Ağustos 2016 ~ karekareoyun

English (US) Deutsch Français Русский 中文(简体) Português Italiano 日本語 한국어 Español
Twitter Bird Gadget
slideshow

Men of War inceleme (pc nostalji)

Mükemmel bir 2.Dünya savaşı simülasyon, strateji oyunu.

slideshow

Prototype inceleme (pc nostalji)

Aksiyonu dibine kadar yaşayabileceğiniz harika bir oyun.

slideshow

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme

Kedi köpek kavgalarını değişik boyutta yaşayacağınız farklı bir yapım

slideshow

Senran Kagura Shinovi versus Ön inceleme

Seksi anime dövüşçüleriyle oynamaya hazır olun.

slideshow

Armikrog ön inceleme

Stop-motion ile hayata geçirilmiş süper bir macera oyunu.

slideshow

E.T Armies ön inceleme

Killzone benzeri harika bir fps oyunu.

slideshow

2016 Yılı Güncel Tıkla İlerle Macera Oyunları Listesi (güncellendi)

Macera oyunlarını sevenler için hazırladığım geniş çaplı bir liste

slideshow

Sunset Riders inceleme ( retro arcade game)

Atari salonlarının vazgeçilmez arcade kovboy oyunu.

slideshow

Youtube kanalıma abone olmayı unutmayınız

oyun inceleme,ön inceleme,nostalji,retro ve daha birçok video incelemeyi kanalımda bulabilirsiniz.

30 Ağustos 2016 Salı

Jack Keane inceleme (pc nostalji)

İlk olarak ps2’de oynadığım bir oyun türü olan tıkla ilerle macera oyunlarını bugün de büyük keyif ve istekle oynamaya ve incelemeye devam ediyorum. İlk oynadığım oyun ise Broken Sword Shadow of the Templars’dı. Daha sonradan bir dünya bu türde oyun oynadım inceleme ve ön incelemelerini yaptım. Mesela Syberia’da aklımda yer etmiş bir diğer oyundu. Bu tarz oyunlarda genelde diyaloglar ön planda olurken çoğunda bulmaca ve etraftaki objeleri kullanma ve birleştirme gibi özellikler olur. Bu oyunlarda karakterler Mouse hareketiyle yönlendirilirken yön tuşları bir işimize yaramaz. Sağdaki soldaki şeyleri inceleyip girdiğimiz mekânlarda belli yerlere giderek ve diyaloglar yaparak karşımıza çıkan bulmacaları da çözerek ilerleyebildiğimiz oyunlardır tıkla ilerle macera oyunları. Ben bu tarz oyunlara diyaloglara dayalı bulmaca oyunları da derim.

Tıkla ilerle oyunları bazı oyun sever arkadaşları sıkabilir lakin bu tarz oyunların çoğunda komedi ile harmanlanmış senaryolara denk gelebilirsiniz. Bu sayede oyun daha eğlenceli ve bir o kadar da zevkli bir hal alır. Bugünde nostalji babında incelemesini yapacağımız oyun eğlenceli, komik ve sempatik yönettiğimiz kahramanımızla aynı adı taşıyan Jack Keane. Oyunun kısaca hikâyesine dem vurarak incelememize başlayalım. Jack iki belalı dostunun elinden bir şekilde kurtulmaya çalışır tabii onlardan kurtulmasına biz yardımcı oluyoruz. Daha sonrasında kaptanı olduğu gemisi ile birlikte oradan kaçar. Kaçtıkları yerde bir kraliyet ajanı ile yolları kesişir ve ona tooth island’da verilen bir görevi yapması için yardım etmesini ve onu oraya getirmesini ister. İlk başta jack’in ilgisini çekmese de tooth island adını duyunca ilgisini çeker zira jack’in geçmişiyle ve ailesiyle olan bazı gerçeklerin yaşandığı bu adaya gitmeye ve bazı gerçekleri öğrenmeye karar verir. Bu Onun için tam piyango diyebiliriz.

Daha sonra bir de orada tanıştıkları Amanda( oyunda jack’ten sonra yönettiğimiz 2. Karakter)  adındaki sarışın güzel ile de yolları kesişir ve oda her ne hikmetse tooth island’a gitmektedir. İşte her şey bundan sonra başlar ve maceranın içine bir anda balıklama dalmış oluruz. Gerisini oyunda görürsünüz arkadaşlar ben kabaca geçtim fazla detaylara girmedim. Oyunda yine karakterimizi diğer tıkla ilerle oyunlarında olduğu gibi Mouse ile yönlendiriyoruz. Yani yine yön tuşları bir işe yaramıyor. Bol bol diyalog var yine arkadaşlar. Girdiğimiz hemen her mekanda etkileşime girilebilecek objeler mevcut. Kimi zaman bu objelere bir şey kullanabilirken kimi zamanda sadece tanıtabiliyoruz. Ayrıca elimizdeki objeleri de kombine yapabiliyoruz.

Benim tıkla ilerle oyunlarında en çok altını çizdiğim şeylerden biri ise girdiğimiz mekânlarda hangi objelerle etkileşime gireceğimiz hususunda oluyordu. Yazımın başında sizlere bahsettim Broken Sword ve Syberia’da da böyle zorluklar vardı. Bazen çok küçük ekranın hiç ummadığınız bir köşesinde bulunan bir objenin sizin işinize yarayıp oyunda ilerleyebileceğinizi düşünsenize. Eğer bulamazsanız yandınız zira bu tarz oyunlarda yapılması gereken bellidir ve genelde tek çözüm yolu üzerinden ilerlenebildiği için bazen işimiz çıkmaza girebiliyordu. Daha sonradan oynadığım ve bu tarz yaptığım incelemelerin çoğunda değindiğim secret files oyunundaki ‘’search scene’’ adlı bize girdiğimiz her mekândaki ekileşime gireceğimiz objeleri gösteren bir tuş vardı. Bu sayede işimiz kolaylaşıyor ve çileden çıkmıyorduk. Ne yazık ki Jack Keane’de böyle yardımcı bir tuş yok, dolayısıyla işimiz olduğundan biraz daha zor olabiliyor. Eğer olsaydı inanın bana harika olabilirdi.

Yine önceden incelediğim 2002 yapımı Runaway oyununda da mesela böyle bir sistem yoktu fakat o 2002 yapımı idi. Jack Keane ise 2008 yapımı arkadaşlar. Daha sonradan birçok oyunda bu özelliği gördüm ya boşluk tuşuna ya da tab tuşuna bastığınızda alacağınız veya etkileşime geçilecek objeleri sizlere gösteriliyordu. Oyunda toplam olarak 13 dolu dolu zevkli bölüm oynuyoruz. Fakat oyun bittiğinde bu bölümler açılmıyor o zaman ne anladım ben oyunun bölüm bölüm olmasından. Bulmacalara biraz değinmek gerekirse çok abartılı olmamış yani objelere dayalı bulmaca sistemi çoğunlukta. Öyle sizlere beyin jimnastiği yaptıracak şekilde zor puzzle’lar yok arkadaşlar merak etmeyin.

Grafikler bakımından yılına göre değerlendirecek olursak bile kaliteli olduğu söyleyemeyiz. Fakat hikâye olarak çok sağlam ve sürükleyici bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilirim. Müzik ve sesler bu tarz oyunlarda büyük önem taşır, bu oyunda da çok kaliteli müzikler ve seslendirmeler göze çarpıyor. Oynanabilirlik ilk defa bu tarz bir tıkla ilerle oyunu oynuyorsanız işiniz zor diyebilirim ama önceden oynadıysanız sizin için çocuk oyuncağı olur. Çok takılabileceğiniz yer olacağını düşünmüyorum zira ben son bölümlere kadar takılmadım ama sonlarda zorlandığım oldu açık konuşmak gerekirse. Ama takılıpta sıkıldığınız bölüm olursa tam çözümüne bakıp ilerleyebilirsiniz. Ama tavsiyem bunu alışkanlık haline getirip zırt bırt bakmayın o zaman oyunun bir zevki kalmaz. Sonuç olarak eski de olsa eğelnceli, komik bir tıkla ilerle, macera oyunu oynamak istiyorsanız Jack Keane’i denemeden geçmeyin derim. İyi oyunlar dostlar.


Jack KeaneJack Keane

Jack Keane Jack Keane

Jack Keane Jack Keane

Jack Keane Jack Keane

Jack Keane Jack Keane



26 Ağustos 2016 Cuma

Suicide Squad: Special Ops ön inceleme (PC)

Hepimizin sevdiği bir süper kahraman vardır. Çocukken en güçlü olduğunu savunduğumuz ve hep o olma hayalleri kurduğumuz. Tabii bir dünya süper kahraman olunca insanın kafası karışmıyor da değil. Süper kahramanları sevmek sadece çocuklara özgü bir şey mi? Tabi ki de hayır birçok geeker ve çizgi roman hastası filan var. Bende o kadar fanatik olmasam da iyi bir x-men takipçisiyimdir. Ayrıca en sevdiğim süper kahraman ise Wolverine. Batman’i de atlamamalıyım zira oda çok hoşuma gidiyor. X-men’in hoşuma gitmesi ise takım oldukları içindi. Ben küçüklüğümden beri hep takım sporları içinde yer aldığım içim hayat felsefem bu doğrultuda gelişti diyebilirim. Süper kahramanların dünyasında sadece x-men mi var? Tabi ki hayır Avengers, Fantastik dörtlü, Adalet takımı ve en ilginç olan takım ise tamamı kötülerle dolu olan Suicide Squad.

Vizyona giren filmi şu sıralarda sinemaseverlerin beğenisini kazanmakla meşgulken önce mobil platformlara aynı anda pc’ye çıkan oyunu Suicide Squad Special Ops piyasaya çıkarıldı. Oyun filmle aynı paralelde bazı özellikleri desteklemekte fakat bazı eksiklikler de hemen göze çarpıyor. Normalde Suicide Squad bayağı kalabalık bir ekip bildiğiniz üzere fakat oyunda ise sadece 3 karakter yönetebiliyoruz. Harley Quinn, El Diablo ve Deadshot. Oyun fps olarak dizayn edilmiş bana sorarsanız böyle bir oyun Third person olmalıydı. Zira böyle süper kahraman dolu olan bir oyunda ben karakterimi boydan görmek isterdim doğrusu. (Bu yorumu daha çok karakter olmalıydı eleştirime ithafen yaptım ona göre)

Oyuna kısa bir özet ile başlıyoruz. Bize 3 karakterden birini seçmemiz isteniyor akabinde diğer iki karakterle beraber karşımıza gelen düşmanlarımızı yok etmeye çalışıyoruz. Oyunun artılarından olan Türkçe arayüz ve alt yazılar biraz olsun yüzümüzü güldürüyor. Bir de çok düşük boyutlu olması pc’nizde illa ki oynamalısınız düşüncesine sebebiyet veriyor. Yani ne olacak ki canım kaybedecek bir şey yok kötü de olsa tüh be keşke indirmeseydim deyip pişman olmayacağınız bir oyun olduğunu temin ederim. Oyunun grafiklerinin de çok iyi olmadığını vurgulamadan geçmeyeyim. Karakterlerimizin silahlarına değinecek olursak harley Quinn bildiğiniz üzere beyzbol sopası ile savaşıyor fakat el diablo hariç Deadshot ile beraber ikisinin alternatif silahları da var. Harley quinn’in magnum benzeri bir tabancası var Deadshot’ın ise o kendine özgü kollarında olan silahları mevcut. Bunların mermileri bittiğinde ise mühimmat sandıklarını bulmalısınız.

Oyunda sağlık durumu ise sağ üst köşede gözükmekte eğer sağlığınız azaldığında ise yapmanız gereken bol bol düşman öldürmek zira düşmanlarınızdan çıkan sağlık paketlerini alıp hayatta kalabilirsiniz. Yoksa karakteriniz öldüğünde diğer bir karaktere geçmek zorunda kalırsınız ve ölen karakterinizi ne yazık ki geri getiremiyorsunuz. Varsa da ben görmedim ancak baştan başlarsanız tekrar hep beraber ilerliyorsunuz. Bence en iyisi el diablo hiçbir silah filan kullanmıyor ellerinden ateş püskürtüyor ama oda bir yere kadar zira devamlı kullandığınız takdirde sınma gibi bir şey oluyor. Hani ağı makineli silahlarda olur ya çok ateş edince ısınma onun gibi bir şey oluyor ve ateş edemiyorsunuz ama kısa bir sürelik tabii. her karakterimizin özel gücü de var ekranın sağ orta bölümündeki garip kafa şekli dolduğunda space tuşuna basarak karakterinizin özel yeteneğini aktif edebiliyorsunuz. El diablo patlama tarzı bir ateşten bir güç dalgası yapıyor. Harley Quinn ise psikopata bağlıyor ve herkese uzaktan uçup dalabiliyor. Deadshot ise bir nevi yavaş atış moduna yani keskin nişancı moduna geçiş yapıyor bu sayede düşmanları daha rahat yok edebiliyorsunuz.

Bir de belli bölümlere geldiğinizde bazı geliştirmeler yapabiliyorsunuz onun haricinde oyun pekte iç acıcı değil. Sanki sadece puan yapmak için yapılmış sıradan arcade oyunları andırıyor. Büyük bir ihtimalle yapımcılar işi aceleye getirdiler ve apar topar bir oyun çıkarmaya karar verdiler diye düşünüyorum. Yoksa bu kadar beklenilen ve ses getirmesi düşünülen bir filmin oyunu bu kadar basit ve sıradan olur muydu? Neyse pc’nizde düşük boyutlu ve Türkçe olan bir oyun oynamak istiyorsanız Suicide Squad Special Ops’u denemenizi tavsiye ederim. İyi oyunlar.


Suicide Squad: Special OpsSuicide Squad: Special Ops



18 Ağustos 2016 Perşembe

Selma and the Wisp ön inceleme

Kaliteli grafikleri olan eğlenceli platform macera oyunlarına bayılırım. Hele hele bir de düşük boyutluysa tadından yenmez, hikâyesi ve ara özetleri ve oynanışı da kaliteli ise o oyun aklımızdan hiç çıkmaz. Geçmişte bu tarz oyunları çok oynadık gördük. Tabii zaman zarfında yeni ve daha kaliteli grafiklere sahip birçok oyun çıktı. Fakat devamlı aynı mekanikler tekdüze olup oyun severleri sıkmaya başlamıştı. Gerçi bu bütün oyun tarzları için geçeli bir şey. Önemli olan değişik bir oyun yapısı ve dinamiklerle sükse yaratarak oyun severlerin gönlünde taht kurmak olmalı.

Bağımsız stüdyoların çok kaybedecekleri bir şeyleri olmadığı için çok para harcamadan acaba bu oyun tutar mı tutmaz mı? Sorusunu çok düşünmeden piyasaya çıkardıkları birçok oyun sayesinde harika oyunlar görebiliyoruz. Son yıllarda iyice moda olan steam’in de desteği sayesinde birçok bağımsız oyun yapımcısı büyük işler çıkardı. Devamlı kendilerini geliştirme içinde olabiliyor steam sayesinde oyun yapımcıları, zira early Access (erken erişim) sayesinde hem oyun severlerin desteğini alıp hatalarını gideriyorlar hem de oyun yapımı aşamasında birçok şeyde tecrübe edinerek kendilerini geliştiriyorlar.

Bugün ön incelemesini yapacağımız yapımda bir bağımsız oyun stüdyosu olan Toucan Studio’nun deneysel macera oyunu olan Selma and the Wisp. Adından da anlayacağınız üzere selma adında bize çok yakın bir ismi olan bir kızı yönlendirdiğimiz biraz gerilim dolu macera oyunu diyebiliriz. Aslında bizim yönettiğimiz selma değil ona yardım eden bir ışık huzmesi. Biz bu ışık huzmesini Mouse ile yönlendirebiliyoruz yön tuşları bir işe yaramıyor. Mouse’umuzun sağ tıkı ile selma’yı olduğu yerde bırakıp gizemli ışık huzmesi ile gezinebiliyoruz. Lakin dikkat edin selma’dan fazla uzaklaşmayın zira karanlıktan çok korkuyor ve sağ üst köşede bulunan kalp şekli azalmaya başladığında ayvayı yediniz demektir.

Işık huzmesiyle selma’yı yönlendirirken dikkat etmeniz gereken bazı şeyler var. Mesela sol üst köşede bulunan limit bitmemeli turların içinde devamlı toplamanız gereken orblar bu orblar sayesinde ışık huzmeniz yok olmayacak. Eğer toplamazsanız yandınız. Birde selma’ya engelleri aşmasında siz yardımcı oluyorsunuz bu gibi durumlarda ışık huzmeniz herhangi bir şeyi nesneyi filan kırmaya veya kaldırmaya çalıştığınızda bu üstteki limitinizden yiyor. Ona göre dikkatli olun ve her şeye enerjinizi harcamayın. Bir de bazı itemleri bu ışık huzmesi ile bir yerlere getirerek kullanabiliyorsunuz. Karşınıza çıkacak tuzaklara filan da dikkat edin zira siz ışığı nereye getirirseniz selma hemen peşinizden geliyor bu gibi durumlarda selma tuzaklara yakalanıp ölebiliyor. Onun için durdurma modunu sık sık kullanın ama selma’dan çok uzaklaşmadan tabii.

Sıra dışı deneysel bir macera oyunu görmek isterseniz Selma and the Wisp oyununu bir deneyim derim. Oyunda kaç bölüm var bilmiyorum zira bu yaptığım ön inceleme. İleride oyunu bitirdikten sonra diğer oyunlarda yaptığım gibi detaylı bir inceleme yapıp artılarını eksilerini konuşup puanımızı ona göre veririz ama şimdilik bu kadar diyelim. Hepinize iyi oyunlar arkadaşlar.



Selma and the WispSelma and the Wisp




13 Ağustos 2016 Cumartesi

Farm Mania 2 inceleme (Mini Game)

Cep telefonlarımızda veya tabletlerimizde canımız sıkılmasın diye illa ki oyun bulundururuz. Bazılarımız yarışma tarzı sever bazılarımız ise aynı pc’de oynadığımız kaliteli grafiklere sahip oyunları tercih eder. Bunun yanı sıra küçük boyutlu hem akıllı telefonlarınızda, tabletlerinizde ve pc’nizde oynayabileceğiniz benim mini oyun diye adlandırdığım eğlencelik her yaştan kadın erkek fark etmeksizin oynayabileceği oyunlar var. Ben daha önceden bu tarz oyunların incelemelerini sizlere sunmuştum. Bundan sonra da bulup buluşturup sizlere sunmaya devam edeceğim. Bugün de incelemesini yapacağımız mini oyunumuz daha önceden ilk oyununu sizlere incelediğim eğlenceli bir çiftlik oyunu olan Farm Mania 2 olacak.

İlk oyun mekanikleri ile aynı yapıya sahip olan 2. Oyunumuzda yine casula mode’a yani hikâye moduna giriş yaparak oyunumuza başlıyoruz. Daha önceden ilk oyunu oynayanlar pek bir zorluk çekmeyeceklerdir. Bu oyunda ufak tefek bazı yenilikler var ama öyle çok radikal değişiklikler göze çarpmıyor. Gelin hep beraber bu değişikliklere ve oyun dinamiklerine bakalım. Toplamda 61 tur oynayabiliyoruz. Oyunun amacı ise bizden belli bir süre içinde istenilen şeyleri bunlar turlara göre farklılık gösteriyor bazı turlarda sebze meyve yetiştirmeniz istenirken başka turlarda ise bazı hayvanları büyütmeniz ve onları kırkmanız istenebiliyor.

Turlarda aynı ilk oyundaki gibi bize büyük babamız yardım ediyor. Hayvanları beslememiz gerekirken aynı zamanda meyve ve sebzeleri de ekip toprağını eşeleyip sulamamız gerekiyor. Su kablarını doldurma, hayvanların yemlerini ekip biçme ayarlama hatta bazı meyve ve sebzeleri dikme gibi işleri büyükbaba üstlenmiş. Oyunda level atlama sistemi var siz level atladıkça ve turlarda sizden istenilen süre zarfında bölümleri geçtikçe yeni ekipmanlar ve yetenekler açılıyor bunları menüden school ve shop sekmelerine giderek satın alabilirsiniz. İlk başlarda kolay olduğu için çok yetenek ve item yok fakat sonradan oyunda ilerledikçe birçok yetenek açılacak. Bu yetenekler ve itemler turlarda daha hızlanmanıza ve işinizi kolaylaştırıp turları hızlı bir şekilde bitirmenize olanak sağlayacak.

Mesela ilk başta su çektiğiniz kuyu tek kovalıkken sonralardan 3 kovalı olacak. Topladığınız sebze meyve ve diğer şeyleri şehire yollayıp sattığınız eşek arabası ise ileriki turlarda bir kamyonete dönüşebilecek. Bu ve buna benzer bir dünya ekipman ve yetenek kullanabiliyoruz. Yeteneklerden bazıları ise daha kaliteli eldiven, çizme giyerek ekme, biçme işlerini hızlı yapmamız. Ayrıca enerji içeceği sayesinde iki kat daha hızlanarak bir dünya işe ve yere rahatlıkla yetişebiliyorsunuz. Turlarda bol para kazanmak istiyorsanız ekranın sağ tarafında çıkan sizden istenilen bonus ürünleri toplarsanız ekstra para kazanabilirsiniz. Bunun yanı sıra yine ileriki turlarda satın alabileceğiniz dükkânlar sayesinde kaliteli ürünler üretip ( pasta, kek, dondurma ayrıca dokuma ürünler den çorap battaniye gibi) satarak iyi paralar kazanabilirsiniz.

Ama bunları yaparken bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Mesela hayvanları aç ve susuz bırakmamalısınız. Ayrıca meyve ve sebzelere de aynı özeni göstermelisiniz. Yoksa aç ve susuz kalan hayvanlar ve bakımsız sebze meyveler yok oluyorlar üzerlerinde çıkan limite dikkat edin limit kırmızı olmadan istedikleri şeyi yapmalısınız. Peki, bizden istenilen süre zarfında turu bitiremezsek ne olur? Sadece time bonus puanını alamazsınız o kadar. Fakat yine de elinizi çabuk tutun zira akşam oluyor ve turu geçemeyebiliyorsunuz. Ondan sonra baştan başlamak zorunda kalabilirsiniz. Ona göre. Birde yine ilk oyunda olan bonus görevler var. Neydi bu bonus görevler? Yada turlar diyelim. Bir mekân içinde gizlenmiş 10 tane civciv veya koyunu bulacaksınız deniyor. Yine bu görevi belli bir zaman zarfında yapmalısınız eğer yaparsanız bayağı iyi para kazanabilirsiniz. Ayrıca önceden geçemediğiniz turları sonradan oynayabiliyorsunuz fakat yeni aldığınız itemler ve yetenekler o tur için geçerli olmuyor. Ayrıca bazı hayvanlar alıp bazılarını da satmak zorunda kalabiliyorsunuz.

Grafik bakımından ilk oyun gibi stabil olan bu oyunda da yine basit ara hikaye anlatıcı resim geçişleri oluyor. Müzikler fena değil sabit mekânlar olduğu için grafikleri çevre ve karakter modellemelerini konuşmak aslında pek doğru değil. Sonuç olarak bu oyun mini bir oyun bu oyundaki eksileri saymamız gerekirse deminde bahsettiğim sonradan aldığımız yetenekleri önceki turlarda kullanamamız ve bazı turlarda hayvanları keyfine kalması açıklaması biraz tuhaf ama mesela bizden yavru civciv veya buzağı isteniyor bunun için bizim yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Sadece hayvanların yemini suyunu eksik etmeyin yeter. Ama ne yazık ki öyle olmuyor onları uzunca bir süre çiftleşmelerini bekliyorsunuz. Bu da oyunun saçma taraflarında biri. Birde büyükbaba bize bazı turlarda ayak uyduramıyor ve yavaş kalıyor. Her ne olursa olsun çok küçük boyutlu pc’nizde güzel vakit geçirebileceğiniz bir oyun istiyorsanız Farm Mania 2’yi sizlere kesinlikle tavsiye ediyorum. İyi oyunlar arkadaşlar.


Farm Mania 2Farm Mania 2




9 Ağustos 2016 Salı

Batman - The Telltale Series Episode 1 ön inceleme

Son yıllarda bölüm bölüm çıkan oyunlara iyice alıştık sanırım. Bize bu uygulamayı aşılayan ve aklımıza ilk gelen stüdyo tabii ki de Telltale games, acaba hangi amaçla oyunları bölüm bölüm yapma kararı aldılar bilinmez ama artık hangi oyunu çıkarırlarsa çıkarsınlar epey yankı getirdiği yadsınamaz bir gerçek oldu. Ben ilk zamanlarda bu episode şeklinde çıkan oyunlara karşıydım ama son zamanlarda sıcak bakmaya başladım. Şöyle ki oyun eğer oyun severleri çok bekletmeden kısa zaman aralıklarında çıkacaksa olur. Fakat bazı bölüm olarak çıkan oyunlar arayı çok uzattılar bu gibi durumlarda hele bir de bölümler kısa ise çatlak sesler çıkmasını engelleyemezsiniz. Mesela Resident Evil Revelations 2 oyunu bölüm bölüm çok ara geçmeden çıkmıştı. Bugün de Telltale Games’in bir denemesi olan daha önceden bildiğimiz oyunlar gibi alışık olduğumuz kalıplardan çıkıp kendilerine özgü mekanikleri adapte ettikleri, Süper Kahraman Batman’in yeni oyununun ön incelemesini yapacağız.

Daha önceden fps, rpg türünde olan ve içinde çeşitli türleri de barındıran Borderlands oyununu da yapmıştı TellTale games. Herkes nasıl olacak acaba? Böylesine harika bir fps oyununu nasıl Walking Dead oyunu gibi yapacaklar? Gibi birçok sorular ve eleştiriler yapılmıştı. Ama bu soruların hepsine harika bir Borderlands oyunu yaparak cevap vermişti TellTale Games. Yaptıkları birçok denemeden sonra ilk defa bir süper kahraman oyunu da sonunda yaptılar Batman. İleri de Marvel’den de bir şeyler yaparlar mı bilinmez ama X-men veya Avengers güzel olabilirdi bence.

Gelelim oyunumuza bu oyunda önceki oyunlar gibi 5 bölüm ve sezonluk olarak piyasaya çıkacak. Hangi aralıklarla piyasaya çıkacağı belli değil ve kaç sezon olarak çıkacağı tabii ki. Hikâyesi ise eskiye dayanıyor yani Batman’in ta oluşumuna ve Gotham şehrinin onu yeni tanıdığına şahit olduğu ve bu gizemli Yarasa kostümü giyen adamın bir suçlu mu yoksa bir kahraman mı olduğuna tam olarak karar veremedikleri zaman varya işte tam da o zamanda geçiyor hikâyemiz. Yine tepki bazlı dikkat gerektiren ve ekranda karşımıza aniden çıkan tuşlara bastığımız ve oyunu bize sorulan soruları cevapladığımız ve yaptığımız diyaloglarla şekillendirdiğimiz bir ilerleyişe sahip. Diyalogları yaparken önceki oyunlardaki gibi verdiğiniz cevaplara göre senaryoyu değiştirebiliyorsunuz ve karşınızdaki kişi verdiğiniz cevapları unutmuyor ve bu cevaplara göre size tavır alabiliyor.

Oyunda Batmobil veya Batwing filan kullanabilecek miyiz? Bilmiyorum ama çok değişik bir Batman hikâyesi bizi bekliyor bence. Zira TellTale games yaptığı her oyunda en özendikleri ve üstüne bastıkları şey senaryo oluyor. Bunu önceki yaptıkları oyunlarda da bolca gördük zaten. Bu oyunu daha önce oynadığımız Arkham serisi ile mukayese etmek ne kadar doğru olur bilmem ama en azından şimdilik yerden yere vurmadan biraz sabredip 5 bölümün tamamlanmasını beklemeliyiz bence. Ondan sonra artılarını eksilerini yaptıklarını yapamadıklarını geniş bir şekilde konuşuruz. Zaten bundan önceki TellTale Games oyunlarından illa ki birini oynadığınızı var sayarak fazla da ön inceleme de ayrıntılara takılmak ve sizleri sıkmak istemedim. İyi oyunlar.



Batman - The Telltale Series Episode 1Batman - The Telltale Series Episode 1




6 Ağustos 2016 Cumartesi

Crisis Evil inceleme (Retro arcade game)

Şimdiye kadar birçok arcade oyun oynadım bir dünya filan bitirdim. Çocukluğum cep telefonlarıyla veya tabletlerle değil değişik değişik renkli oyun konsolları ve atari salonlarında geçti. Ayrıca sokaklarda da epey oyun oynadığım olmuştu onu da vurgulamadan geçmeyeyim. Şimdi ki çocuklar ne elim sende ne kör ebe ne de akşam eli sende filan gibi oyunları bırakın oynamayı adını bile bilmiyorlar. Neyse biz konumuza dönelim geçenlerde arcade, Retro oyunlar arasında ismini hatırlayamadıklarımı ararken ilginç bir yapıma denk geldim oyun çok hoşuma gitti. İlk başlarda resmi bir yapımmış gibi geldi fakat sonradan oyunun modlanmış gayri resmi bir yapım olduğu fark etmem pek zaman almadı. Bu bahsettiğim oyunun adı çakma Resident evil oyunu olan  Crisis Evil.

Oyunda ilk Resident Evil oyunundan tanıdığımız Jill Valentine ve Chris Redfield var, tabii bu karakterler sonraki oyunlarda da boy gösterecek ama bu oyunda ilk oyunu baz almışlar. Bu oyun gibi eski oyunlardan işte karşılıklı dövüş oyunu olarak filan bildiğimiz birçok oyunu mortal kombat, Street fighter, king of fighters vb. gibi modlayarak bu oyunları sanki ilerlemeli side scrolling beat’em up yani yandan göstermeli ilerlemeli dövüş oyununa çevirmişler. Bu oyunlar bor denilen (open beats of rage) bir emülatör sayesinde çalışıyor. Tabii bor bu emülatörün kısaltması arkadaşlar. Emülatörün hemen hemen her konsola uyarlanmış hali var. İsterseniz pc’nizde istersenizde psp emületöründe sorunsuz şekilde oyunları açıp oynayabilirsiniz.

Oyunları internette kolayca bulabilirsiniz bor diye aratıp oyunlarına ve emülatörüne ulaşıp rahatlıkla indirebilirsiniz. Oyunların boyutları küçük indirmekte problem yaşamazsınız, oyunları indirdikten sonra ise yapacağınız işlem çok kolay, emülatörün klasörünün içinde bulunan paks klasörünün içine indirdiğiniz oyun dosyasını atmanız yeterli. Oyunu açtıktan sonra ise options’a girip ekran çözünürlüğünü ve gamepad ayarlarını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Zaten oyunda fazla tuş kullanımı olmadığı için sorun yok. Oyuna girdiğimizde ise bize karakter seçtiriliyor Jill veya Chris istediğinizi seçin bu arada çalan müziğe dikkat edin zira çalan müzik silent hill’ın müziği. Zaten size verilen belli bir hak yani credits var bu credits bittiğinde game over oluyor onun için dikkatli oynayın. Aralarda karakterinizin hakkı bittiğinde ise size oyuna devam etmeden karakter değiştirme hakkı veriliyor.

Size tavsiyem Jill’i seçin çünkü jill ile silah kullanabiliyorsunuz Chris ile zombileri dövüş ederk yok etmek zorunda kalıyorsunuz buda çok saçma bir durum teşkil ediyor. Keşke Chris’de silah kullansaymış daha iyi olurdu. Önceden çok tuş kombinasyonu olmadığını söylemiştik zaten oyun Retro arcade yapımlara benzetildiği için sadece birkaç tuşla işi bitirebiliyorsunuz bir tuşla ateş ederken özel güç gibi kullanabileceğimiz fakat sürekli kullanmaktan kaçınmamız gereken zira her kullandığımızda sağlığımızdan getiren bir saldırımız da mevcut. Sadece çok sıkıştığınız zamanlarda kullanın bunun yanı sıra turlarda zombilerin yanı sıra licker, hunter, cerberus, crow gibi Resident evil’dan bildiğimiz yaratıklar turlarda karşımıza çıkıyor. Turların sonlarında boss savaşı yok sadece oyunun sonunda bir tyrant ile savaşıyoruz o kadar.

Oyunda save problemi yaşamıyorsunuz zira otomatik kayıt yapıyor siz çıkıp tekrar girdiğinizde kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Oyunu isterseniz iki kişi de oynayabilirsiniz. Arkanızı kollayacak birinin olması güzel olur çünkü yaratıklar sizi devamlı sıkıştırıp kıskaç altına alıyorlar onun için iki kişi savaşmak daha etkili olabilir. Bu tarz modlanabilir oyunlar ve programlar sayesinde birçok amatör oyun yapımcısı tecrübe kazanıyor ve kaliteli yapımları çıkarmak için daha çok çalışıyorlar her ne kadar bu tarz yapımlar resmi olmasa da çakma makma olsa da oynamaya en azından bir bakmaya değer bence. Hepinize iyi oyunlar.


Crisis EvilCrisis Evil




3 Ağustos 2016 Çarşamba

Call of Duty: Advanced Warfare inceleme (pc)

Fps ( First Person Shooter yani öznel bakış açısı ya da kişisel bakış açısı da diyebiliriz.) denilince aklımıza belli başlı bu işin başını çeken popüler oyunlar geliyor. Tabii bunların yanı sıra bağımsız oyun yapımcılarının ve popüler oyunların gölgesinde kalan oyunlarda var, bu oyunların popüler oyunlarla beraber elimden geldiğince incelemelerini yapmaya çalışıyorum. Bugün ise Fps oyun denilince ilk akla gelen çoğumuzun belki de bir numarası olan konusunu 2.dünya savaşı boyutundan günümüzün ötesinde cereyan eden modern bir savaşa harikulade şekilde yansıtan SledgeHammer studios’un hazırladığı Call of Duty Advanced Warfare’in incelemesini yapacağız.

Oyunumuzun hikâyesi ile incelememize başlayalım. Yıl 2054 olmuş ve kuzey kore güney kore’ye büyük bir savaş başlatmıştır. Hedef g.kore’yi yok etmek, bunu gören Amerika her şeye burnunu soktuğu gibi bu savaşında dünya ülkelerine tehdit olacağını düşündüğü ve kendisinin süper güç olduğunu düşündüğü için asya’ya bir birlik göndermeye karar verirler bu birliklerin başında oyunda bol bol göreceğimizi Cormack vardır. Bizim yönettiğimiz karakterimiz ise mitchell adında bir askerdir ve onun arkadaşı will bu savaş konusunda biraz endişelidir mitchell ise rahat. Oraya gittikleri zaman çatışma esnasında kalkmaması gereken bir uçağı engellemek için will ve mitchell atılırlar bu esnada uçağa bomba koyacaklarken will’in eli sıkışır mitchell ona yardım edemez. Will ona gitmesini söyler ama gitmez o esnada will onu iter ama aynı anda bomba da patlar ve will ölür patlamanın etkisiyle savrulan mitchell ise ağır yaralanır ve ne yazık ki sol kolunu kaybeder.

Daha sonra Will’in cenazesinde Atlas diye büyük bir şirketin ( resident evil’da ki Umbrella’ya benziyor) sahibi ve babası Jonathan irons (kevin spacey modellemesini yaptığı) ile tanışır. İrons mitchell’e ‘’bizim 20 ileride giden teknolojimiz sayesinde kolunu sana tekrar geri verebiliriz der’’ gel bize katıl diye ekler. Bu teklifi kabul eden mitchell Atlas ekibine katılır ve sol kolu yapıldıktan sonra simülasyonlara katılır burada gideon ve joker adında yeni silah arkadaşları olur. Fakat simülasyon esnasında sol kolu tutukluk yapar ve koluna bir ince ayar yapılıp tekrar simülasyona girer ve tamamlar. Daha sonradan adı kva olan bir terörist grubu yok etmek için eve onların lideri olan hades’i yakalamak için görevlendirilirler. Ve bu görev esnasında grubumuza ilona adında bir bayan da eklenir. Beraber kva ile çatıştıktan sonra hades’i tam yakalayacakken mitchell bir kaza geçirir ve ilona’yı tam öldürecekken hades’i ağır bir şekilde yaralayan mitchell, hades ölmeden önce onun son sözleriyle şok olur. Hades onlara ‘’Irons biliyor’’ der ilona ve mitchell buna bir anlam veremezler ve kafalarında değişik sorular belirir.

Akabinde ise ilona hades’in onlara ölmeden önce verdiği bellek’te olan bir bilgiyi paylaşır. Bu bilgi kva’nın 4 yıl önce yaptığı bir saldırıyı İrons’ın bildiği üzerinedir. Yani hades’in İrons biliyor dediği şey tam da bu saldırıdır. Sonrasında gerçeği öğrenen adamlarını yakalayan İrons  adamlarına onları öldürmelerini emreder sadece gideon hariç. Bu esnada bir şekilde oradan kaçan mitchell ve ilona atlas’ın çatısında eski komutanı olan Cormack’ın sayesinde kurtulur. Bu olayın sonrasında cormack’ın da içinde bulunduğu ve atlas’ın gizli pis işlerini ortaya çıkarmaya çalışan sentinel adındaki gruba dahil olurlar ve bu grupla İrons’ın atlas2ına karşı büyük bir savaş verirler. Sentinel denen grupta Knox adında bir askerde grubumuza dahi olur. Daha doğrusu biz onun grubuna dahil oluruz. Daha sonra atlas’ın yanlış işler yaptığını kabul eden gideon’da bize katılır ve birlikte son savaş verilir. Bundan sonrasını yazmayacağım bu kadarını bile çoğunuzun oyunu oynadığını var sayarak ve affınıza sığınarak yazdım.

Gelelim oyunumuzun mekaniklerine oyunda dolu dolu 15 bölüm oynayabiliyoruz. Yine 2 silah kullanabiliyoruz silahlarımız kendimizin seçme şansı yok bize otomatik veriliyor. Sadece öldürdüğünüz düşman askerlerinde düşen silahları alabilirsiniz. Merminiz bittiğinde de eğer cephanelik yoksa bunu yapabilirsiniz. Genelde turlarda ekip halinde ilerliyoruz pek tek başımıza ilerlediğim olmuyor grup halinde ilerlediğimizde ne yazık ki herkes kendi başına hareket ediyor. Yani ekibinizdeki adamlarınıza emir filan veremiyorsunuz. Mesela Battlefiled 4’te kısmen de olsa askerlerimize emir verebiliyorduk. Eski 2.dünya savaşı konulu olan Call of Duty’ler de de pek emir verme hatırlamıyorum. Bu konuda iyi olan Brothers in Arms’tı. Umarım bundan sonraki oyunlarda emir verme olur. Yine sağlığımız azaldığında hemen bir yere sinerek hakkımızı eski haline getirebiliriz. Ta eski oyunlarda olan bize atılan el bombalarını gerisin geriye atabiliyoruz. Tek fark bu bombalar bir acayip uçuyorlar. Bu oyun gelecekte geçtiği için bazı ileri teknolojik ekipman veya silahlarımız olabiliyor. Mesela adına exo suit denilen ve kaslarımıza ivme kazandıran bir item kullanabiliyoruz. Bu exo suit sayesinde daha yükseğe zıplayabiliyor aynı zamanda daha hızlı koşabiliyoruz.  Turların içinde yapılması gereken bazı görevleri yaptığınızda ve turu geçtiğinizde size puan veriliyor bu puanla exo suit’inizi geliştirebiliyorsunuz. Geliştirmelerin ilk aşaması bir puanken sonrakiler 2 puan onun için turlardaki görevleri daha iyi yapıp tüm geliştirmeleri açmaya çalışın.

Bunun yanı sıra otomatik açılan bir kalkan kullanabiliyoruz. Elektro manyetik pulse ve yavaşlatma gibi başka yeteneklerimizde mevcut. Oyunda aynı eski oyunlarda olduğu gibi bazı araçlarda kullanabiliyoruz, bir bölümde acayip gelişmiş silahları bulunan bir tankı kontrol edebilirken bir başka görevde F-16’ların 2054 versiyonu olabilecek bir uçağı kontrol edebiliyoruz. Az da olsa bir bölümdü yanlış hatırlamıyorsam droid tarzı bir araç ile düşmanları havadan indiriyorduk. birde Alien filmindekine benzer zırhlı ve gelişmiş silahları bulunan robot tarzı bir makine kullandığımız bir bölüm var.

Sonuç olarak grafikleri kaliteli ama hikâye olarak daha da kaliteli ve film tadında olan görselleri ile çok iyi olmadığını düşündüğüm müzikleri de olsa işi hikâye ve doyurucu turları ile tamamlıyor. Hasar modellemeleri bir Battlefield 4 olmayabilir ama gerek çevre gerek karakter ve silah modellemeleri de harika olduğunu söyleyebilirim. Sadece benim düşüncem artık bundan sonraki Call of duty’lerde nasıl şimdikinde eskilerinde olmayan geliştirme koydularsa aynı şekilde silah geliştirmeleri ve tura girmeden istediğimiz silahı seçme gibi yenilikler olmalıdır. Bu oyunun eski oyunlara nazaran bir diğer özelliği ise yönettiğimiz karakterin yüzünü ve sesini daha fazla görmemiz ve duymamız olmuş. 

Eski oyunlarda bırakın yüzünü görmeyi sesini bile duymadığımı oyunları vardı Call of Duty’nin. Yapay zekâ ise düşmanların oldukça iyi iken bizim elemanların yok denecek kadar az. Pek size yardım ettikleri söylenemez. Ne koruma ateşi yapıyorlar ne de sizinle koordine olabiliyorlar sadece süs gibi senaryo gereği yanınızda geziyorlar. Zaten bir de mir de veremiyoruz onun için turlardan kendi bildiklerine hareket ediyorlar. Ama her ne olursa olsun hangi oyunu çıkarsa çıksın merakla bekleyip oynayacağımız belki de en iyi modern savaş oyunlarında biridir Call of Duty. Eskiden rakibi Medal of honor ve Brothers in arms’ken işi modern düzeye taşıdıktan sonra tek rakibi olarak gözüken Battlefiled’le olan çekişmelerini daha yıllar boyu göreceğimize benziyor. İyi oyunlar.



Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare

Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare

Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare

Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare

Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare




Yeni yayınları kaçırma!