesiydi. Oyunda sadece üç karakteri kullanabiliyoruz. Bunlar: wolverine,iceman ve nightcrawler. Hikâyeyi zaten biliyorsunuz daha doğrusu üçüncü filmi izleyenler bilir. Zira filmden yola çıkılarak hazırlanmış bir oyun.

İlk olarak karakterlerimize danger room’da (tehlike odası) eğitim veriliyor. Yani bize training(alıştırma) yaptırılıyor. Tur geçtiğimizde ise o turu oynadığımız zorluğuna göre mutations puanı alıyorsunuz. Böylece karakterinizi daha iyi bir şekilde güçlendirebiliyorsunuz. Karakterlerimizin: health(sağlık), strength (güç), blocking(koruma), healing factör(kendini iyileştirme) ve fury (öfke) gibi yeteneklerini geliştirebiliyorsunuz. Tabi ki her karakterin kendine özgü yetenekleri var.

Mesela buz adamın ıce beam (buz parçacığı), hail storm(dolu fırtınası), ice healing(sağlık) ve balance (denge) gibi yetenekleri varken nightcrawler de ise healing(sağlık), brawing(sessiz halletme), precision (dikkat), relocation (bölge yenileme), shadow aura (gölge aura) gibi yetenekleri kullanabiliyoruz. Wolverinle yerden oynuyoruz fakat buz adamla gökyüzünde uçarcasına hareket etmek ve savaşmak oldukça güzel, ayrıca nihgtcrawler’lada teleport olarak oynaması ve akrobatik hareketleri yapabilmemiz ise cabası. Turlarda bulduğunuz ikonlarla da extra içerikler açabilirsiniz.

Grafikleri kaliteli bir film oyunu için oldukça başarılı diyebilirim. Hikâye bakımından filmle alakalı olduğu için fena değil diyebilirim. Müzik ve sesler iyi, hasar modellemeleri ne yazık ki başarısız, çevre ve karakter modellemeleri başarılı, yapay zekâ fena değil. Oynanabilirlik iyi ama karakterlerinizi geliştirmek istiyorsanız zorda oynamalısınız. Oyunda karakterlerin değişik modellerini açıp oynamakta mümkün ve her karakterin danger room challenge’ıda var.

Sonuç olarak baktığımızda süper kahraman filmlerinin bence en iyisi olan x-men’in 3. Filminin oyunu ne yazık ki filminin gölgesinde kalmış, belki yazımın başında da belirttiğim gibi az karakter kullanımı bunu etkilemiş olabilir. Mesela bir turda storm bize yardım ediyor veya çizgi-roman havasında yapılmış kaliteli özetlerde collossus gözüküyor ama her nedense oyunda yönetemiyoruz. Neyse x-men’e bayılıyorum oyunu olsun da nasıl olursa olsun diyorsanız x-men 3 official games’i kaçırmayın derim. İyi oyunlar.









27 Ocak 2015 Salı

Farm Frenzy (mini game) inceleme (pc nostalji)



Önceden de birkaç tane zevkli her platform da oynayabileceğiniz küçük boyutlu ama eğlence bakımından büyük bazı oyunlar incelemiştik. Farm frenzy’de bu oyunlardan bir tanesi, geçenlerde yeni oyunu çıkmasına rağmen hala eski oyunların yerini tutar mı diye düşündüğümüz olmuyor da değil zira yeni çıkan oyunu 3 boyutlu tabii bu kimilerine göre gelişme olabilir kimilerine göre yozlaşma olabilir. Ama ne olursa olsun farm frenzy oyunları oynamaya değer.

Bilmeyenler için oyunumuzu anlatalım size verilen çiftlikteki hayvanlarla yine belli süre zarfında sizden istenilen görevleri yerine getirmeniz. Nasıl mı? Mesela başta bir iki ördeğiniz oluyor ve sizden istenilen 2 dakika içinde 4 yumurta almanız bu kadar basit lakin oyun ilerledikçe görevler zorlaşacak. Ama illa ki görevleri yapmak zorunda değilsiniz. Çünkü belli süre zarfında gümüş madalya en iyi süre de ise altın madalya alıyorsunuz ama süreyi geçerseniz de oyun game over olmuyor sadece madalya alamıyorsunuz o kadar.

 Oyunda hayvanları beslemek için üstteki kuyudan su çekip sahanızı çimlendirmelisiniz. Yine ördeklerin yumurtalarını aracınızla şehre giderek satıp para kazanabilirsiniz. Zira kuyudan suyu, ördekleri hatta diğer birçok şeyi para ile satın alabiliyorsunuz. Tabii oyunda sadece ördek yok bunun yanı sıra koyun, inek, köpek, kedi gibi hayvanlarda mevcut. Şimdi diyeceksiniz ki köpek ile kedi ne işe yarıyor. Efendim oyunda hep kolaylık yok tabii siz işinizi yaparken bir de ayıların saldırısına uğruyorsunuz işte ayıları engellemek için köpek satın alabilirsiniz. Ayrıca köpek alamıyorsanız her turda yapabileceğiniz çok basit bir işlem olan kafeslemeyi kullanabilirsiniz. Ayının üstüne gelip sürekli tıklayacaksınız.

Kediler ise bazı turlarda o kadar yoğun şeylerle uğraşıyorsunuz ki nereye bakacağınızı neyi alacağınızı şaşırdığınız zamanlarda size yardımcı olabiliyorlar. Ürünleri sizin yerinize toplayarak bizi büyük bir dertten kurtarıyorlar. Geliştirme menüsüne gittiğinizde ise kuyunuzu geliştirerek daha çok sulama yaparak çimlenmeyi arttırabilirsiniz. Kilerinizi geliştirerek içine koyacağınız ürünlerin kapasitesini arttırabilirsiniz, bun yanı sıra aracınızı geliştirerek şehre daha çabuk gidip satış yapmayı çabuklaştırabilirsiniz. Ayrıca ayıları satabiliyorsunuz fakat çok yer kaplıyorlar eğer kilere koyamayıp sahanızda kalırlarsa bir zaman sonra kafesi kırıp kaçıyorlar, bunu engellemek için kafesleri geliştirebiliyorsunuz. Sonuç olarak çok zevkli, eğlenceli yediden yetmişe herkesin çok rahat oynayabileceği şahane bir oyun farm frenzy oynamayanlara kesinlikle tavsiye ederim. İyi oyunlar.








24 Ocak 2015 Cumartesi

Call of Duty: Modern Warfare 2 inceleme (pc nostalji)



call of duty’nin ilk modern oyunu çıktığında hepimizi bir heyecan dalgası sarmıştı. Daha sonra haliyle devam oyununu sabırsızlıkla bekler olmuştuk. Ve kısa zaman sonra ikinci oyun bizlerle buluşmuştu.

Yine oyunumuz kaldığı yerden devam ediyordu. Fakat ilk oyunda 5 yıl sonrasını konu alıyordu. Yine ilk oyundan tanıdığımız makarov başrolde, ilk oyunda öldürülen zakhaev’in intikamı için makarov avrupa’da çeşitli kanlı eylemler düzenlemektedir. Zaten oyundaki bir bölümde oynuyorsunuz, hatta size başta bir uyarı bile veriyor rahatsız olabileceğiniz görüntüler olabileceği için dilerseniz turu atlayabiliyorsunuz. Bu makarov adındaki aşırı milliyetçi terörist zamanla Rusya’nın kontrolünü de eline geçirmiştir. Yani halkın desteğini de almıştır. Ve bu intikam kıvılcımları büyüyerek çığırından çıkmış ve üçüncü dünya savaşının eşiğine gelinmiştir. Artık amerika’yı işgale kadar yapılması zor bir kuşatmayı hayata geçirmiştir zakhaev, ama kesin bir şey var ki oda zakhaev’in arkasında başka güçlerin de yardımı olduğudur.

Oyunumuz böyle film tadında bir hikâye ile aksiyon ’un bol çatışmanın harmanlandığı harika turlarla başlıyor. Yine ilk oyundan tanıdığımız karakterler var. Yüzbaşı mactavish, price hatta sonradan oyunu çıkan ghost bile bu oyunda bolca gözüken karakterlerden. Yine ilk oyundan hatta eski 2.dünya savaşı oyunlarından beri devam eden birçok mekanik bu oyunda da mevcut yine çoğu fps oyunda olduğu gibi yaralandığımızda saklanarak sağlığımız düzeliyor. Bunun yanı sıra yine bize atılan el bombalarını geri yollayabiliyoruz. İki silah haricinde silah taşıyamıyoruz filan falan. Yine istersek öldürdüğümüz düşman askerlerinin silahlarını alabiliyoruz. Çoğu kişi tarafından oyun kısa bulunsa da bence turların da oyunun da tamamının yeterli derecede uzun olduğunu düşünüyorum.

Grafik bakımından yine ilk oyundaki gibi çok kaliteli olduğunu düşünüyorum. Senaryo ise gerek kurgusuyla gerek akıcılığıyla insanı içine alıyor ve sizi tam manasıyla o evrenin bir parçası haline getiriyor. Müzik ve sesler her call of duty oyununda ki gibi yine etkileyici, hasar modellemeleri fena değil, ama çevre,karakter ve silah modellemeleri yine harikulade olmuş. Yapay zekâ ta ilk call of duty’lerden beri değişen bir pek şey olduğunu düşünmüyorum. Her oyunda bildiğim, el bombası attığımda bana gersin geriye çok güzel iade edebildikleri.

Oynanabilirlik hiç zor değil zaten önceden en kötü ihtimalle bir oyununu bile oynayanlar bile hiç zorlanmadan rahatça oynayabileceklerdir. Çeşitlilik konusunda en zengin oyunlardan birisidir call of duty bir dünya araç kullanırız, silah veya mühimmat filan bu oyunda da kar motoru ve başka değişik araçlar ve silahları kullanabiliyoruz. Sonuç olarak modern fps aksiyon türünün en iyilerinden biri olan call of duty modern warfare 2 her zaman ‘’ne oyundu be’’ diye hatırlayacağımız oyunlardan biri olarak her daim aklımızın bir köşesinde yer alacak. İyi oyunlar.











23 Ocak 2015 Cuma

Total Overdose inceleme (ps2 nostalji)



deadline games stüdyolarının hazırladığı eidos interactive firmasının 2005 yılında dağıtımcılığını üstlendiği bol aksiyon ve heyecan fırtınası barındıran total overdose oyununu inceleyeceğiz.

Genelde oyunlarda büyük harita olsun dilediğimiz gibi gezelim istemişizdir. Total overdose’da harita da özgürce gezebildiğimiz bir nevi g.t.a vice city diyebiliriz. Kısaca hikâyeye değinecek olursak yönettiğimiz karakterimizin babasını oyunun başında anlamadığımız şekilde hunharca öldürüyorlar. Daha doğrusu görevini tamamladıktan sonra uçaktan atıyorlar. Bu arada karakterimizin babası ajan, yani bu işin içinde türlü oyunlar olması normal.

Bu olayın akabinde ise asıl karakterimizin ikiz kardeşi ki bu işlerden hiç anlamaz ikinci turda yönetiyoruz. Ve patlama sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm oluyor. Bunun sonrasında ise esas karakterimiz devreye giriyor. Babalarının neden öldürüldüğünü gün yüzüne çıkarıp intikamlarını almak için iki kardeş ortak çalışıp işin iç yüzünü öğrenmeye çalışıyorlar. Oyunumuz başta bahsettiğim gibi şehirde istediğimiz gezdiğimiz, hangi arabaya binmek istersek binebildiğimiz kime bulaşmak istersek bulaşabildiğimiz bir oyun.

İlk başta görev olarak training(alıştırma) yapacağınız yere getiriliyorsunuz. Burada sırayla birden beşinci odaya kadar tüm alıştırmaları geçmenizi tavsiye ederim. İlk başta silah atışı eğitimi var. Ateş etme esnasında ise slow motion(yavaş çekim)yapabiliyorsunuz. Yani bir nevi matrixvari hareketler ileri,geri,sağa,sola artık nereye isterseniz o tarafa atlayarak yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra duvarda yürüyerek ve kafadan vurarak ve tersten vurma gibi hareketlerde yapabiliyorsunuz.

İki odada combo yapmayı öğreniyorsunuz. Combo ise size daha fazla puan kazandırıyor. Fazla puan ise her seferinde kullandığınız şeylerin gelişmesine sebep oluyor. Birde başka silah oyunlarını da görmeye alışık olmadığımız ve bu oyunda olan geri sarabilme özelliği mevcut. Akımıza hemen prince of persia geliyor tabi ki istediğimiz zaman eğer geri alma hakkınız varsa istediğiniz zaman oyunu geri sarabiliyorsunuz.

 Bunun yanı sıra karakterimizin kullanabildiği özel hareketleri var. Bunlar golden gun(altın tabanca)düşmanı yakınlaştırıp bitiriveriyor. Tornado adından da anlayacağınız gibi bir anda zıplayıp etrafı tarayıp tarumar edebiliyorsunuz. El torado ise bir anda boğa oluyor ve önünüze gelene tos atıyorsunuz. Mariachi ise desperado filmini izleyenler bilir.

 İki tane gitar kutusuna konmuş silahlar var. İşte oyunumuzda da aynısı mevcut diyebiliriz. Haritada muhtelif yerlerde bulabileceğiniz puanınızı yükseltebilecek küçük challenge’lar var bunlar:day of the dead(ölüm günü)veya mad wrestler(çılgın güreşçi) gibi eğlenceli küçük oyunlar diyebiliriz. Bunun yanı sıra oyunda değişik challenge’lar özel hareketler bulabilir ve kullanabilirsiniz. Haritada bulacağınız damla şeklindeki şeyler ise sağlık limitinizi ve adrenalin limitinizi geliştirmenizi sağlayacak.

Grafik bakımından berbat bir oyun diyebiliriz. Bizim kare kare diye tabir ettiğimiz görüntüler mevcut. Hikâye tipik intikam öykülerinden diyebiliriz. Müzik ve sesler fena değil, hasar modellemeleri iyi, çevre modellemeleri de fena değil, karakter modellemeleri olmamış yapay zekâ diye bir şey yok varsa da ben rastlamadım.

Oynanabilirlik çok zor değil easy yaparsanız işiniz daha kolaylaşır. Ayrıca önceden de söylediğim gibi alıştırma turunu kesin oynayıp geçin derim. Çeşitlilik fena değil ama deniz araçları kullanımı yok. Ayrıca hava vasıtaları kullanılmaması bu tür oyunlarda dez avantaj olabiliyor. Yine de kötü grafiklerine rağmen bol aksiyon, şiddet, patlama görmek istiyorsanız bu oyunu kaçırmayın derim iyi oyunlar. 









20 Ocak 2015 Salı

Cold Winter inceleme (ps2 nostalji)



swordfish stüdyolarının hazırladığı Sierra firmasının 2005 yılında dağıtımcılığını üstlendiği çoğu oyunun gölgesinde kalan aslında çok müthiş bir fps oyunu olan cold winter’ı inceleyeceğiz.

İçinde türlü türlü oyunların döndüğü gizli işlerin yürütüldüğü ajan hikâyelerini bilirsiniz. Böyle türde bir oyun oynamadıysanız bile filmini izlemişsinizdir. İşte cold winter’da bu tür oyunlardan fakat oyunumuzda fazla gizlilik yok. Sadece kapalı kapılar ardındaki şeyler gizlilik içeriyor. Biz ise fps olarak önümüze geleni rahat rahat olarak öldürebiliyoruz.

Hikâyemiz ise kısaca şöyle, Andrew sterling adındaki ajanımız bir görevdeyken yakalanır ve çin hapishanesine getirilir türlü işkenceler yapılır. Ve daha sonra gizemli bir bayan arkadaş ortaya çıkar ve karakterimizi kurtarır. Oyunumuzda böylece bu ilginçliklerle başlamış olur. Devamında da tuhaflıklar devam edecek emin olun. Oyunun içeriğine değinecek olursak ilk olarak tabancayla başlasak da ileriki turlarda çeşitli silahlar kullanabiliyoruz.

 Öldürdüğümüz düşmanlarımızdan üstlerini arayarak herhangi objeleri alabiliyoruz. Örneğin çelik yelek gibi, bunun yanı sıra etrafımızdaki masa, sandalye gibi materyalleri istersek kalkan olarak da kullanabiliyorsunuz. Bulduğunuz demir ve penseyle açamadığınız kapıları açmak için kombine yaparak lockpick (maymuncuk) yapabilirsiniz. Bu kombinasyonlar oyunun ileriki turlarında da çok işinize yarayacak, mesela boş şişe, benzin dolu bidon ve bez parçası bulduğunuzda kombine yaparak molotov coctail yapabiliyorsunuz.

Grafik bakımından oldukça etkileyici bir oyun diyebilirim. Kullandıkları motoru en iyi şekilde değerlendirmişler diyebilirim. Hikâye biraz karışık gelebilir ama oynadıkça bir şeyler anlayacaksınızdır diye umuyorum. Müzikler bir fps oyun için oldukça iyi seslendirmeler de başarılı, hasar modellemeleri harika mermi izleri kırılan dökülen masalar her değdiğimiz nesnenin hareket etmesi yani oyunun fizik motoru da oldukça başarılı diyebilirim.

Çevre ve karakter modellemeleri de iyi olmuş, yapay zekâ diğer saydığım şeyler gibi iyi, düşmanlarımız üzerimize saldırmıyorlar. Aksine duvar arkası veya bizim yapabildiğimiz gibi masaları kalkan olarak kullanabiliyorlar ve canınızı bir hayli sıkabiliyorlar. Bunun yanı sıra vurduğunuz karakterin gerçekçiliği müthiş olmuş. Fışkıran kanlarla beraber kafası veya kolu, bacağı kopabiliyor.

 Oynanabilirlik çok zor değil kolaydan zora giden bir oyun ayrıca devamlı ipuçları vererek sizi yönlendiren bir oyun, çeşitlilik konusunda ise biraz daha fazla araç kullanımı olabilirdi. Bence o zaman daha güzel olurdu. Bir de bu oyunda merdiven çıkarken diğer fps oyunlarda olmayan nasıl oluyorsa elleri gözükmeden sadece ayaklarıyla dik bir merdiven çıkarken eller gözüküyor. Sonuç olarak 2005 yılı oyun dünyasında milattı. Bence çok sansasyon yaratan oyunların yılıydı. Cold winter ise başta dediğim gibi birçok oyunun gölgesinde kaldı. Cold winter kötü mü? Hayır, çoğu kişi gözden kaçırdı. Veya fazla tanıtımı yapılmadı. Neyse mükemmel bir fps aksiyon, macera oynamak istiyorsanız cold winter’ı kaçırmayın derim. İyi oyunlar.     











16 Ocak 2015 Cuma

Star Wars: Knight of The Old Rebuplic 2 The Sith Lords inceleme (pc nostalji)



sinema tarihinin ve bilim-kurgu yapımlarının önünü açan ve daha sonra çıkacak bir çok filme ilham kaynağı olan star wars yıllar geçse de popülaritesinden hiçbir şey kaybetmişe benzemiyor. Star wars oyunlarında da bu başarıyı göstermiştir. Zira yıllar geçmesine rağmen hala en çok oynanan ve en iyi olarak kabul edilen Knight of the old republic serisi bunun en iyi kanıtıdır.

Biz ise bugün ikinci oyunu olan the sith lords’u inceleyeceğiz. Hikâyemizle başlayalım uzay boşluğunda sürüklenen ne olduğunu anlayamadığımız bir savaş gemisinde uyanıyoruz. Gemimizin her halinden bir saldırıya uğradığı anlaşılıyor. Daha sora karakterimiz kendine geliyor ve gemide ne olduğunu anlamak için gezinirken bir jedi’ye rastlıyor. Ve daha sonra olaylar daha derinleşerek devam ediyor.

Oyunumuz rpg olduğu için ilk olarak istediğiniz tipte bir karakter yapıyorsunuz. Eğer uğraşmak istemiyorsanız quick character’den hızlı bir şekilde kafanıza göre fazla uğraşmadan bir tip oluşturabilirsiniz. Savaşçı seçme kısmında ise dikkatli olmalısınız zira jedi kullanmak o kadar kolay değil diğer ikisi ise daha kolay kullanılabilir. Onlar da yakın dövüş savaşçısı ve her iki özelliği birden barındıran savaşçı var. Bunu yanı sıra rpg oyun olduğu için skill puanları var bu puanları her rpg oyununda olduğu gibi karakterlerimizi güçlendirmek için kullanıyoruz lakin ben uğraşamam diyorsanız otomatik olarak yapay zekâ bırakabilirsiniz bu işi.

Gelelim karakter menümüze burada bayağı karışık ve çok fazla şeyler göreceksiniz en başta karakterimizin silah, zırh ve diğer defansını ve atak gücünü yükseltecek ekipmanlar giydirebiliyoruz. Bu ekipmanları bazı sandık gibi açılıp kapanabilen yerlerden bulabiliyoruz. Veya satın alabiliyoruz. Yanınıza sonrada katılacak karakterlerinizi de unutmayın ki siz giyindirip kuşandıracaksınız. Silah kullanma sise çok güzel zira iki elinize ayrı silahlar alabiliyorsunuz. Bu da hem kılıç hem de tabanca kullanmanıza olanak sağlıyor. İnventory’ye girdiğimizde ise kullanabileceğimiz birçok parça çıkıyor mesela sağlık paketleri ve nicesi, bunu yanı sıra oyunda yaptığımız görevler ve savaşlardan aldığımız deneyim puanlarıyla beraber level atlıyoruz. Bu aldığımız puanlarla beraber güçlenirken yaptığınız görevin iyiliğine veya kötülüğüne göre light veya dark tarafına doğru limitiniz gidiyor. Abilities’e girdiğinizde ise karakterinizin oyun içinde kullanabildiğiniz özel saldırı çeşitlerini görebiliyorsunuz.

Oyun içinde ise görevlerin gidiş hattına göre diyaloglara giriyoruz. Bu diyaloglara dikkat etmelisiniz zira oyunun sonu ve ilerleyişi sizin verdiğiniz cevaplarla ilintili olacak. Oyunumuzda zaman zaman droid’de kullanıyoruz. Zaten turlarda daha sonradan ekibimize dahil olacak robotlar var. Bunu yanı başka karakterlerde olacak bunlarla görevlere giderken istediğiniz iki karakteri yanınıza alabileceksiniz. Ayrıca turlarda ve savaş esnasında istediğiniz karaktere geçerek yönetebilirsiniz. Savaş esnasında ise saldırı çeşitlerinizden seçerek düşmanla çarpışabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra uzaktan silahlarla da çarpışıp bomba atabilirsiniz. Bu oyunumuzdaki en bariz göze çarpan özelliklerden biri ise özgür bir oynanışa sahip olması ve gezegenler arası yapacağımız seyahatler oyunun en belirgin özelliklerinden, ayrıca ana görevlerin yanı sıra birçok yan görev ve challenge niteliğinde oynanabilen içerikler mevcut.

Grafik bakımından yılına göre çok kaliteli olduğunu söyleyebilirim, hikâye ise çok derinlemesine olması ve serbest oynanışla beraber yan görevlerinde sanki ana hikayeymiş gibi oyuna dahil olması gerçekten senaryonun kalitesini fazlasıyla arttırmış. Müzik ve sesler oldukça başarılı zaten kötü müzikleri kötü olan bir star wars filmi veya oyunu var mı? Çevre, karakter ve diğer modellemeler epeyce başarılı olmuş diyebilirim tabi ben ilk oyunu oynamadım onun için ilk oyunu oynayanlar daha iyi mukayese edeceklerdir. Yapay zekânın da başarılı olduğunu söyleyebilirim.

Oynanabilirlik çok kolay değil zira iyi derecede İngilizce bilmenizin yanı sıra rpg olduğu için birçok özellik ve mod var bunların üstesinden gelmelisiniz. Ayrıca sade ilerleyebildiğiniz yek çıkış yolu olan bir oyun değil, birçok gezegene gidebildiğimiz büyük haritalarda oynayabildiğimiz açık dünya bir oyunu çünkü. Sonuç olarak hala en sevilen, beğenilen ve oynanan yıllar geçmesine rağmen dillere pelesenk olmuş efsane bir oyun star wars knights of the old republic the sith lords 2 daha fazla bir şey yazmaya gerek var mı sizce? İyi oyunlar.











15 Ocak 2015 Perşembe

Tengami ön inceleme



sanatsal oyunları ne kadar çok seviyorsunuz bilmem ama ben sanat temalı ve çizimleri karton  olan oyunların hayranıyım. bugün ön incelemesini yapacağımız oyunda Japon geleneksel resimlerinde gördüğümüz motifleri bu oyunumuzda bolca göreceğiz.

grafikleri çok ilginç olan tengami aslında bir kitapta bulunan hikayeyi sayfalarını katlayarak eğerek bükerek ilerleyebildiğimiz bir macera oyunu. bol bulmacalı kaliteli atmosferik bir havası olan ve adını bilmediğimiz bir  samurayı yönettiğimiz 2 boyutlu bir yapım.eskiden olan oynayanlar bilirler okami'de böyle sanatsal içerikleri ön planda olan benzer tarzı olan bir oyundu tabi biraz oynanış olarak da farklı olsa da Japon geleneksel resimleri ve el işi tarzı sanatsal içerikleri iki oyunda da benzerlik gösteriyor.

oyunda iyi yönlerden bir tanesi ise fazla konuşma olmaması, ayrıca bu oyunu çocuklarda eğitici amaçla oynayabilirler içindeki bulmacalarla pratik zekalarını geliştirebilirler.ayrıca bayanlarda bu oyunu çok rahat oynayabilirler. daha doğrusu yediden yetmişe oynanabilir bir oyun diyelim.







Echonight Beyond inceleme (ps2 nostalji)



agetec firmasının hem hazırlayıp hem de piyasaya 2004 yılında sürdüğü ilginç korku oyunu echonight beyond’u inceleyeceğiz.

Çoğumuz korku oyunu oynamışızdır. Hep yaratıkları veya zombi gibi şeyleri öldürmüşüzdür. Echonight’da bu oyunlar gibi korku oyunu fakat silahımız yok ve f.p.s, horror survivor (korku, hayatta kalma) oyunu. Evet, silahsız ne yapabiliriz bu oyunda diye soracaksınızdır. Playstation’dan bu oyunun ilkini bilenler vardır. Bu oyunda ruhları kurtarıyoruz. Nasıl mı? Belli başlı sizden istedikleri görevleri yapmalısınız.

Veya onlara ait bir şey elinizde varsa ruhlara vererek onları kurtarabilirsiniz. Oyunumuzun hikâyesini biraz anlatmak gerekirse oyunun başındaki videoya sakın takılmayın derim zira kafanızı karıştıracaktır. Karakterimiz bir uzay aracıyla ay üssüne gelirken kaza geçiriyor ve üsse çarpıyorlar. Bu arada yıl 2044 ve ayda büyük bir koloni kurulmuş. Sebze yetiştirme, balıkçılık ve daha birçok şey ilerletilmiş ama her ne olduysa buradaki insanlar bir anda ortadan kaybolmuş. Karakterimiz ise burada çalışan araştırmacılardan biri olan nişanlısı claudia’yı bulmaya çalışıyor.

Daha sonra olayın içinde başka komploların olduğu çıkar için insanların birbirini sattığı sabotajların olduğu bir hal alacak oyunumuz. Çok ağır işleyen bir hikâye diyebilirim. Ama bu tuhaf senaryo o kadar trajik bir hal alıyor ki sonunda nişanlısını bulabilecek mi diye merakla oynuyorsunuz. Ve diğer hayaletlerin hikâyesi de sizi oldukça hüzünlendirecek. Oyunda karakterimizin sağlığını sol alt köşedeki göstergeden anlayabilirsiniz. Bu gösterge aslında karakterimizin nabzı, hayaletlerle karşılaştığınızda nabız fırlar yani 3,5 atıyor diyebiliriz.

Dikkat etmeniz gereken bir husus var ki oda sis, sisteyken hayaletler size saldırıyorlar ve nabzınız fırlıyor. Nabzınızı düşürmek için ise medkit kullanabilirsiniz. Sisin nedeni çok ilginç, fazla ipucu var neden size anlatmaya çalışacağım. Ayda araştırma yapılırken gizemli kırmızı renkte bir taş bulunur. 
Bilim adamları yaptıkları araştırmalarda bu taşın ne olduğuna dair hiçbir bulgu saptayamazlar. Ve bu taşın bulunmasından bir zaman sonra esrarengiz bir şekilde bu sis ortaya çıkar. Sonrası malum.

Bazı bölümlerde sisi ortadan kaldırmak için vantilatörleri çalıştırmalısınız. Elinizdeki ı.d kartla(kimlik kartı) vantilatörün çalıştırma sensöründen geçirdiğinizde sis ortadan kalkıyor ve size saldıran hayaletlerle böylece rahatlıkla konuşabilirsiniz. Ayrıca dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ışık, ışığınızı iki seviye olarak kullanabilirsiniz. Ama dikkat edin derim. Eğer devamlı lambanızı yakarsanız bir zaman sonra bataryayı bitirip karanlıkta kalabilirsiniz.

Karanlıkta ilerlemek ise çok ama çok zor. Zira bataryaları bulmak o kadar kolay değil. Kurtardığınız ruhların isimlerine ve resimlerine bakmak istiyorsanız merkez bölgedeki bir odadan bakabiliyorsunuz. Ayrıca select tuşuna bastığınızda notes’a(notlar) girip karakterlere bakabilirsiniz. Ayrıca mekânları tanıyabilir ve haritalarına bakabilirsiniz.

Bir de oyunda çok önemli olan bir diğer nokta varsa oda monitör room bu odadan başka odalardaki kameraları yönetip keşifte bulunabiliyorsunuz. Ayrıca bazı yeşil renkli boya şeklindeki yerlere zoom yaptığınızda o bölgede eskiden cereyan etmiş bazı olayları görebilme şansınız oluyor. Bu sayede bazı ipuçlarına erişebiliyorsunuz. Yine bu ipuçlarına bakmak için ise recordings’e girmeniz yeter.

Grafik bakımından oldukça etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Diğer korku oyunlarının çoğundan daha iyi bence, hikâye tuhaf şekilde başlayıp karmakarışık şekilde ilerleyip yine garip şekilde biten sonunda ee ne oldu şimdi dedirten bir hikâye diyebilirim. Müzik ve sesler çok zengin değil, zaten ortamın sessizliği ve karanlığı insanı sıkboğaz ediyor. Bir de tuhaf müzikler olsa ne olurdu artık düşünün.

Çevre ve karakter modellemeleri harika, örneğin ışık yansımaları yerdeki kaplamalar müthiş, f.p.s olmasıyla beraber gerçekçilik hissini arttırmış. Yapay zekâ için şunu söyleyebilirim bazen sisli yerlere girdiğinizde manyak bir hayalet peşinizi bırakmıyor ve haliyle kaçmak zorunda kalıyorsunuz. Fakat daha sonradan aynı yere geldiğinizde nasıl kaçacağım diye düşünürken bakıyorsunuz ki size saldırmıyor.

Oynanabilirlik çok kolay değil yer yer çıkan kazık bulmacalarla uğraşıyorsunuz. Bazen çok tuhaf bir yerde sıkışıp kalıyor ve ne olacak şimdi diyebiliyorsunuz. Bu durumda ipuçları da bir işe yaramıyor. Hareket ve aksiyon sevenler bu oyundan çabuk sıkılabilir ama ben ağır oyunlardan hoşlanırım içinde korku da varsa ne ala diyorsanız echonight beyond tam size göre derim. İyi oyunlar.   










13 Ocak 2015 Salı

Peggle (mini game) inceleme (pc nostalji)



hep elimizin altında cep telefonumuzda veya tabletimizde canımız sıkıldığında oynamak üzere bulundurduğumuz daha doğrusu indirdiğimiz oyunlar vardır. Genellikle boyutları küçük olur ve eğlence amaçlıdır. Fakat günümüzde o kadar çok işletim sistemi var ki hepsi hızla ilerleme kaydetmekte hal böyle olunca oyunların kalitesi ve grafikleri de gelişmekte ama ne olursa olsun diğer hobilerimiz de olduğu gibi oyunlarda da nostaljinin tadı bir başka oluyor.

Bugün inceleyeceğimi oyunda aslında mini oyun olan ve her zaman eğlencelik olarak hiç canımız sıkılmadan oynayabileceğimiz peggle, aslında çok basit bir oyun olan peggle’ı eğer dilerseniz arkadaşlarınızla da oynayabilirsiniz. Şimdi gelelim kısaca oyunumuza adventure mod ile başlayalım. Amaç çok basit üstten attığımız toplarla diyelim allta bulunan turuncu topların hepsini bitirmek ama belli sayıda topumuz var tabii. Ve bize en başta pegasus veriyor daha sonra değişik yeteneklere sahip hayvanlar bize veriyor. Bunların yetenekleri bize oyunda değişik yardımlar sunuyor mesela sincap çoklu top yeteneği var. Ejderha ateş topu atarak birçok turuncu topu vurabiliyorsunuz. Bu yetenekleri kullanabilmek için turlardaki iki yeşil topu vurmak zorundasınız.

Yine yaptığınız puanlar çok önemli zira sonradan bunu daha iyi anlayacaksınız. Bunun için ise yine her oynadığınız turda olan mor topu vurmalısınız ayrıca sağ taraftaki fevermeter’den ne kadar combo yaptığınızı görebilirsiniz. Tabii bu atışları iyi yapıp güzel puanlar almak sizin elinizde. Turuncu topların yanı sıra mavi toplar da var bunların pek önemi yok. Altta bulunan ve ileri geri giden delik ise topunuz düştüğü zaman eğer denk gelirse hakkınız gitmiyor. Denk getiremezseniz ne yazık ki bir hakkınız gitmiş oluyor.

Bunların yanı sıra eğer isterseniz açtığınız turlardan dilediğinizi quick play’e girerek oynayabilirsiniz. Yok, ben arkadaşımla veya bilgisayar ile kapışacağım diyorsanız duel moda girip oynayabilirsiniz. Oyunun en can alıcı noktası ise challenge mod bu mod oyun bittikten sonra açılıyor daha doğrusu adventure mod bittiğinde ve esas size bahsettiğim kazık turlar puan yapmalar burada ama isteğe bağlı canınız isterse oynamayabilirsiniz. Evet, sonuç olarak yine çok küçük boyutlu ve eğlenceli her yerde oynayabileceğiniz gerek çocuklarınızla veya kız arkadaşınızla güzel vakit geçirebileceğiniz mükemmel bir oyun. İyi oyunlar.








10 Ocak 2015 Cumartesi

Resident Evil 5 inceleme (pc nostalji)



oyun dünyasının belki de en çok ses getiren oyunlarından biri olan ve çoğu zaman satış rekorları kıran efsane oyun resident evil ilk üç serisiyle belleklerimizde yer etmişti. Daha sonra dördüncü oyun ile değişime uğrayan resident evil bu geleneğini beşinci oyunda da devam ettirdi.

Sabit ve değişik kamera açılı oyundan omuz kameralı bir oyuna geçiş vardı fakat o eski korku havası gitmiş sanki aksiyona daha çok ağırlık verilmişti. Bu çoğu resident evil hayranında tepkilere neden olmuştu. Bazılarının ise hoşuna gitmiş olabilir. Ama bence eski havasını kaybetmiş zira kamera açıları her ne kadar kötü olsa da korku düzeyi ve gerilimi müthişti. Bu yeni dizaynda ne yazık ki aynı atmosfer mevcut değil.

Neyse şimdi bu oyunumuzun hikâyesiyle başlayalım. İlk resident evil’dan tanıdığımız chris redfield afrika’da yapılacak çok tehlikeli bir biyolojik silahın sevkiyatını engellemek için görevlendirilir. Afrika’da ise chris’e sheva almovar adında başka bir bsaa ajanı kılavuzluk edecektir. Fakat bir anda cübbeli biri çıkıyor ve işlerin daha tuhaflaşmasını sağlıyor. Ve bu esnada eski defterler açılıyor. Aralarda ilk oyundan olan bazı flashbackler göreceksiniz. Ne dediğimi o zaman daha iyi anlayacaksınız. Bu oyunumuzda eski oyunlarda olmayan takım durumu var. Yani iki kişi ilerliyoruz bu bize hem avantaj hem de dezavantaj sağlıyor.

 Zira diğer karakter sizi bazen zor durumdayken kurtarabiliyor fakat bazen sıkıştığında siz ona yardım etmezseniz ayvayı yiyorsunuz. Yani game over oluyor. Yine bir önceki oyundaki gibi bir dünya silah kullanabiliyoruz. Öldürdüğümüz zombilerden mermiler çıkıyor ve altın da çıkıyor bunlarla değişik silah ve cephane satın alabiliyoruz. Ayrıca sheva’ya istediğimiz silahı verebiliyoruz. Yine sağlık düzeltme önceki oyunlardaki gibi sprey ve bitkilerle oluyor. Yeşil, mavi ve kırmızı renkteki bitkileri kombine yaparak da kullanabiliyoruz. Ayrıca sağ soldaki sandıkları kırdığınızda para veya cephane bulabiliyorsunuz. Yine önceki oyundaki gibi bölüm bölüm oynuyoruz. Gayet uzun ve zevkli turlar var diyebilirim.

Grafik bakımından çok iyi olduğunu söyleyebilirim, senaryo ise oldukça başarılı eski defterlerin açılması Albert wesker’in ortaya çıkması yine eski bir dost’un sürpriz bir şekilde karşımıza çıkması harika olmuş. Müzik ve sesler başarılı, hasar modellemeleri fena değil. Çevre, karakter ve silah modellemeleri de oldukça başarılı, yapay zekâ da çok iyi özellikle sheva bize çok yardımcı oluyor gerek çatışmalarda gerekse sağlık durumumuz zor durumda olduğunda hemen imdadımıza yetişiyor. Ayrıca bulduğu sandıklardan ne varsa toplayıp depoluyor. Zombilerinde yapay zekâları oldukça iyi bazı zombiler daha gelişmiş oldukları için size silahlarıyla saklanarak saldırabiliyorlar.

Oynanabilirlik ise çok zor değil önceki oyunları oynayanlar bu oyunda zorlanmayacaklardır bence. Çeşitlilik ise güzel zaman zaman değişik araçlar kullanabiliyoruz bu kimi zaman bir ağır makineli olabiliyor kimi zaman ise bir bot oluyor. Extralara değinmeden edemeyeceğim tine bir önceki oyundaki gibi bol bonus içerik mevcut bunlar kazandığınız puanlarla ve turlardaki gizli işaretleri vurduğunuzda açabiliyorsunuz. Özel ayarlara girdiğinizde ise karakterlerinize değişik kıyafetler giydirebiliyorsunuz. Ayrıca değişik filtre seçimi yapabiliyorsunuz.

Yine önceki oyunlardan bildiğimiz mercenaries mod bu oyunumuzda da mevcut. Oyunumuzun dış menüsünden istediğiniz zaman kütüphaneye girerek dosyalara, oyun içinde bulduğunuz figürlere bakabilirsiniz. Bir de bütün ara videoları buradan izleyebilirsiniz. Sonuç olarak bence oyun dünyasını en büyük yapımlarından biri olan kült bir yapımdır. Her serisi mükemmel olacak diye bir kaide yok. İllaki beğenenler de olacak beğenmeyenler de ama sonuç her ne olursa olsun ‘’resident evil’’ her zaman oynamaya değer bir oyun olacak bence, iyi oyunlar.











Yeni yayınları kaçırma!