Kasım 2014 ~ karekareoyun

English (US) Deutsch Français Русский 中文(简体) Português Italiano 日本語 한국어 Español
Twitter Bird Gadget
slideshow

Men of War inceleme (pc nostalji)

Mükemmel bir 2.Dünya savaşı simülasyon, strateji oyunu.

slideshow

Prototype inceleme (pc nostalji)

Aksiyonu dibine kadar yaşayabileceğiniz harika bir oyun.

slideshow

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme

Kedi köpek kavgalarını değişik boyutta yaşayacağınız farklı bir yapım

slideshow

Senran Kagura Shinovi versus Ön inceleme

Seksi anime dövüşçüleriyle oynamaya hazır olun.

slideshow

Armikrog ön inceleme

Stop-motion ile hayata geçirilmiş süper bir macera oyunu.

slideshow

E.T Armies ön inceleme

Killzone benzeri harika bir fps oyunu.

slideshow

2016 Yılı Güncel Tıkla İlerle Macera Oyunları Listesi (güncellendi)

Macera oyunlarını sevenler için hazırladığım geniş çaplı bir liste

slideshow

Sunset Riders inceleme ( retro arcade game)

Atari salonlarının vazgeçilmez arcade kovboy oyunu.

slideshow

Youtube kanalıma abone olmayı unutmayınız

oyun inceleme,ön inceleme,nostalji,retro ve daha birçok video incelemeyi kanalımda bulabilirsiniz.

30 Kasım 2014 Pazar

The Lord of The Rings: The Third Age inceleme (ps2 nostalji)



e.a firmasının 2004 yılında piyasaya sürdüğü epik orta dünya serüveni olan, klasikler arasında bir numarada yer alan yüzüklerin efendisi third age (üçüncü çağ)oyununu inceleyeceğiz.

Edebiyat dünyasının başyapıtlarından olan beyaz perdeye aktarıldıktan sonra büyük ses getiren yüzüklerin efendisi fazla sürmeden kendini oyun dünyasında da değişik tarzda gösterdi. Third age’de ilerlemeli olmayıp turn base(değişim sıralı)r.p.g(rol yapma oyunu) şeklinde oynanıyor. Third age’de hikâyeden bildiğimiz karakterler haricinde yeni karakterler kullanabiliyoruz.

Irk olarak yine aynı türden olan cüce hadhod, gondorlu berethor,okçu elegost, elf kızı morven ve rohanlı eaoden ara sıra da olsa bize bildik karakterler oynadığımız tura göre veriliyor. Örneğin: moriada balrog’la savaşırken gandalf’ı kullanabiliyoruz. Başka bir turda aragorn veya legolas’ı kullanabiliyoruz. Karakterleri savaş sırasındaki sayıya göre değiştirebiliyorsunuz. Tabi ki level atlama sistemi mevcut bunun yanı sıra ne kadar çok saldırı kullanırsanız ona göre yeni yeni ve daha güçlü saldırı şekilleriniz açılıyor.

Turlarda gezerken sandıklardan bulacağınız ekipmanlarla karakterlerinizi giyindirip daha da güçlü bir savaşçı olmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca bulacağınız silahlarla da güçlü saldırılar yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra karakterinizi güçlendirerek veya hakkı azaldığında çoğaltabilecek büyü gücünü artırabilecek itemler kullanabilirsiniz. Çünkü bir dünya item mevcut, eğer iki kişi oynamak istiyorsanız start’a bastığınızda co-op yazısına gelip tıklayarak arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz.

Saldırı şekillerine gelecek olursak karakterimizin savaşçı sınıfına göre değişiklikler gösteriyor. Elegost’la yapacağınız saldırıları okçu olduğu için oklu saldırı şeklinde oluyor. Morven elf olduğu için büyü gücüde yüksek, herkese hak verebiliyor. Veya ölen karakterlerinizi canlandırabiliyor. Berethor çift saldırı yapabiliyor. Bunun yanı sıra menünüzde olan perfect modu kullanarak büyük bir saldırı gerçekleştirebilirsiniz. Sağ alt köşedeki barınız dolup yüzük parladığında yapabilirsiniz.

Görüntü bakımından başarılı bir oyun olmuş diyebilirim, hikâye zaten müthiş birde değişik karakterlerle oynamak işi daha ilginç kılmış, müzikler ve sesler yine olağan üstü, karakter ve çevre modellemeleri iyi, yapay zekâ da zorlayıcı, sizinle kıyasıya bir mücadeleye giriyorlar. Oynanabilirlik çok zor olmamakla beraber oynadıkça yeni güçleriniz ve ekipmanlarınız oldukça daha kolaylaşacak hele birde arkadaşınızla oynuyorsanız daha zevkli olacaktır.

Çeşitlilik konusunda şunları söyleyebilirim, yeni karakterlerin yanı sıra bildiğimiz karakterlerinde kullanımı çok hoş olmuş diyebilirim. Lakin oyunun sonunda olan sauron’un göz haliyle yapılan savaşı çok saçma olmuş, keşke vücuda bürünmüş haliyle savaş olsaydı daha iyi olurdu bence. Kamera açılarıda güzel diyebilirim bunun yanı sıra filmden izleyebileceğiniz kısa videolar mevcut. Oyunda genel olarak baktığımızda çok değişik ve sıra dışı bir oyun sizi bekliyor diyebilirim. Tereddüt ediyorsanız sakın etmeyin alın oynayın, eğlence dozajı biran bile düşmeyen bu mükemmel orta dünya hikayesini görmeden etmeyin derim, iyi oyunlar.        







29 Kasım 2014 Cumartesi

Left4Dead inceleme (pc nostalji)



Çoklu oyuncu modu olan oyunlar her zaman ilgimizi çekmiştir, lakin bunun yanı sıra hikâye modunun da olması şarttır bence, left4dead’te ise ne yazık ki böyle bir şey yok. Tamamıyla multiplayer online oynanmak için dizayn edilmiş bir oyun, zaten yapımcısı olan valve önceden bildiğimiz half- life ve counter-strike gibi oyunlara imza atmış bir syüdyo. Ben bu oyunu oynamadan önce hikâye modunun olduğunu ve zevkli bir oyun olduğunu düşünüyordum, fakat oyunu oynadığımda büyük hayal kırıklığına uğradım.

Oyundaki zombi yaratıklara değinecek olursak, hunter çok hızlı ve tehlikeli bir yaratık, boomer: şişko ve sizi gördüğünde iğrenç bir şekilde üstünüze kusan pislik bir yaratık,smooker: özellikle çatılardan veya yüksek yerlerden sizi uzun diliyle yakalayarak üstünüze çullanan ve canınızı bayağı götüren bir zombi türü,witch: en tehlikeli olan yaratık diyebilirim, kıyı kenar yerlerde ağlama sesi duyarsanız bilin ki witch oradadır. Sakın sesin olduğu yere ateş etmeyin veya ışık tutmayın, eğer size saldırırsa kafasından vurmaya çalışın. Tank: oyundaki en iri yarı olan bu yaratık resident evil’daki nemesis ‘e benzer bir zombi diyebiliriz. Zaten geldiğini ekran sallanmasından hemen anlarsınız.

Oyunda ki silahlar belli çok çeşitli silahlar yok, herhangi bir geliştirme yok, oyunda aldığımız karakterlerin bir özelliği yok hepsi aynı yani. Ama sağlık durumunuz kötüleştiği zaman size yardımcı oluyorlar. Oyunumuzda dört tur var, hepsinin beş bölümü bulunmakta zaten hepsi açık istediğinizi oynayabilirsiniz. Çok zevkli turlar yok zaten, turlarda haritada olmaması ayrı bir saçmalık ve size yön gösteren bir işaret bile yok.

Grafik bakımından iyi bir oyun olduğunu söyleyemeyeceğim, zira yılına göre çok daha kaliteli grafiklere sahip oyunlar gördüm. Oyunda senaryo olmaması büyük eksiklik bence, sırf bu yüzden çok büyük puan kırarım. Müzik ve sesler idare eder, çevre, karakter özellikle zombi modellemeleri başarılı olmuş, zaten oyundaki tek başarılı olan şey bu olsa gerek. Yapay zekâ idare eder.

Oynanabilirlik konusunda ne söyleyebilirim bilmiyorum, bence bu oyunu oynamadıysanız ve de oynamayı düşünüyorsanız da kesinlikle vazgeçin derim. Zira hikâye oynanmadığı gibi çoklu oyuncu modunda da çok saracağını düşünmüyorum. Çeşitlilik konusunda da söylenecek bir şey yok, çünkü oyun saman gibi, tatsız tuzsuz bir yemek düşünün işte aynen öyle içi bomboş bir oyun. Neyse bu oyun için fazla bile yazdım, böylesine yavan boş bir oyun için söyleyebileceğim tek şey kötü olmuş demektir. İyi oyunlar.










28 Kasım 2014 Cuma

Smash Cars inceleme (ps2 nostalji)



Metro 3d firmasının piyasaya sürdüğü creat stüdyolarının 2003 yılında hazırladığı smash cars oyununu inceleyeceğiz.

Araba yarışları hep ilgimizi çekmiştir. F1 olsun sokak yarışları olsun veya ralli hep oynayıp zevk almışızdır. Smash cars’da bu tarz bir oyun, belki adı pek fazla duyulmamış bir oyun olabilir. Yapımcı firmasıda çok tanıdık değil açıkçası ama firmanın tanınması veya oyunun tanınmamasına kulak asmayın derim. Zira çok değişik bir oyun smash cars neden mi? Bu oyunu diğer araba yarışlarından ayırıp öne çıkaran özelliği uzaktan kumandalı oyuncak arabalar olmaları.

Oyunumuz belli bir hikâye üzerinden işlemiyor. İstediğiniz zaman arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz quick race(hızlı yarış) veya kendi başınıza oynayabileceğiniz special’daki oyundaki bütün yarış çeşitlerini bulabileceğiniz modlar mevcut. Oyunda ayrı mod olarak da bulunan ve çok zevkli olan stunt race (bazen çileden çıkarabilir)size havada akrobatik hareket yapma imkânı veriyor. Ve bu hareketleri slow motion yani matrix tarzıyla yapıyorsunuz.

 Buna göre puanlar kazanarak birinci olabiliyorsunuz. Diğer yarış türlerine de bir bakmak gerekirse smash drive: bildiğimiz normal yarış diyebilirim. Darkhorse: çok ilginç bir yarış türü diyebilirim. Önceden hiçbir araba yarışında böylesini gördünüz mü? Sanmıyorum. Dark horse adındaki arabayı birinci getirmek zorundasınız. Siz isterseniz sonuncu olun önemli değil, yeter ki dark horse birinci olsun. O zaman sizde birinci olmuş sayılıyorsunuz.

 Time attack: adından da anlaşılacağı üzere zamanlı yarış diyebiliriz. Süre çok önemli aman dikkat. Hotspot: size verilen zaman zarfında gizli olan kutuları bulup en kısa sürede turu tamamlamanız gerekiyor. Oynamanız gereken esas mod ise championship burada demin yazdığım bütün yarış çeşitlerini değişik şekillerde oynayabiliyoruz. Yarışları kazandığınız takdirde para kazanabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra araba açabiliyorsunuz. (her yarışta değil) ve bazı turlarda yıldız kazanıyorsunuz. Kazandığınız paralarla üç çeşit geliştirme yapabiliyoruz. Booster(bir çeşit nitro)tires(tekerlekler) ve engine (motor) kademe kademe hepsi üç seviye olarak satın alınabiliyor.

Yıldızlar ise bir sonraki yarışın açılmasını sağlıyor. Bir sonraki yarışın da açılmasını istiyorsanız o yarışın yıldız seviyesi kaçsa önceki yarışlarda birinci olup yıldızları alıp açabilirsiniz. Ayrıca renk seçeneklerinizde belirleyebiliyorsunuz. On üç tane çok şık araba kullanabiliyorsunuz. Daha doğrusu oyuncak araba. Sahalara da değinmeden geçmeyelim on dört adet enteresan saha var. Bazı turlarda büyük arabalar çıkıp sizi ezebiliyorlar. Bazen de insanlar size taş atıyor, yanınızdan böcekler, kelebekler geçiyor, timsahlar sizi ısırıp başka yerlere fırlatabiliyor. Kimi zamanda bir köpek size havlayabiliyor. Yani oyuncak araba yönettiğiniz için ne yazık ki küçük dünya sizin için çok büyük bir gezegene dönüşüyor.

Artık yazımızın sonlarına yaklaşırken oyunumuzun grafiklerine değinecek olursak başarılı diyebilirim. Oyunda bir de hikâye olsaydı daha iyi olabilirdi bence, daha çok arcade oyun tarzı olmuş. Müzik ve sesler tam disco tarzı (dım tıs dım tıs) diyebilirim. Çevre ve araba modellemeleri oldukça başarılı özellikle arabalardaki parlama ve yansımalar çok süper olmuş.

Yapay zekâ oldukça başarılı, hiçbir yarışta fark atamıyorsunuz. Affedersiniz ama hep kıçınızın dibinde oluyor rakipleriniz. Oynanabilirlik ara ara sıktığı veya çileden çıkardığı zamanlar olabiliyor. Ama ben katlanırım diyorsanız ne ala. Çeşitlilik de ise iyi araba çeşitleri ve sahalar konusunda iyi iş çıkarmışlar. Evet, artık ben değişik bir araba oyunu oynamak istiyorum ralliden, f1’den sıkıldım sıra dışı bir şey görmek istiyorum diyorsanız smash cars’ı tavsiye ediyorum. İyi oyunlar.  



      


27 Kasım 2014 Perşembe

Battlefield 3 inceleme



Modern shooter denince akla gelen yegâne oyundur battlefield, dice studios’un geliştirdiği oyun her seferinde yenisi çıktığında bir öncekinin üstüne koyarak çok yol kat ettiğini gördük. Bu oyunda da hem single player, hem de multiplayer’İ güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Hemen incelememize oyunumuzun hikâyesiyle başlayalım rus teröristlerin kaçırdıkları nükleer başlıkları bulmak için yine süper güç olan ve her şeye maydanoz olan Amerika hiç vakit kaybetmeden bir ekip yollar. Ve bu ekibin başına olmadık şeyler gelir. Oyunun son bölümünü aslında başında oynuyoruz. Daha sonra bir anda kendimizi meşhur Amerikan ajanlarının bizim karakterimizi sorgulamasıyla buluyoruz. Ve sorgu sırasında yönettiğimiz karakterimiz olan blackburn’un anlattıklarını oynuyoruz. Blackburn’ün yanı sıra Rus teröristleride birkaç turda yönetiyoruz.

Daha sonra işlerin çok karma karışık olduğunu anlıyoruz. Meğerse işin içinde başka işler varmış, bunun için fazla detaya girmeyeceğim. Zaten tipik basit fps hikâyelerinden diyebilirim. Oynanışa değinecek olursak önceki oyunlardaki gibi çeşit çeşit silahlar kullanabiliyoruz. Eğer merminiz biterse öldürdüğünüz düşmanlardan düşen silahları alabiliyorsunuz. Herhangi bir silah geliştirme ve sizin inisiyatifinizde olup da size turlara girmeden önce silah seçtirme gibi bir şey yok. Yanınızda ekseriyetle adamlarınız oluyor ama emir veremiyorsunuz, çatışma anlarında ise pek de size yardımcı oldukları söylenemez onun için oynarken iyi siper almayı unutmayın.

 Battlefield denince akla tabi ki araç kullanımı geliyor. Bu oyunda bana biraz az gibi geldi, muhtemelen multiplayer modunda bol araç kullanımız vardır. Hikâye modunda uçağa biniyoruz, kullanıyoruz demiyorum dikkat edin! Zira biz yardımcı pilot olarak görev yapıyoruz. Yani sadece uçak vurma ve bombalama işleri yapıyoruz. Tank kullanabiliyoruz ki benim en sevdiğim turlardan birisi diyebilirim. Oyunumuzda dolu dolu oynayabileceğiniz on iki zevkli ve kaliteli tur bulunmakta. Az da olsa bazı yerlerde tuş kombinasyonları yaparak düşmanlarımızı sadece silahla değil dövüşerek de ekarte edebiliyorsunuz.

Grafik bakımından zaten söylenebilecek tek şey harika olduğu, zira dice studios geliştirdikleri frozenbite motorlarıyla oyun dünyasına değişik bir bakış açısı getirdiler. Oyunun en kötü tarafı ise hepimizin daha doğrusu çoğunluğumuzun hemfikir olacağı hikâyenin sıradan oluşu, çok basit ve tekdüze senaryo basit kalmış diyebiliriz. Müzik ve sesler çok kaliteli olmuş, hasar modellemeleri çok kaliteli zaten oyun motorları deminde yazdığım gibi buna çok müsait bir şekilde geliştirilmiş. Çevre karakter ve silah modellemeleri de çok kaliteli olmuş, yansımalar ve ışık parlamaları fevkalade yansıtılmış.

Yapay zekâ ise düşman askerleri bayağı size kök söktüreceklerdir, fazla ortalıkta gezinmeyin ve yanınızdaki adamlara da güvenmeyin derim. Oynanabilirlik çok zor değil zaten önceki oyunları oynayanlar kolay şekilde zorlanmadan oynayabileceklerdir. Çeşitlilik konusunda yazımda önceden belirttiğim araç kullanımının az olduğundan bahsetmiştim, tekrar yinelemek istiyorum ben battlefield oyunlarında çok çeşitli araç kullanımlarına alıştığım için bana bu oyundaki araçlar yavan geldi. Mesela hiç helikopter kullanmıyoruz. Neyse yazımın sonuna gelirken call of duty kıyaslaması yapayım, bence Battlefield biraz geride kalmış diyebilirim. Neyse benim tahminim bu oyunu oynamayan veya sevmeyen çok az oyun sever vardır diye düşünüyorum. İyi oyunlar.     











26 Kasım 2014 Çarşamba

Tales From The Borderlands ön inceleme



önceki oyunlarında açık dünya rol yapma oyunu olan borderlands yeni yapımının el değiştirmesiyle daha doğrusu gearbox ve telltales ortak yapımı ile tıkla ilerle macera oyunu tarzına büründü. Telltales’in önceden bildiğimiz walking dead ve wolf among us oyunlarında göstermiş olduğu başarıdan olsa gerek borderlands’ın yeni oyunu nedense onlara verildi.

Belki de tarz değişikliğinin oyuna olan ilginin artması için yapılmış bir hamle olarak nitelendirebiliriz. Yine önceki oyunlar gibi bölüm bölüm oynayacağız. Bunun yanı sıra yine süreli diyalog seçimlerimiz var. Doğru kelimeleri seçip oyunun gidiş hattını ona göre şekillendirebiliyorsunuz. Grafikleri yine aynı diyebiliriz, çevre modellemeleri iyi değil ama her nedense bana walking dead’deki gibi karakter modellemeleri iyi duruyor gibi geliyor. Kamera açıları yine berbat. Diyalogların çokluğu bazı oyun severleri sıkabilir.

 Tıkla ilerle macera oyunu deyince benim aklıma ilk olarak diyalog daha sonra bulmaca geliyor. Telltales games ise nedense pek oyunlara bulmaca koymuyorlar. Bence orta derecede çok sıkmayan bulmacaları oyunlara adapte etmeliler. Bu oyun ister walking dead olsun ister borderlands olsun. En çok merak ettiğim ise fps olan bir oyunu nasıl tıkla ilerle oyununa dönüştürebilecekleri idi. Yani aksiyon ve savaş anlarını nasıl yansıtacaklardı.

Zira tıkla ilerle oyunlarında çoğunlukla aksiyon olmaz. Şunu söyleyebilirim ki walking dead’deki gibi ani tuş kombinasyonlarıyla hareket edebiliyoruz. Bunun yanı sıra bir robot yöneterek düşmanları yine tuş kombinasyonlarıyla alaşağı edebiliyoruz. Sizde oynadığınızda aksiyonu oyuna ne kadar kaliteli şekilde adapte ettiklerini göreceksiniz. Bakalım yeni haliyle borderlands oyun severlerin beğenisini kazanabilecek mi?






25 Kasım 2014 Salı

Lord of the Rings: The Battle for Middle Earth 2 inceleme (pc nostalji)



Edebiyat dünyasının başyapıtlarından olan şimdiye kadar birçok oyunu piyasaya sürülen, filmleri Oscarlar kazanıp milyonlarca seyirciye ulaşan efsane yüzüklerin efendisi serisinin en iyi oyunlarından biri olan battle for middle earth 2 belki de oyun severleri en çok memnun etmiş yapımlardan biri olmayı başarmıştır.

Oyunumuzun hikâyesini zaten ya kitabından ya da filmlerinden biliyorsunuzdur. Onun için ben hikâyeye hiç değinmeyeceğim direk oynanış tarzına geçiyorum. Eski bir oyun olduğu için oynayanlar bileceklerdir ama ben yine de bir hatırlatayım. Oyunumuzda senaryo moda girip good mod(iyilerin hikâyesi) ve evil mod(kötülerin hikâyesi)oynayabiliyoruz. Bunun yanı sıra war of the rings moda girip sıra tabanlı strateji olarak da oynayabiliyoruz. Bir de skirmish mod var, bu modda hazır olan savaşlardan istediğinizi seçip oynayabilirsiniz. Ama size tavsiyem öncelikle tutorial moda girip bütün hepsini tamamlamanız. Böylece oyuna ısınmış olursunuz.

Oyunda gerekli binaları işçiyle kurup geliştirmeler yaparak ve savunma hattı oluşturarak yani sur çekerek ve mancınık tarzı silahlar kurarak kalenizi güçlendirebilirsiniz. Ayrıca çoğu strateji oyunundan bildiğimiz kışla, çiftlik, ana kale gibi binaları da inşa ederek düşmanlarınızı daha rahat alt edebilirsiniz. Ayrıca filmden ve kitaptan bildiğimiz karakterleri hero sınıfında alabiliyoruz, savaştığımız sürece herolarımız level atlıyor ve böylece kazandığımız puanlarla yetenekler açabiliyoruz. Ayrıca karakterlerimize geliştirimler yaparak zırhlarını, silahlarını da geliştirebilirsiniz. Yönettiğimiz karakterler arasında nazgul, kartlallar, sauron, elrond,entler, arwen, glorfindel yanı sıra filmden ve kitaptan bildiğimiz birçok karakteride  hero olarak kullanabiliyoruz.

Grafik bakımından yılına göre çok kaliteli olduğunu söyleyebilirim, hikâyeyi şöyle derleyelim iyilerin hikâyesine girdiğimizde çok sığ ve yetersiz bir hikâye karşımıza çıkıyor. Aynı şey kötülerin hikâyesi için de geçerli. Müzik ve sesler zaten filmden bildiğimiz aşina olduğumuz kaliteli müzikler karşımıza çıkıyor.  Çevre ve karakter modellemelerinin çok kaliteli olduğunu düşünüyorum. Yapay zekâ da fena değil,

oynanabilirlik kolay tutorial modu tamamladığınızda ve kolayda oynadığınızda zevkle oyunu oynayabilirsiniz. Çeşitlilik konusunda fena değil, bazı mancınık ve koçbaşı tarzı araçlar da kullanabiliyoruz. Oyunda extra namına bir şey yok sadece third age oyununda olan karakterler mevcut onları da war of the ring modun da alabiliyorsunuz. Sonuç olarak her ne kadar eski olsa da kaliteli ve zevkli her zaman oynanabilecek kalitede olan mükemmel bir oyun, her kese oynamadıysanız tavsiye ediyorum. İyi oyunlar.










22 Kasım 2014 Cumartesi

Second Sight inceleme (ps2 nostalji)



Free radical stüdyolarının hazırladığı codemasters firmasının 2004 yılında piyasaya sürdüğü second sight oyununu inceleyeceğiz.

Aksiyon ve maceranın içi içe olduğu bir oyun olan second sight’ın gelin biraz hikâyesine göz atalım. Hastaneye benzeyen araştırma merkezinde uyanır yönettiğimiz karakterimiz olan dr.john vattic ve kendisine ne olduğunu nasıl buraya geldiğini sorgular. Bu arada hiçbir şey hatırlamamaktadır. Geçici hafıza kaybı yaşamaktadır. Fakat zamanla bazı şeyleri hatırlayıp yapbozun parçalarını tamamlayacaktır.

Hastaneden kurtulmaya çalışırken de kendisinde bir tuhaflık olduğunu hisseder ve bazı güçleri olduğunu anlar. İşte oyunumuzun ilk turu böyle gizemli bir şekilde başlamış olur. Fakat neler olduğunu işin aslını oynadıkça anlayacaksınız. Zira oyun kurgulanış biçimiyle turlarda eskiyi de oynayacaksınız ve karakterimizin neden böyle bir hale geldiğini anlayacaksınız.

Aslında bizim karakterimiz askeri bir projede yer alacak bir doktordur. Fakat ne yazık ki işin içinde başka oyunlar vardır. Oyunda önceden de bahsettiğim gibi bazı güçlerimiz var. Bunlardan biraz bahsedelim. Telekinesis: kilitlendiğiniz objeleri bu gücünüzle hareket ettirebiliyorsunuz. Healing: karakterimizin sağlık durumu kötüleştiğinde bu gücünüzü kullanarak iyi hale getirebilirsiniz.

Psi attack: bu gücün iki kullanım şekli var, birincisi tek tuşla yapılan psi pulse diğeri ise küre atımı gerçekleştirilen(bir nevi hadoken diyebiliriz) radicale blast düşmanlarınıza karşı çok etkili olabilecek güçler bunlar. Charm: bu güçle bir nevi görünmez adam olabiliyorsunuz, fakat hak barınızın altındaki güç barınız tükendiğinde ne yazık ki görünür oluyorsunuz. Protection: bu güçle kendi kopyanızı çıkarıp başka bir insanın vücuduna girip kontrol edebiliyorsunuz. Oyunda sadece güç kullanımı yok bunun yanı sıra değişik silahlarda kullanabiliyoruz. Hatta dövüş bile edebiliyoruz. Karşımıza çok zevkli on yedi sıkıcı olmayan tur çıkıyor.

Görüntüleri benim beklediğimin çok üstünde olan bir oyun, hikâyesi kurgulanışıyla güzel olmuş fakat biraz kafa karıştırabilir. Müzik ve sesler oldukça başarılı, hasar modellemeleri iyi çatışmalarda duvarlardan veya bloklardan dökülen taş parçalarını görmek mümkün, çevre ve karakter modellemeleri epeyce iyi, yapay zekâda unutulmamış, bayağı iyi yapay zekâ var.

Oynanabilirlik çok zor değil ama ikinci turdaki çalışma turunu atlatabilirseniz iyi ayrıca turlarda güçleriniz açıldıkça tuşlarla bilgisayar sizi yönlendirecek. Oyun esnasında start tuşuna batığınızda karşımıza ayrıntılı bir menü gelecek, bu menü size her konuda çok yardımcı olacaktır. Çeşitlilik konusunda ise şunları söyleyebilirim, böylesine gizemli güçleri olan bir adam ve silahta kullanabileceğimiz aynı zamanda aksiyon dozu yüksek ilginç hikâyesi olan bir oyun, kamera açılarına da değinmeden edemeyeceğim.

İki kamera açışı haricinde birde fps kamerasıyla çok güzel açılar elde edebiliyoruz. Defalarca üstüne vurgu yaptığım adrenalini yüksek aksiyonu bol, enteresan hikâyesiyle beraber görülmeye ve oynamaya değer bir oyun, zaten emin olun bakayım diye elinize alırsanız bilin ki bırakamayacaksınız. Sonunu gördüğünüzde rahat edeceksiniz. İyi oyunlar.        









20 Kasım 2014 Perşembe

Far Cry 4 ön inceleme



ubisoft’un gözde oyunlarında biri olan farcry 4 çıktı. İlk oyununu bizden bir olan Cevat yerli ve ekibinin yaptığı oyun dünya çapında büyük ilgi uyandırmıştı. Daha sonra devam oyunları sırasıyla geldi lakin hiçbiri ilk oyunun yerini tutmadı.

Açık söylemek gerekirse ben daha önce hiç farcry oyunu oynamadım bana hiçbir zaman cazip gelmedi, nedendir bilmem. Hikayemize değinecek olursak yönettiğimiz karakterimizin(adını bilmiyorum)yanlış anlamadıysam annesinin vasiyetini yerine getirmek için kyrat denilen yere giderken araçları kontrol noktasında durduruluyor.

Askerler bu esnada aracın altında bir şeye rastlıyorlar ve panik yapan arabadaki iki kişi bir anda kaçıyor ve kontrol noktasındaki askerler bir anda ateşe başlıyorlar. Daha sonra bir helikopter geliyor, bu gelen adam yüksek egoya sahip megaloman tipli psikopat bir manyaktır. Zaten saç şeklinden ve acımasızca askerlerini gözünü bile kırpmadan öldürmesinden anlayacaksınız.

Daha sonra bir önceki oyundaki gibi bu düştüğümüz cehennemden kurtulmak için çabalıyoruz. Fakat yalnız değiliz bize yardım etmeye çalışan insanlar da var. Onların köylerinde çeşitli görevler yapabiliyoruz. Yine çeşit çeşit araçlar ve silahlar kullanabiliyoruz. Assassin’s creed’deki gibi hayvanları avlayıp satabiliyoruz. Çeşitliliğiyle, grafikleriyle ve ilginç hikâyesiyle farcry 4 bize kendini sevdirebilecek mi? Bakalım.






18 Kasım 2014 Salı

Star Wars The Force Unleashed inceleme (ps2 nostalji)



krome stüdyolarının hazırladığı lucas arts firmasının 2008 yılında piyasaya çıkardığı star ward the force unleashed oyununu inceleyeceğiz.

Efsane bilim-kurgu serisi olan yıldız savaşlarının oyunu çok değişik versiyon olarak karşımıza çıkıyor. Normal hikâye haricinde gelişen olayları bu oyunda görüyoruz. Darth vader’ın wokilerin gezegenine saldırısıyla başlıyor oyunumuz. Kısa zamanlı olsa da darth vader’ı yönetebiliyoruz. Karşımıza gelen wokieleri öldürüp turun sonunda usta bir jediyla karşılaşıyoruz.

Ve çok zevkli bir ışın kılıcı müsabakası yapıyoruz. Sonunda rakibimizi yendiğinizde ise bir anda ortaya küçük bir çocuk peydah oluyor. Bu çocuk karşılaştığımız usta jedi’nin oğludur. Darth vader çocuğu yanına alır ve onu yetiştirir. Çocuk bir anda büyür ve böylece yöneteceğimiz karakter ortaya çıkmış olur. Darth vader çocuğu karanlık tarafa çekip eğittikten sonra görevler verip kendini kanıtlaması için değişik değişik gezegenlere yollar ve jedi ustalarını öldürtüp ışın kılıçlarını getirmesini emreder. Oyunda değişik ışın kılıçları kullanabiliyoruz.

Turlardaki gizli yerlerde ışın kılıçlarını bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra ışın kılıcınızın rengini seçebiliyorsunuz. Ayrıca combat crystal adında bir parça takıp ışın kılıcınızı güçlendirebiliyorsunuz. Cotamize’den costume geldiğinizde ise her ne kadar kostüm dense de hemen hemen yıldız savaşlarında görebileceğimiz bütün karakterleri alıp kullanabiliyoruz. Ayrıca extralara da değinmeden geçemeyeceğim turlarda holocran adındaki garip kutu şek

lindeki nesneleri bulduğunuzda resimler açabiliyorsunuz. Turlarda öldürdüğünüz düşmanlardan aldığınız experience puanlarıyla force power’ınızdaki yeteneklerinizi geliştirerek yeni hareketler açıp kullanabiliyorsunuz. Turlar ise biraz uzun gelebilir, ama aksiyonu bol olduğu için hiç sıkılacağınızı sanmıyorum. Işın kılıcınızla değişik kombinasyonlar yapmak düşmanlarınızı gırtlaklamak ve elektrik çarpmak gibi şeyler yapabiliyoruz.

Grafik bakımından oldukça başarılı bir oyun force unleashed, hikâye alıştığımızın dışında kurgulanmış ve oldukça başarılı olmuş bence, müzik ve sesler hakkında kesinlikle kötü şeyler söylemek mümkün değil zira klasikleşmiş yıldız savaşları müziklerine çok güzel yeni müziklerde eklenmiş. Hasar modellemeleri güzel, karakterimizle güç patlaması yaptığımızda etrafımızda neler varsa kırılıp dökülüyor.

 Çevre ve karakter modellemeleri oldukça başarılı, önceden de yazdığım gibi birçok yıldız savaşları karakterlerini kullanabiliyoruz. Oynanabilirlik bazen sıkabiliyor ve zorlayabiliyor ama puanlarınızla karakterinizin güçlerini yükselttikçe zorluk azalacak inanın, çeşitlilik konusunda da başarılı bir oyun yıldız savaşları değişik ışın kılıçları kullanmak ve rengini belirlemek güzel olmuş.

Ayrıca savaş sırasında god of war tarzı tuş kombinasyonlarıyla yapılan boss karşılaşmaları gerçekten harika aynı tür kombinasyonlara tur aralarındaki özetlerde resident evil’da da şahit olmuştuk. Genel olarak baktığımızda star wars the force unleashed değişik hikayesiyle, bol karakter kullanımıyla ve müzikleriyle sevenlerine çok şeyler vaat ediyor. İyi oyunlar.     











         


17 Kasım 2014 Pazartesi

Batman Arkham City inceleme



Arkham asylum oyunuyla çıkış yapan rocksteady stüdyoları bu oyunun tutmasıyla beraber oyun severleri fazla bekletmeden yeni oyunu piyasaya çıkardılar. İlk oyunun devamı niteliğinde olan arkham city gotham şehrinde özgürce gezmemize olanak sağlıyor. Her ne kadar oyunun adı arkham city olsa da oyun tabi ki gotham city’de geçiyor.

Hikâyemize değinmek gerekirse yazımın başında yazdığım gibi ilk oyunun devamı olan bu oyunumuzda yine joker’in türlü türlü ölümcül oyunlarıyla uğraşıyoruz. Joker’in yanı sıra mr.freeze, two face,bane,penguin,deadshot,ivy gibi bir çok kötü karakteride bu oyunda görebiliyoruz. Ayrıca catwomen’i yönetebiliyoruz. Görevlere haritamıza bakarak gidebiliyoruz. Bunun yanı sıra birçok sayısını hatırlayamayacağım kadar yan görevler var. Yine arkham asylum’daki gibi riddler’ın soru işaretlerini bulup challenge’larını oynayabiliyoruz. Geliştirmeler ise arkham asylum’daki gibi karışık olmamış, oyunda topladığınız deneyim puanlarıyla level atlıyorsunuz ve bunun sonucunda istediğiniz hareketleri açabiliyorsunuz. Aynı şekilde catwomen’ın hareketlerini de geliştirebiliyorsunuz.

Yine gelişmiş bat oyuncaklarımız bu oyunda da mevcut zaten batman bu oyuncaklardan var olamaz bence yani bu aletler olmazsa batman bir hiç bence, batarang, sonic batarang, line launcher, smoke pellet, freze blast, batclaw, remote electrical charge, explosive gel, cryptographic sequencer gibi ismi tuhaf ama bir o kadar işlevsel olan bu aletleri oyunumuzda kullanabiliyoruz. Dövüş atraksiyonları yine arkham asylum oyunundakiyle aynı yani ilk oyunu oynayanlar bu oyunda dövüşlerde zorlanmayacaklardır.

Yalnız silahlı olan adamları etkisiz hale getirmek çok kolay değil ona göre, bu adamları en iyi etkisiz hale getirme yöntemleri ise yine tepelere çıkıp heykel tarzı yerlere konarak ve detective moda geçerek adamların nerede olduğunu anlayarak onları sizin bulunduğunuz heykelin altına geldiğinde etkisiz hale getirebilirsiniz. Veya glide kick yapıp tepelerine binebilirsiniz. Yine arkham asylum’da olan crypto sequence ile çözmeye çalıştığımız bulmacalar var, ilk oyunda hiç hoşuma gitmemişti bence bu oyunda da olmamalıydı ve ya daha az olmalıydı.

Grafik bakımından çok kaliteli bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. Hikâye ise ilk oyuna göre daha kaliteli ve sürükleyici olmuş arkham asylum daha kısır ve tekdüzeydi. Müzik ve sesler oldukça başarılı olmuş. Çevre ve karakter modellemeleri şahane, gotham city’nin karanlık sokaklarında ve basık ortamında uçarak oynamak şahane oluyor gerçekten ilk oyunda böyle bir şans yoktu. Karakter modellemeleri ise harika birçok tanıdığımız ve bildiğimiz iyi kötü karakterleri harika modelleriyle oynayabiliyoruz. Yapay zekâ iyi diyebiliriz, başta kolay gibi dururken sonradan Kalkanlı ve elektrikli coplarıyla sizi bayağı zorluyorlar.

 Oynanabilirlik ilk oyunu oynayanlar çok zorlanmayacaklardır hele birde kolayda oynarsanız ve geliştirmeleride isabetli yaparsanız rahat oynayabilirsiniz. Çeşitlilik konusunda şunları söyleyebilirim, yan görevleri çok güzel iyi fakat sadece catwomen niye yönetiliyor anlamadım zira oyunda robin’de gözüküyor ama yönetemiyoruz, keşke robin’i yönetme de olsaydı. Hatta ben bir joker hayranı olarak neden joker’i yönetmiyoruz diye sorarım veya joker story diye ayrı bir mod olabilirdi. Bunun yanı sıra diğer kötü karakterleri yönetmede olabilirdi bence, ayrıca yine araç kullanımı koyulmamış anlaşılan batman arkham knight’ı bekleyeceğiz.

extralar ise bir hayli fazla karakterlerin biolarına bakabiliyoruz ayrıca resimlerini açıp bakabiliyoruz. Concept art’ta mevcut oyundaki görevleri yapıp açabiliyoruz. Sonuç olarak çok kaliteli zengin içerikli mükemmel bir oyun bizleri bekliyor ilk oyunun bitişi hiç hoşuma gitmemişti saçma sapandı bence lakin bu oyunun bitişi tek kelimeyle harikulade. Eğer oynamadıysanız hemen oynayın derim oynadıysanız da tekrar kurup hatırlayın derim neyse bende bu kadar biraz ipin ucunu kaçırdım galiba ve destan yazdım kusura bakmayın. İyi oyunlar.











Yeni yayınları kaçırma!