Şimdiye kadar birçok ön inceleme makalesi yazdım, genelde bu
yazılarımı kısa tutmaya çalışsam da tutamadım. Ne yapayım kısa yazmak içime
sinmiyor daha çok bilgi ve öneri vermek pahasına bazen ipin ucunu kaçırdığım
olmuştur. Toplum olarak çok okumaya meyilli olmadığımızı da çok iyi biliyorum. Çok
uzun makaleler filan gördüğümüzde çoğumuz sıkılıp okumaktan çekiniriz. Genelde Ooo
destan yazmış bu yazı okunur mu? Gibi söylemlerde bulunuyoruz. Aslında yaptığım
tam incelemelerde de bazı oyunlarda çok uzattığım ve sıktığım olmuştur ama bunu
ön incelemelere yansıtmamaya özenle çalıştım. Bundan sonra da elimden
geldiğince ön incelemelerimi ve tam incelemelerimi kısa ve öz şekilde yazmaya
çalışacağım.
Bugün ön incelemesini yapacağım oyun benim çok önemsediğim,
bağımsız bir stüdyo oyunu olan ve fantastik bir aksiyon, macera karışımı Edge
of Twilight: Return to Glory. Oyunumuz için hemen sizlere bir benzetme yaparak
başlayacağım, böylece oyuna dair bilgileri daha çabuk kavrayabilesiniz. Edge of
Twilight Castlevania Lords of Shadow ve God of War benzeri bir oyun
diyebiliriz. Kamera açılarından tutunda gotik mekânlarına, karşınıza çıkan ilginç
yaratıklardan mistik hikâyesine kadar birçok benzerlik mevcut. Yönettiğimiz savaşçı
o gizemli ve gotik birçok yapının bulunduğu yerden o yeri yöneten kraliçe
tarafından çağırılır ve ona bir tek onun başarabileceği düşünülen bir görev
verilir. Yönettiğimiz karakterimiz istemeye istemeye de olsa bu görevi kabul
eder. Daha sonra bu garip gotik mekânlarda elimizi kolumuzu sallaya sallaya
gezebiliyoruz.
İnsanlarla diyaloglara
filan giremiyoruz. Bize verilen görevleri haritadan bularak yerine
getirmeliyiz. Şehirde iken silah kullanıp saldırı yapamıyoruz. Ama görevlere
girdiğimizde karakterimizin sırtında taşıdığı tuhaf silahını kullanabiliyoruz. Bize
saldıran yaratıkları biraz orklara benzettim garip sesler çıkartıp size deliler
gibi saldırıyorlar. Sizlerde onlara değişik kombolar yaparak karşılık
verebilirsiniz. Ama hep saldırmayın zira sizi bayağı zorladıkları içim koruma
da yapın derim. Özel saldırı filan var mı bilmiyorum. Bir de karakterimizin
içinde olan gücü müdür nedir artık anlamadığım değişik bir yaratık gibi
yönetebildiğimiz hızlı ve ellerini pençe olarak kullanabilen bir savaşçıyı
yönetebiliyoruz. Oyunu gamepad ile oynayabilirsiniz arkadaşlar. Ne yazık ki
oyunun Türkçe dil desteği yok, ama ileri de yaması çıkabilir. Yaptığım ön
inceleme itibari ile bu oyunla alakalı sizlere aktaracaklarım şimdilik bu kadar
arkadaşlar, ileri de oyunu bitirdikten sonra detaylı bir şekilde kritiğini
yaparız. Hepinize iyi oyunlar.
0 yorum:
Yorum Gönder