Oyun dünyasının klasik korku oyunlarından biri olan her
zaman yeni çıkacağı oyununu sabırsızlıkla beklediğimiz resident evil’ın yeni
oyunu revelations 2 en sonunda çıktı.
İlk oyun aslında çok ses getirmesi beklenmezken sadece
yanlış hatırlamıyorsam x.box 360’a çıkmış daha sonradan pc’ye çıkartılmış bir
oyundu. Çok ses getirmesinin ardından 2. Oyunu da yapımcılar duyurdu her ne
kadar ana oyun olmasa da sanki ana oyunmuş gibi herkeste merak uyandırdı.
İlk oyunumuzda jill ve bir başka karakteri yönetiyorduk bu
oyunda ise eski oyunlardan tanıdığımız claire’ı yönetiyoruz bunun yanı sıra ilk
oyundan tanıdığımız ve öldüğünü sandığımız barry burton’ı yönetebiliyoruz. Yine
resident evil 5 ve 6’daki gibi ikili takım halinde ilerliyoruz. Sadece claire
ve barry burton yok moira adında yeni bir kız karakter eklenmiş onuda claire’ın
yanında elindeki fener ile bize yardımcı olmasını sağlayabiliyoruz. İsterseniz karakterleri
değiştirebiliyorsunuz.
Bu oyunumuzda da önceden hatırladığımız umbrella’ya benzer
bir örgüt var diyelim ismi terra save claire’de bu örgüt için çalışmalar yapmaktadır.
Ama her ne oluyorsa bir yemek sırasında ne olduğu ve kim oldukları belli
olmayan kişiler tarafından yapılan bir baskın sonucunda hepsi alıkonulur.
Daha sonra kendilerini sanki terk edilmiş bir hastane tarzı
bir yerde bulurlar ve böylece gerilim dolu dakikalar başlar. Açık söylemek
gerekirse oyunun ön incelemesinde oynadığım atmosfer ve mekânlar sanki bana
silent hill oynuyormuşum havası verdi. Önceki silent hill oyunlarını oynayanlar
bana hak vereceklerdir.
Oyuna silahsız bir şekilde başlıyoruz fakat sonradan bir
bıçak alıyoruz ilerledikçe silah, pompalı buluyoruz. Bize saldıran zombi mi
yaratık mı artık her neyseler bizi çok zorlamadan öldürebiliyoruz. Yine klasikleşmiş
olan green herb ile sağlığımızı düzeltebiliyoruz. Zaman zaman yanımızdaki
karakteri bize mecburi bir şekilde yönetmek zorunda bırakılıyoruz.
Oyunda skills menüsü var fakat başta açık değil öyle
zannediyorum ki ilerledikçe bazı yetenekler açıp kullanabiliyorsunuz. Ben ön
inceleme yaptığım için fazla önemsemedim.
Sonuç olarak grafikleri kaliteli ve zevkli ana oyun
kalitesinde bir oyun sizleri bekliyor. Oynanabilirliğin bile sizi çok
yoracağını düşünmüyorum. İyi oyunlar.
Hep korktuğumuz bir konu olmuştur nükleer savaş, acaba
sonrasında ne olur,ne yapabiliriz gibi soruları düşündüğümüz olmuştur. Allah göstermesin
tabii ki ama insan düşünmeden edemiyor, işte ön incelemesini yaptığımız
afterfall reconquest oyunu da nükleer savaş sonrası hayatta kalan insanları
konu alan post apocaliptik bir üçüncü şahıs oyunu diyebiliriz.
Oyunumuzun en ilginç özelliği siyah-beyaz oluşu evet oyun
renkli değil herhâlde böyle yaparak değişik bir hava oluşturmak istedi yapımcılar.
Yönettiğimiz karakterimiz ise mortal kombat’taki sub-zero veya scorpion’a çok
benziyor. Düşmanlarımız ise tuhaf mutasyona uğramış yaratıklar diyebiliriz. Konusu
ve yaratıkların benzerliğiyle biraz metro oyunlarını anımsatmıyor değil sadece
farkı siyah-beyaz olması ve üçüncü şahıs bakış açısıyla oynanabilmesi.
Oyunda kullandığımız silahımızın yanı sıra bazı yeteneklere
de sahibiz bunlar karakterimizin koluna taktığı bir cihaz sayesinde
kullanabiliyoruz. Kalkan yaparak saldırılara karşı korunabilirken şarapnel
canon ile çoklu saldırı yapıp düşmanlarınız bertaraf edebiliyorsunuz. Sağlığınız
azaldığında ise öldürdüğünüz düşmanlarınızdan drain yaparak sağlığınızı
çoğaltabiliyorsunuz. Fakat güç limitiniz var hemen sağlok bar’ının üstündeki
kırmızı bara dikkat edin derim.
Devamlı sağlığınız azaldığında drian yapmak biraz sıkıyor
zira düşmanlarınız oldukça çetin hiç şakaları yok sizi anında alaşağı
edebiliyorlar. Oyunda mermi bulmakta o kadar kolay değil cephaneniz
tükendiğinde sadece yeteneklerinizi kullanarak düşman öldürüp eğer mermi
çıkarsa idare edebiliyorsunuz.
Sonuç olarak değişik bir oyun benziyor diyemeyeceğim zira bu
tarz oyunları görmeye alıştık ama sevenlerine tavsiye edebilirim fakat bu
oyundan çok fazla bir şey beklemeyin derim. Şunu da hatırlatmadan geçmeyeyim bu
oyunda bölüm bölüm çıkıyor. İyi oyunlar.
Aranızda western filmi izlemeyen yok tur diye tahmin
ediyorum az mı john wayne,lee van cleef,clint eastwood filmi izlemedik.
Hatırlarım da trt Pazar günleri western kuşağı yapar hep güzel kovboy filmleri
koyardı. Şimdi de ara sıra veren kanallara denk geliyorum ama eskisi kadar
değil. Western filmlerinin yanı sıra oyunları da hep ilgimizi çekmiştir.
Aslında pek fazla kovboy oyunu olmamasına rağmen çıkan oyunların hepsi belli
oranda rağbet gördü. İşte bugün çıktığı yıllarda epey ses getiren call of
juarez oyununu inceleyeceğiz.
Oyunumuza ilk önce hikâyemizle giriş yapalım aslında
yönettiğimiz iki karakterin başından geçen olayları konu alıyor. İlk
karakterimiz oyunun açılış görevinde yönettiğimiz billy, Kızılderili olan billy
üvey babasından gördüğü şiddet sonucunda evi terk etmeye kara verir bunun yanı
sıra efsanevi juarez hazinesini de bulmak için yanıp tutuşmaktadır. Ve üvey
babasının ona gösterdiği şiddeti de bahane sayarak evden kaçar fakat bir zaman
sonra geri döner ne hazine bulabilmiştir ne de başka yerlerde yaşayabilmiştir
bir de aşık olduğu kız vardır adı molly fakat onun da babası billy’yi
sevmemektedir.
Diğer karakterimiz ise reverand ray, reverand ise Kasaba’nın
pederidir. Fakat eskiden birçok suç işlemiş ama hazin bir olay sonucu kendini
dine adamış ve silahlarını bırakıp günahlarından arınmak için peder olmuştur.
Bu iki karakterimizin oyunda yolları ise şu şekilde kesişmektedir. Billy evine
dönüp annesini görmek için can atarken şerif önünü keser ve silahını alır daha
sonrasında billy evine geldiğinde bir şeylerin ters gittiğini fark eder, evine
geldiğinde ise dünyası başına yıkılır annesi ve üvey babası feci şekilde
öldürülmüştür. İşte bu arada kilisede vaaz veren ray’a kasabalılardan biri
billy’lerin çiftliğinde bir şeylerin olduğunu haber verir ne ilginçtir ki
billy’nin üvey babası ray’in kardeşidir. Bunu duyan ray çiftliğe fırlar ve
kardeşi ve karısının yani billy’nin annesinin ölülerini görür daha sonra
tesadüfen orada billy’yi görür ve bunu onun yaptığını sanır peşine düşer ama
billy kaçar.
İşte hikâyemiz böyle enteresan bir şekilde başlamış oluyor
daha sonraki turlarda bir billy ile bir ray ile oynuyoruz daha doğrusu ray ile
billy’yi kovalıyoruz. İki karakterimizin kendine has yetenekleri var. Billy’nin
silah kullanma yeteneği yok diyebiliriz sadece kırbaç ve ileriki turlarda
bulduğumuz yay ile oynayabiliyoruz. Ama silah’ta alıp kullanabilirsiniz ama
billy’nin yay ile atış yaparken slow motion yani yavaş çekim oluyor böylece
düşmanları daha rahat vurabiliyorsunuz silah ile bunu yapamıyor. Ayrıca kırbacı
ile bazı kayalıklardan ağaçlara tutunarak engelleri aşabiliyorsunuz. Reverand
ise eskiden kovboy olduğu için silahları çok ustaca kullanabiliyor. Çift silahı
kılıfına koyup hızlıca çektiğinizde onda da yavaş çekim yapıp düşmanlarınızı
rahat bir şekilde indirebiliyorsunuz. Ama ray’in yay ve kamçısı yok. Oyunda
birçok değişik silahta mevcut çifteli tüfek, winchester tüfek, ucu kesik çifteli
gibi silahları kullanabiliyoruz ayrıca dinamit’te atabiliyoruz.
Sağlık durumu
ise turlarda bulduğunuz whiskey şişeleriyle çoğaltabiliyorsunuz. 15 birbirinden
güzel ve uzun tur oynayabiliyoruz bazı turlarda yolumuz uzun olduğu için at’a
binip görevimizi ifa edebiliyoruz. call of juarez’de çok sık save yapmadığı
için bazen sıkıntı olabiliyor zira düşmanlarınız sizi öldürürse baştan
başlıyorsunuz ama f5 tuşuna basarak quick save(hızlı kayıt)yaparak oyuna
istediğiniz yerden başlayabilirsiniz. Oyunumuzda herhangi bir geliştirme yok.
Şunu da hatırlatmadan geçmeyeyim eğer silahlarınızı çok kullandığınız takdirde
ısınmadan ötürü zara gören silahlarınız değiştirmek zorundasınız yoksa
silahlarınız patlıyor ve yok oluyor. Silahlarınızın üzerinde şimşek işareti çıkarsa
hemen öldürdüğünüz düşmanlardan birinin silahı ile değiştirebilirsiniz. Oyunda
sadece silah kullanmıyoruz bunu yanı sıra yumruk yumruğa kavga da edebiliyoruz.
Bir de bazı turların sonunda boss karakterlerle düello yapıp işlerini
bitirebiliyoruz.
Grafik bakımından yılına göre çok kaliteli olduğunu
söyleyebilirim zira grafik ayarlarına girdiğinizde ayrıntılı bir menü
göreceksiniz. Hikaye ise tipik kaç kovala macera aksiyon tarzı fakat tuhaf
yanılsamalarla başlayan hikayemiz sonunda ray’in işin gerçeği öğrenmesiyle
beraber dramatik bir sürpriz son ile bitiyor. Müzik ve sesler güzel, western
filmlerinden alıştığımız müziklere yakın ezgiler kullanılmış. Hasar modellemesi
diye pek bir şey göremedim ama karakter, çevre ve silah modellemeleri oldukça
başarılı olmuş. Yapay zekâ da iyi diyebilirim ulu orta çıkıp mal gibi size ateş
etmiyorlar devamlı saklanıp sizi indirmeye çalışıyorlar.
Oynanabilirlik fena
değil ara ara sıkıldığım olsa da mükemmel bir oynanışa sahip ayrıca çoğu fps
oyunlarında göremediğim karakterimizin ayaklarına baktığımızda hiçbir şey
göremezdik fakat bu oyunda ayakları gözüküyor ama merdivenlerden tırmanırken ne
yazık ki eller gözükmüyor yani merdiveni sadece ayaklarıyla tırmanıyormuş gibi
komik bir durum ortaya çıkıyor. Her neyse call of juarez western meraklılarına
tavsiye edebileceğim bir oyun oynayanlar zaten nasıl bir oyun olduğunu biliyor
eski bir oyun deyip sakın hafife almayın çok kaliteli ve sağlam bir oyun görmek
istiyorsanız kesinlikle oynayın derim. İyi oyunlar.
Hepimiz post-apokaliptik dönem filmlerinden veya
oyunlarından hoşlanmışızdır. Bize gizemli gelen şeyler olmuştur acaba insanlık
büyük savaş sonrasında nasıl hayatta kalmayı becerebilecekler diye.
Yine eskiden bu tarz bir film olan mad max’i izleyenleriniz
varsa bu yazımızda incelediğimiz oyunumuz borderlands ile benzerlikler olduğunu
göreceklerdir. Sanırım yapımcılar biraz ilham almışlar. Ha bu arada yapımcılar
daha önceden brother in arms oyununu da yapan gearbox software’di.
Oyunumuz açık dünya rpg tarzında diyebiliriz. Hikâyemiz ise
kısaca şöyle: insanların daha doğrusu paralı katil veya savaşçıların pandora
adı verilen gezegende veya dünyanın yok olmanın eşiğine geldikten sonra verilen
isim tam olarak bilemeyeceğim. Bu gezegende tuhaf gizemli bazı şeyler vardır bu
ya büyük bir hazinedir ya da insanların yaşamasını daha kolay hale getirecek
bir teknolojidir. Ve bu gizemi çözmek için birçok insan kendini feda etmiştir.
Oyunumuzda dört karakterimiz var istediğimiz seçebiliyoruz
ama oyuna girdikten sonra ne yazık ki değiştirebilme şansınız yok. Her birinin
kendine has yetenekleri mevcut silahlar konusunda uzman olan soldier, keskin
nişancı olan ve daha çok Ninja tarzı bir savaşçı benzeri hunter, grubun
izbandutu ağı silah uzmanı ve yakın dövüşte sınır tanımayan berserker ve son
elemanımız grubun tek bayan elemanı isterse görünmez olabilen ve şok
vuruşlarıyla düşmanı etkisiz hale getirebiliyor.
Her bir karakterimizi ayrı silahları kullanıyor gibi gözükse
de aslında oyunda istediğiniz silahı kullanabiliyorsunuz ama her karakterin
uzman olduğu silahı daha iyi kullandığını unutmayın. Oyuna başladığımızda ise
ilk olarak training niteliğinde basit görevler yapıyoruz mesela skugs adı
verilen değişik yaratıklardan öldür gibi.
Oyunumuzda menüye girdiğimizde ise detaylı envanter
karşımıza çıkıyor. İlk olarak karakterimizin kullanabileceği silahları
görüyoruz. Bunun yanı sıra karakterimize ekip yapabileceğimiz silahlar var.
İstediğiniz silahı ekip yapabilirsiniz fakat bazı silahlar için üst levellerde
olmanız gerekiyor.
Tabii bu silahları ve cephaneyi ne yazık ki çoğu oyunda
olduğu gibi para ile almak zorundasınız. Ama sadece para ile de değil o kadar
korkmayın bazı öldürdüğünüz özellikle boss niteliğindeki düşmanlarınızdan
bayağı iyi silahlar ve para çıkıyor. Veya bazı gizli yerleri kazarakta silah
veya para bulabilirsiniz. Ayrıca bazı sandıklarda cephanede mevcut.
Silahlarınızın daha güçlülerini mesela elementli olanlarını
da yine level atladıkça açıp alabilirisiniz. Bu sayede düşmanlarınızı daha rahat
halledebilirsiniz. Menüdeki yetenek kısmında ise yine level atladıkça aldığınız
puanlarla karakterinize özgü güçlerini geliştirip kullanabiliyorsunuz. Aktif
olduğu zaman f tuşuna basarak kullanabilirsiniz. Görevleri bulmakta şayet
zorlanıyorsanız yine menüde bulunan haritadan bakarak kare şeklinde yanıp sönen
yere gitmeniz gerekiyor. İlk başlarda görevler yakında olduğu için tabana
kuvvet gidiyorsunuz lakin sonradan havadar bir aracınız oluyor ve görevlere bu
araçla gidebiliyorsunuz.
Grafik bakımında çok kaliteli diyebilirim benim en sevdiğim
tarz olan cell-shade8plastik kaplama) kullanılmış, hikâye çok derinlemesine
olmasa da bir gizemi var. Müzik ve sesler oldukça eğlenceli, hasar
modellemeleri fena değil, çevre, karakter ve silah modellemeleri oldukça
başarılı, yapay zekâ biraz kıt, oynanabilirlik konusunda şunları söyleyebilirim
başta bana kolay gibi gelmişti lakin ilerledikçe acı gerçekle karşılaştım zira
bazı bosslar size can çektiriyor yani bir türlü öldüremiyorsunuz.
Her ne kadar
sağlık limitinizin üstünde armorunuz olsa da bir işe yaramıyor fakat
öldüğünüzde size ikinci bir şans veriliyor burada düşmanınızı çabuk
halledebilirseniz eğer oyun devam ediyor yok edemezseniz en yine en son kayıtlı
yerden bir miktar para karşılığında devam ediyor. Çeşitlilikte iyi diyebiliriz
bir dünya silah, düşman araç vs. sonuç olarak size eğlenceli ve bir o kadar
uzun zaman geçirebilecek açık dünya, rpg,fps diyelim borderlands oynamayanlara
tavsiyem oynayın tabii ki sabrınız varsa oynayanlara da bir selam olsun. İyi oyunlar.
ıo interactive stüdyolarının hazırladığı eidos firmasının 2004 yılında
dağıtımcılığını üstlendiği aksiyon oyunu hitman contracts’ı inceleyeceğiz.
Oyunumuzda bir kiralık katili daha doğrusu tetikçiyi
yönetiyoruz. Aslında yönettiğimiz ana karakterimiz çok var. Zira gizli bir
örgütün çalışmaları sonucu ortaya çıkan bu katiller aslında çocukluklarından
beri sadece öldürmek için yetiştirilmişlerdir. Serinin 3. Oyunu olan
contracts’ta ise geçmiş’e dair bazı gerçeklerle yüzleşip işin aslını
öğreniyoruz. İlk başta tuhaf bir özetle başlıyor oyunumuz fakat dediğim gibi
ilerledikçe her şey açığa kavuşuyor. Oyuna başlamadan önce training(alıştırma)
yapmanızı tavsiye ederim.
İlk başta fazla silah olmadığı için kısıtlı silahları
kullanabiliyorsunuz. Fakat turlarda silahları kullandıkça trainingde de çeşitli
silahları kullanabiliyorsunuz. Mesela karakterimize özel silahlar var. Örneğin
şırınga düşmanlarınıza enjekte ederek işlerini bitirebiliyorsunuz. Veya
arkalarından yavaşça yaklaşıp fiber telle boğazlayabiliyorsunuz. Maymuncuk,
dürbün ve gece görüşü gibi değişik ekipmanlarımız da mevcut. Oyunda değişik
kıyafetler de giyebiliyoruz.
Öldürdüğünüz kişileri saklayabiliyorsunuz ve
öldüreceğiniz kişileri ise değişik yollardan da halledebiliyorsunuz. Örneğin
sessiz öldürmek istiyorsanız sniperla (keskin nişancı tüfeği ile) veya uyuyorsa
yastıkla boğarak da öldürebilirsiniz. Odalara girmeden önce anahtar
deliklerinden içeride kimse var mı diye kontrol yapabiliyorsunuz. Ayrıca
öldürdüğünüz kişilerin üstlerini kontrol edip mermi, silah vb. şeyler
alabilirsiniz.
Ayrıca bu oyunda ne kadar gizli ve sessiz adam temizlerseniz o
kadar iyi zira önünüze geleni pat küt vurursanız alarm veriliyor ve bütün
nöbetçiler sizi arıyor. Ama sakın korkmayın tamamıyla da gizlilik içeren bir
oyun da değil, ben birçok turu gizlenmeden geçebildim. Oyunun en sevdiğim
özelliklerinden biri ise sağ analog tuşuna tıkladığınızda oyunu fps olarak da
oynayabilmemiz. Sağlık durumu ise hiç iç açıcı değil turlarda sağlık paketi
filan bulunamıyor ne yazık ki ancak istediğiniz yerde kayıt yapabiliyorsunuz.
Ayrıca karakteriniz öldüğü zaman bir anda slow motion oluyor. Yani bir nevi
matrix, anlayacağınız yavaş çekim oyun son buluyor. Oyunda silah çeşitleri de
gayet güzel ve kullanışlı silahlar mevcut turlar sıkıcı derecede uzun değil
görevlerinize odaklanıp haritadan bularak turları geçebilirsiniz.
Grafik bakımından yılına göre etkileyici bir oyun hikâye ise
gerçekten çok enteresan, müzik ve sesler fena değil, hasar modellemeleri orta
ayar diyebilirim. Karakter ve çevre modellemeleri güzel olmuş. Yapay zekâ ise
saklanarak çatışmayı iyi beceriyorlar. Ayrıca diğer nöbetçiler öldüğünde
etrafta dört dolanıp sizi arıyorlar. Oynanabilirlik her ne kadar zor değil
desem de size belki biraz karışık gelebilir.
Ama normalde oynayıp training’ide
geçerseniz rahatça oynarsınız diye düşünüyorum. Mesela arabayla kovalamaca da
olabilirdi. Oyunda extra adına hiçbir şey yok. Evet bütün bunları birleştirip
bir ortalama verecek olursak hitman aksiyon oyunu olarak istenileni vaat edip
veren bir oyun diye düşünüyorum, eğer oynamadıysanız gerçekten size eğlenceli
ve vurdulu kırdılı atraksiyonu bol dakikalar geçireceğine emin olun benden
söylemesi, iyi oyunlar.
ubisoft firmasının 2006 yılında piyasaya sürdüğü fps oyunu tom clancy’s
serilerinden olan ghost recon adwanced warfighter oyununu inceleyeceğiz.
Rainbow six oyununun serilerini oynamadıysanız bile illaki
duymuşsunuzdur. Ghost recon’da rainbow six tarzı fps ve takımlardan oluşan
taktik, savaş oyunu diyebiliriz. Bu özel ekip prototip silahları ve özel
donanıma sahip vuruş gücü yüksek ve özel askerlerden seçilmiş elit bir tim’dir.
İlk olarak tek karakter olsak da ileride emir verebileceğimiz askerlerimiz
oluyor.
Ekibinize çok çeşitli olmasa da beni takip et, şuraya git, ateş et gibi
emirler verebiliyorsunuz. Boş bulduğunuz ağır makineli silahlara girip düşmanları
etkisiz hale getirebiliyorsunuz. Turlarda kullandığınız silahları siz
seçemiyorsunuz. Genellikle prototip bir makineli tabanca,el bombası ve değişik sniper
tüfekleri kullanabiliyorsunuz. Askerlerimiz tam donanımlı oldukları için gece
görüşleri de mevcut, silahlarımızın ise dürbünlü oluşu düşmanı yok etmede çok
işimize yarıyor diyebilirim. Menüde bulunan quick mission(hızlı görev) yeni
geçtiğiniz turları isterseniz tekrar oynayabilirsiniz. Burada silahları siz
seçebiliyorsunuz. Survival mod’da ise karakterinizle istediğiniz silahları
seçip hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.
Enemy Hut’ta (düşman avı) normal düşman askerlerini görevsiz
bir şekilde temizliyorsunuz o kadar. Grafik bakımından pek tatminkâr bir oyun
olduğunu söyleyemeyeceğim. Hikâyenin ise bence uyduruk ve basit oluşu oyunun
zevkini daha da kötüye çekmiş. Müzik ve sesler fena değil, hasar modellemeleri
ise sadece ateş edip patlatabildiğiniz arabalardan mevcut, çevre modellemeleri
berbat, yapay zekâ diye bir şey yok.
Devamlı size ortalıkta salak salak ateş
eden düşman askerleri var. Öldükleri zaman bile yere tuhaf şekilde yere
düşüyorlar. Oynanabilirlik bu kadar kötü şeyi saydıktan sonra ne diyebilirim
bilmiyorum. Bu oyunu almadan önce Bilgisayar’da oynadıklarını gördüm pc
versiyonu müthişti. Grafikleri harika, hasar ve çevre modellemeleri daha iyi ve
çatışma gerçekçiliği müthişti. Ayrıca pc’deki silahları customize( yani siz
dürbün takıp silahınızı geliştirebiliyorsunuz. Ayrıca daha başka parçalarda
takabiliyorsunuz.) duvar köşesinden bakıp ateş edebiliyorsunuz.
Falan filan
fakat ps2’dekini aldığımda PC’deki gördüğümle hiç alakası olmadığını anladım.
Acaba neden yapımcılar ps2’ye çıkardılar bu oyunu az da olsa neden uğraştılar
anlamadım. Keşke ps2’ye çıkartmasalardı da biz de bu halini görmeseydik. Neyse
ben sadece oynayayım benim için fark etmez diyorsanız siz bilirsiniz. Ama
benden tavsiye pc’niz varsa onda oynayın ps2’de oynamayın derim. İyi oyunlar.
Prince of persia’yı oynadığımızda vay be ne oyunmuş
dediğimiz çok olmuştur. Gerçekten de eğlenceli ve zevkli bir oyundu. Fakat bu
oyunun yapımcıları daha farklı bir işe soyunup tarihi içerikli ve günümüzle
bağlantısı olan açık dünya oyunu assassin’s creed’i çıkardılar.
Valla ne yalan söyleyeyim ben bu oyuna ilk başlarda çok ön
yargılı davrandım ve prince of persia kadar iyi olabileceğini düşünmüyordum. Bu
fikrim ta ki 3. Oyunu oynayana kadar devam etti. Daha sonra ön yargım ortadan
kalktı kaliteli grafikleri tarihsel zenginliği ve serbest oynanışıyla şahane
bir yapım olduğunu ve fazlasıyla övgüyü hak ettiğini düşünüyorum.
Bu oyunumuzun da hikâyesi benim 3. Oyun gibi hoşuma gitti
hatta daha çok beğendim diyebilirim. İşin aslı abstergo denen şirketin tarihte’ki
suikastçilerle kan bağı olan kişileri animus adı verilen gelişmiş bir cihaza
bağlayarak onun gözünden o zamanda yaşanmış olayların nasıl cereyan ettiğini
görmek ve çok istedikleri bir parça olan ve rasathane denilen yerde kullanılan
cihazı bulmaktır. Yani aslında abstergo tapınakçılarındır. Bu oyunda yönettiğimiz
karakterimizin adı Edward kenway, kendini beğenmiş, ukala tavırları olan
kendini herkesten üstte gören bu adam Caroline adında bir kızla evlenir doğru
dürüst bir işi yoktur. Ve çalışıp azar azar kazanmaktansa bir anda büyük bir
hazine bulup bir anda zengin olmanın peşindedir.
Bunun sonucunda her ne kadar sevgilisi istemese de korsan
olmaya karar verir. Ve bir gemide mürettebat olarak göreve başlar. Bu gemide
çalışırken bir başka gemiyle çarpışma sırasında gemisi batar ve batmadan önce
hayal meyal tuhaf giysili pek korsana benzemeyen daha şık giyimli daha doğrusu
asillere benzeyen birini gördüğünü sanır ve bu hayalle denizin dibini boylar.
Çok şanslıdır ki kenway ölmemiştir. Gözlerini bilmediği bir
sahilde açar ve yanında o tuhaf giysili adamı görür ve bu adam bizden bir
şekilde kaçar bizde onu takip edip onun iyi bir hazineye veya pahalı şeyleri
sahip olduğunu düşünerek peşine düşeriz.
Eninde sonunda onu yakalayıp öldürürüz ve kenway onun yerine
geçerek ve onda bulduğu tuhaf objeyi getirmesi gereken yere gitmeye karar verir
ve böylece karakterimiz tuhaf bir şekilde artık şansına diyelim suikastçilere
katılır. Evet, gemide hayal meyal gördüğü o tuhaf elbiseli adam bir suikastçıdır.
Bu oyunumuzda karadan çok denizde zaman geçiriyoruz zira adından da
anlaşılacağı üzere korsanların ve donanma savaşlarının bol olduğu bir yapım. Tabii
ki karada da görevler yapıyoruz.
Yine önceki oyunlardaki gibi fark ettirmeden takip ve
dinleme görevlerinin yanı sıra kalelere dalıp bazı kıdemli kişilere suikastler
düzenliyoruz. Zaten oyunun esas konusunu biliyorsunuz suikastçilerle tapınakçıların
birbirlerine karşı olan savaşını oynuyoruz. Ve bu uğurda bizim kaptan kenway
ilk başta bilmediğinden tapınakçılarla işbirliği yapıyor fakat daha sonradan en
yakın arkadaşlarında birinin ölmesiyle ve onun vasiyeti üzerine suikastçilere
yardım ediyor ve tek tek bütün bu işte parmağı olan kişileri temizliyoruz. Ayrıca
dostumuz bildiğimiz bazı korsan arkadaşlarımızdan bazıları bize kazık
atıyorlar. Ee ne demişler korsandan dost olmaz.
Yine 3. Oyundaki gibi dövüş mekanikleri var kılıçlarınızla
savaşırken bir başka düşman arkanızdan saldırdığında kafasının üzerinde çıkan
ünlem ile süze darbe vuracağını anlıyorsunuz ve karşılamak için bir tuşa
basmanız yeterli oluyor.
Yine önceki oyunda olan bir sürü karakter geliştirmesi bu
oyunda da mevcut ister yeni kostümler alıp giydirebilirsiniz. Bunun yanı sıra
kılıç ve silahlarını da shop’lardan satın alabilirisiniz. Bir de en önemlisi
tabii gemi geliştirmeleri zira deniz savaşlarında çok işinize yarayacak. Sadece
gemi savaşı yok bunun yanı sıra bazı bölgelerde bulunan hisarları ele geçirerek
o bölgeyi güvenli hale getirebilirsiniz.
Geminizde kullandığınız silahlarınız ise borda topları,
önden atılan zincirli top, daha sonradan satın alınarak açılan havan topları ve
geminin kıçından bırakılan yanan fıçılar diyebiliriz. Ayrıca geminin zırhınıda
geliştirip görünümünü istediğimiz gibi yapabiliyoruz. Tabii geminin geliştirmelerini
de shop’tan satın alabiliyoruz. Bir de bazı gerekli parçalar var mesela gerekli
düzeyde tahta ve metal toplamak zorundasınız. Yani hangi geliştirmeyi
yapacaksanız hem parasını hem de sizden istenilen elementi bulmalısınız.
Gemi için birçok geliştirme var şimdi hepsini ayrı ayrı
yazmaya kalsam çok uzar onun için uzatmayacağım. Bu toplama işlerini denizde
gezdiğiniz zamanlarda da yapabilirsiniz. Hem tahta hem metal
toplayabiliyorsunuz. Ayrıca mürettebat’ta çok önemli yine denizden mürettebat
toplayabiliyorsunuz. İsterseniz satın da alabiliyorsunuz.
Oyunda ana görevler haricinde başka görevler de var. Alt görev
veya challenge diyebileceğimiz. Suikastçi ve tapınakçı görevlerini yaparak para
kazanabilirsiniz. Bunun yanı sıra karakter gelişimi için değişik hayvanları
avlayıp kullanabilir veya satabilirsiniz. Ve bazı gizli maya sembolleri olsun
ve gizli hazine haritalarıyla hazineler bulabilirsiniz. Bir de haritada gözüken
bazı sandıklar var bunlardan da para ve değişik şeyler bulabilirsiniz.
Grafik bakımından çok iyi olduğunu söyleyebilirim özellikle
kaplamalar ve yansımalar harika. Hikâye benim çok hoşuma gitti. Sadece şu
günümüzde geçen kısmı yani abstergo olan kısmı pek hoşuma gitmedi bence sadece
tarihi olayları oynasaydık daha iyi olurdu. Ayrıca abstergo’da kimi
yönettiğimiz de belli değil. Belki de bu yönüyle dikkatleri çekmeyi
planlamışlardı. Müzik ve sesler oldukça başarılı, hasar modellemeleri oldukça
başarılı gemilerin parçalanması harika olmuş.
Çevre karakter ve silah
modellemeleri müthiş bunun yanı sıra değinmeden edemeyeceğim bir diğer husus
hava muhalefeti, dev dalgalardan tutunda hortuma ve şimşeklere kadar birçok
doğa olayıyla boğuşuyorsunuz. Ve gece gündüz döngüsü unutulmamış, haritanın
büyüklüğü de muazzam ben çoklu oyuncu sevmem ama oynayanlar kesin büyük zevk
alıyorlardır. Yapay zekâ önceki oyundaki ile aynı diyebilirim.
Oynanabilirlik o
kadar kolay değil bu oyunu ilk oynayacak kişilere tavsiyem oynamayın olur. Ben bir
önceki oyunu oynadığım halde çok zorlandım. Çeşitlilik ise çoğu oyunu geride
bırakacak düzeyde olduğunu söyleyebilirim. Tabii açık dünya oluşu ve
istediğimiz göreve gidebilmemiz önemli bir etken ayrıca indirilebilir içerikler
de cabası. Neyse ilk defa bu kadar uzun
yazdığım yazımın sonuna gelirken diyebileceğim tek şey assassin’s creed 4 black
flag’ın ‘’mükemmel’’ bir oyun olduğu ve emin olun oynamaya başladığınızda
kolayıyla bırakamayacaksınız. İyi oyunlar.
Son zamanlarda çok moda olan ve eski oyunların düşük görüntü
kalitesini günümüze uyarlayan yani yüksek çözünürlüklere aktaran bir sistem
olan diyelim, remastered oyunlarından olan yani yenilenen grafikleriyle tekrar
piyasaya sürülen grim fandango oyununun ön incelemesini yapacağız.
Ben eski oyununu açık söylemek gerekirse oynamadım ve hiçbir
şey bilmiyorum. Sadece remastered halini merak ettim ve forum sitelerinde bu
oyunun çok övgülere mazhar olduğunu yani çok met edildiğini gördüm. Ve sonuç
olarak bir bakayım dedim.
Grim fandango benim çok sevdiğim bir oyun türü olan tıkla
ilerle macera oyunlarından içinde biraz komedi de mevcut anladığım kadarıyla. Daha
önceden tıkla ilerle oyununu oynayanlar bu oyunu zevkle oynayacaklardır. Fakat ben
eski oyunun grafiklerine hiç bakmadım ama bu oyunun yenilenmiş grafiklerinin
çok da bir değişiklik getirdiğini söyleyemeyeceğim. Tabii bu oyunun bitirenler
bu yorumu daha iyi yapacaklardı ama hd kalitesinde bir görüntü olduğunu ben
düşünmüyorum.
Mesela resident evil’ın remastered halini gördüm mükemmel
bir değim var. Ama aynı değişim bu oyunda yok bence, özellikle kaplamalar hemen
fark ediliyor eski resident evil piksel piksel’ken remastered hali pürüzsüz ve
daha net. İşte grim fandango’da kaplamaların pek böyle pürüzsüz ve net hani
eskilerin tabiriyle cam gibi değil.
Neyse oynanış bildiğiniz gibi değişik objeleri kullanarak,
önümüze gelen bulmacaları çözerek ve diyaloglara girerek ilerleyebildiğimiz
oyunumuz bazı aksiyonu seven ve takılmadan ilerlemeyi isteyen oyun sevenleri sıkabilir.
Ben her zaman söylerim tıkla ilerle oyunlarını oynamak için
öncelikle ‘’sabırlı’’ olmalısınız. Daha sonra orta derecede olsa ‘’ingilizce’’
bilmelisiniz. En son olarak ta bulmaca çözmeye meyilli olmalısınız. Bu yazdığım
özellikler sizde yoksa bence hiç tıkla ilerle macera oyunlarına bulaşmayın
derim.
Daha önceden remember me ile karşımıza çıkan oyun stüdyosu
dontnod bu sefer yine bir bayan karakter yönettiğimiz ve doğaüstü güçleri olan
life is strange oyunu ile karşımıza çıkıyor.
Remembe me daha çok fütüristtik bir dönemde geçiyordu ve
dövüş kombinasyonarı ön planda olan bir oyundu. Bu oyunda ise daha çok
metafizik olayların öne çıktığı garip şekilde gizemli olayların arka arkaya
gelmesiyle tuhaflaşan bir dizi hikâye diyebiliriz.
Oyunda yönettiğimiz karakterimizin tuhaf bir rüyası ile
başlayan oyun bütün tuhaflıklarıyla devam edecek ve sizi şaşırtmayı başaracak
zira oynanış mekanikleriyle beraber biraz bana tıkla ilerle oyunlarını
anımsattı. Diyalogların oluşu ve objeleri değişik bir seçim tazı ile kullanmak
bana tanıdık geldi.
Aslında başta deniz feneri ve karanlık ortam görünce aklıma
ilk alan wake geldi. Fakat sonra bunun bir rüya olduğunu görünce ve sınıfta uyanınca
bir anda düşüncelerim değişti. Bu oyun tarzında daha önce oyun oynadınız mı
bilmem ama aksiyonu az daha çok objelerle ve doğaüstü gücümüzle ki zamanı geri
alabilme yeteneği var kızımızın, oyunumuzu ilerletmeye çalışacağız. Mesela fahreinght
oynayan ve sevenler varsa bu oyunu kesinlikle tavsiye ederim.
Oyunun grafikleri çok hoşuma gitmedi ama hikâyesi ilgi
çekici diyebilirim. Oynanabilirlik çok değişik başka oyunlara benzemiyor. Ama oynadıkça
alışırsınız oyunun yapımcıları son yıllardaki modaya uymuş ve ne yazık ki bölüm
bölüm çıkarmaya karar vermişler. Neyse sonuç olarak değişik bir oyun görmek
istiyorum diyenlere tavsiyemdir.