Mayıs 2016 ~ karekareoyun

English (US) Deutsch Français Русский 中文(简体) Português Italiano 日本語 한국어 Español
Twitter Bird Gadget
slideshow

Men of War inceleme (pc nostalji)

Mükemmel bir 2.Dünya savaşı simülasyon, strateji oyunu.

slideshow

Prototype inceleme (pc nostalji)

Aksiyonu dibine kadar yaşayabileceğiniz harika bir oyun.

slideshow

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme

Kedi köpek kavgalarını değişik boyutta yaşayacağınız farklı bir yapım

slideshow

Senran Kagura Shinovi versus Ön inceleme

Seksi anime dövüşçüleriyle oynamaya hazır olun.

slideshow

Armikrog ön inceleme

Stop-motion ile hayata geçirilmiş süper bir macera oyunu.

slideshow

E.T Armies ön inceleme

Killzone benzeri harika bir fps oyunu.

slideshow

2016 Yılı Güncel Tıkla İlerle Macera Oyunları Listesi (güncellendi)

Macera oyunlarını sevenler için hazırladığım geniş çaplı bir liste

slideshow

Sunset Riders inceleme ( retro arcade game)

Atari salonlarının vazgeçilmez arcade kovboy oyunu.

slideshow

Youtube kanalıma abone olmayı unutmayınız

oyun inceleme,ön inceleme,nostalji,retro ve daha birçok video incelemeyi kanalımda bulabilirsiniz.

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Koihime Enbu ön inceleme (pc)

Son zamanlarda bayağı anime tarzı oyun incelemesi yapar oldum. Genelde ilerlemeli dövüş oyunları denk gelmiş. Çok yakın zamanda bir tane daha gelecek ama şimdilik adını vermeyeyim sürpriz olsun. Benim aklıma anime deyince ilk olarak dünyanın en çok sevilen ve mangası okunan oyunları satış rekorları kıran Dragon ball geliyor. Tabii bu benim görüşüm dünya kadar anime var ve herkesin beğenisi başka olabiliyor. Bugünde ön incelemesini yapacağımız oyunda karşılıklı dövüş oyunu olan ve hiç erkek karakter bulunmayan Koihime Enbu isimli anime yapımı.

Oyunumuzda bir dövüş oyunu için zengin bir içeriğe sahip bir menü mevcut. İlk olarak çoğu karşılıklı dövüş oyunlarında hep tavsiye ettiğim gibi bunda da training’e girip iyice karakterlerin hareketlerine çalışarak oyuna ısınmanızı öneririm. Eğer gamepad ile oynamak isterseniz ki karşılıklı dövüş oyunları gamepad ile oynanır klavye ile oynayabileniniz var mı bilmiyorum. Oyunda çok fazla sayıda karakter olduğunu söyleyemeyiz, ilk seçme ekranında 13 karakter mevcut bunlardan birini seçip birde arkanıza karakter seçiyorsunuz. Bu karakter ise round’larda size sadece yardım edebiliyor. Zaten o karakterler seçme menüsünde yoklar ama sonradan oyun bitirdiğimizde karakter açılıyor mu bilmiyorum. Belki olabilir neden olmasın. Bir de arkaya karakter alınca ben değiştirebiliyoruz veya tur aralarında seçebiliyoruz filan sandım ama ne yazık ki öyle değil. Sadece size özel güç kullanarak yardım ediyorlar o kadar.

Oyunda erkek karakter olmaması çok ilginç, tabii bunun animesini izleyenler daha iyi bilirler veya mangası varsa okuyanlar. Mod olarak training’in yanı sıra online mode’da var eğer internetiniz varsa istediğiniz kişi ile dünyadan biriyle kapışabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra bu dövüş oyunlarının olmazsa olmaz modu arcade mode ve versus mode’da mevcut. Bu modları anlatmama veya açıklamama gerek yok sanırım,zira zaten çok iyi biliyorsunuzdur. Oyunda ekstra içerik olarakta galeri eklenmiş burada oyunda olan karakterlerin resimlerini vs. açabiliyoruz. Dövüş mekaniklerinden biraz bahsetmek gerekirse tipik 2 boyutlu ve Japonca isimleri olan saldırılarla artistik ve bir o kadar göze hoş gelen hareketler ve combo’lar yapabiliyoruz. Bazı karakterlerin değişik silahları var ve bu avantaj olabiliyor tabii. Oyunda senaryo modunda ara özetler manga tarzı diyaloglarla başlıyor ve bu diyaloglar her dövüş arasında nüksediyor.

Daha ayrıntılı incelemeyi ise oyunu bitirdikten sonraya bırakalım. Sonuç olarak oynadığım kadarıyla o kadar küçük boyutlu olmayan ama anime sever karşılıklı dövüş oyunu bağımlılarının kaçırmaması gereken 2 boyutlu olsa da kaliteli çizimlere sahip içinde sadece tatlı ve seksi bayan dövüşçülerin olduğu Koihime Enbu’yu kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. Hepinize iyi oyunlar arkadaşlar.







28 Mayıs 2016 Cumartesi

Smashing The Battle ön inceleme (pc)

Aranızda illaki anime izlemiş olan vardır, yoksa bile bilmeden izlemişsinizdir. Zira aslında bizim çizgi film diye izlediğimiz çoğu yapım aslında anime oluyor. Heidi, voltran, dragon ball gibi bazı örnekleri size verebilirim. Tabii aradaki fark ne diyeceksiniz. İşin içine Japon girince çizgi roman manga çizgi film ise anime oluyor. Tabii bunlar arasında bazı kendine has hayal dünyası ve kültürü barındırmaktadır. Şimdi bunu uzun uzadıya tartışmayalım. Gelelim konumuza animelerin yanı sıra o karakterlerle bir de oyunlarda oynamak oyun severler için mükemmel bir keyif olsa gerek. İşte sizlere bugün anime tadında aksiyon,hack and slash tarzı içinde mecha filan bol olan Smashing The Battle oyununun ön incelemesini sunacağım.

Oyunda zengin bir menü içeriği ile karşımıza çıkıyor. İlk başta story modu’u oynayarak bşlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra challenge mod’da var ama ilk başta oynamanızı tavsiye etmem. Oyunda biraz ilerledikten sonra eliniz alıştığında oynayabilirsiniz. İlk olarak çok sevimli ve seksi bir karakter olan Sarah O’connel’i alabiliyoruz daha sonradan bir karakter daha açılıyor. Turlara girdiğimizde ise değişik combolar ve güçler kullanabiliyoruz. Oyunu elinizde gamepad’iniz varsa oynayabilirsiniz. Bazı güçlerimizden bahsedersek overdrive, özel güç olarak kullanabildiğimiz giant spinner, çok işimize yarayabilecek bir güç olan mine yani mayın, magnet bu güç ise bütün robotları bir araya toplamaya yarıyor bu sayede aynı anda hepsine combo veya özel saldırı kullanarak yok edebiliyorsunuz.

Bir de repair var, bu gücü zaten anlatmama gerek yok yok ama yine de üstünden geçeyim. Bir nevi sağlık yenileme diyebiliriz. Yazımın başında içinde mecha olan demiştim işte böyle olunca health değil repair oluyor yani tamir. Zira yönettiğimiz karakterimizin üstünde robot şeklini andıran bir armor var dikkat ettiyseniz. Bu armor düşmanlar size saldırıp hakkınızı azalttığında parçalanıyor işte o zaman repair yapmalısınız yoksa nalları dikersiniz. Turlarda kazandığınız paralarla item satın alabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra level atlayarak aldığınız puanlarla yeteneklerinizi güçlendirebiliyorsunuz. Toplamda 30 tur oynayabiliyoruz challenge’larla beraber bir hayli zevkli olacaktır diye düşünüyorum. 2 kişilik oynanabiliyor mu bilmiyorum eğer oynanıyorsa harika olur bence.

Neyse oynadığım kadarıyla çok eğlenceli ve aksiyonu bol, vurdulu kırdılı bir oyun sizleri bekliyor diyebilirim. Grafikleri kaliteli orta boyuta sahip bir oyun bazı eksikler var tabii ki ama oyunu tam bitirdikten sonra ancak kesin yorum yapıp notunu verip artılarını eksilerini konuşuruz. Benim en çok takıldığım noktalardan biri birkaç tur oynamama rağmen hep aynı mekânlarda devam ediyor olmasıydı. İnşallah ileriki turlarda değişik yer ve mekânlarda oynayabiliriz. Eğer aksiyonu bol vurdulu kırdılı hızlı anime tarzı oyunları seviyorsanız ‘’Smashing The Battle’’ı sizlere tavsiye ediyorum. İyi oyunlar. 







25 Mayıs 2016 Çarşamba

OddPlanet ön inceleme (pc)

Bugün yine aslı mobil platformlara çıkmış olan lakin sonradan PC’ye çıkmış olan düşük boyutlu masalsı bir atmosfere sahip olan macera, platform oyunu OddPlanet’in ön incelemesini sunacağım. Daha önceden eğer limbo’yu oynadıysanız bu oyuna çok yabancı sayılmazsınız. Zira bu oyun limbo’da yaşanan olayların öncesini konu alıyor. Hatırlarsanız karakterimiz kaybolan kız kardeşini arıyordu. İşte o kaybolan kız kardeş bu oyunda yönettiğimiz karakterin ta kendisi arkadaşlar. Tuhaf olan bu iki oyunun yapımcıları farklı ama Her ne kadar bu iki oyunun yapımcı stüdyoları farklı olsa da oyunlar arasında bir bağlantı var. Belki kardeş stüdyodurlar veya destek amaçlı filan da olabilir.

Gelelim oyunumuza 2 bölüm olarak çıkacak olan OddPlanet’in ilk bölümünde yine tuhaf yaratıklardan saklanarak kaçacağız. Bunun yanı sıra ufak tefek çok zor olmayan pek beyin jimnastiği gerektirmeyen bulmacalarda mevcut. Yönlendirmesi çok basit bir oyun arkadaşlar zaten limbo’yu oynadıysanız bu oyunda hiç zorlanmadan rahatlıkla hareket edebilirsiniz. Tuhaf yaratıklardan kaçmak için ise yavaş hareket ederek gölge yerlerde saklanarak ilerleyebilirsiniz. Gizlendiğinizi ise gölgeye girdiğinizde karakterinizin gözlerinin kararmasından anlayabilirsiniz.

Grafikleri ve karanlık masalsı atmosferi ile ister mobil platformlarda isterseniz PC’nizde kesinlikle oynamaya değer bir oyun olduğunu düşünüyorum. Bu tarz oyunları seven biri olarak bana eski arcade, Retro oyunları hatırlatan bu tarzdaki yapımları özellikle bağımsız stüdyo oyunlarını elimden geldiğince sizlere inceleyerek sunmaya ve onları desteklemeye devam edeceğim. İyi oyunlar.






17 Mayıs 2016 Salı

Ninja Cats vs Samurai Dogs inceleme (pc)

Küçüklüğümden beri vurdulu kırdılı, dövüş filmlerine bayılmışımdır. Bunun yanı sıra Ninja filmlerini de bol bol izlerdim çoğu saçma sapan olan bu filmler her ne kadar gerçeği yansıtmasa da bize bir şekilde cazip geliyordu ve Ninjaları sanki imkânsızı başarabilen yok olabilen veya toprak altında gerçekten ilerleyen gibi abuk sabuk sahnelerle bizi uyutuyorlardı. Aslında en çok salt dövüşü seviyordum yani yumruk yumruğa olan karate veya kung fu filmlerini silahlı olan yani kılıçlı,mızraklı olanlar çok ilgimi çekmiyordu her nedense. Hatta küçükken samurayları pek umursamazdım fakat sonraları onların felsefelerini ve hayat gayelerini öğrendikçe samurayları sevmeye başladım. Yine sonraları sevmediğim silahlı dövüşler hoşuma gitmeye başladı. Hatta oyunlarda bile sevmeye başladım, bir de hep aklıma takılan sorulardan biri vardı. Bize yenilmez gibi gösterilen ve aslında çok iyi savaşçı olmayan Ninjalar ile samuraylar gerçekten savaşsa kim kazanır? Diye.

Buna benzer saçma örnekleri çoğu oyunlarda veya animelerde görmek mümkün. Adlarını vermeyeceğim, her neyse demin benim sorduğum soru olan samuraylar ile Ninjalar savaşsa kim kazanır acaba sorusuna bir nebze yanıt bulabileceğimiz bir oyunun incelemesini yapacağım bugün. Oyunumuzun adı ‘’Ninja Cats vs Samurai Dogs’’ yani samuray köpekler Ninja kedilere karşı ismi biraz absürt olsa da sonuç olarak savaşçı sınıfları benim soruma cevap olabilir diye düşünüyorum. Oyunumuz mekanik olarak plant vs zombie’ye çok benziyor zira o oyunda sadece bitkiler ile savunma yapıyorduk ve yine 5 kulvardan oluşan bölgelerimize değişik tuzaklar ve saldırı bitkileri koyarak saldırıları atlatıyorduk. Ninja Cats vs Samurai Dogs’da da benzer durum söz konusu yine 5 kulvar var lakin savunmanın yanı sıra aynı zamanda saldırı da yapmak zorundasınız. İlk başta oyuna girdiğinizde tarafınızı seçiyorsunuz. Ninjalar veya samuraylar burada iki sınıfın birbirine bir üstünlüğü yok sadece renk, şekil ve savaşçı değişikliği var o kadar.

Oyuna girdiğimizde ise karşımıza hoş geleneksel japon çizimlerine ait olan bir harita çıkıyor ve ilk başta training babında eğitici tur oynuyoruz ve oyun ilerledikçe zaten ısınacak ve alışacaksınız. Ama alışsanız bile sizi çileden çıkaracak turlar çıkacak. Oyunda level atlama sistemi mevcut turlarda eğer çok iyi oynar ve 4 şekli alabilirseniz bol bol deneyim puanı kazanabilirsiniz. 4 şekil ne diye soracak olursanız her turda bu şekillerden göreceksiniz ama bu şekilleri almak sizin elinizde. Tek yıldız en basit olanı turu yenilseniz bile alabiliyorsunuz. 2 şekil alabilirseniz ise bir sonraki turu açabilirsiniz diğer 2 şekli alabilmeniz için ise savaşçılarınızdan az kayıp vermelisiniz filan gibi zorluklar var, ben bile o kadar uğraştığım halde çoğu turda 4 şekli alamadım. Aslında 4 yıldız diyecektim ama şekiller yıldız değil ama öyel dersem daha iyi anlarsınız sanıyorum.

Level atladığımızda ise sol alt köşede bulunan yetenek ağacına (gerçekten ağaç arkadaşlar, yani en azından resmi öyle) giderek istediğiniz yeteneği alabilirsiniz lakin en başta ortadan başlayıp sadece bağlantılı olanları açabilirsiniz. Yetenekler çok çeşitli ve birçok ismi olan var onun için buraya hepsinin ne işe yaradığını yazmayacağım. İnceleme videomda daha ayrıntılı bilgiler mevcut ben sadece yetenekleri nasıl alabileceğinizi sizlere anlatacağım. Yetenekler üç Kısıma ayrılıyor arkadaşlar bu yetenekleri adları ile aynı olan orblarla alabiliyoruz ve her yeteneği almak için bir de yetenek puanına ihtiyacınız var. Bu orbları turları geçtiğinizde veya düşman askerlerini öldürdüğünüzde kazanabiliyorsunuz. Might orb yani çüç orbları, magic orb büyü yapabileceğiniz güçleri alabileceğiniz orblar ve martial orb savaş sanatları yeteneklerinizi geliştirebileceğiniz orblar.

Yetenekleri alırken iyi düşünüp öyle alın derim arkadaşlar ama çokta önemsemenize gerek yok zira sonradan satın aldığınız yeteneklere verdiğiniz orbları resetleyip başka yetenekler alabiliyorsunuz. orbların sayısını zaten yetenek ekranında üstte görebileceksiniz. Bir de altta yetenek ağacının kökünde de yapacağınız görevler var onları da yaparsanız ki ben iki tanesini yapamamışım extra deneyim puanı kazanabiliyorsunuz. Bir de challenge turlar var bu turlarda sadece size verilen savaşçı veya yeteneklerle belli sayıda karşınıza gelen düşmanlarınızı yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu turlardan toplamda 2 yıldız alabiliyorsunuz ama epey deneyim puanı geliyor onu da hatırlatayım.

Turlarda oynarken ise rakibinizin 3 binasını yok etseniz turu geçmenize yetiyor aynı şey sizin içinde geçerli. Bir de o kadar kolay değil toplamda tura başladığınızda sadece 5 bina kurabilirsiniz sonradan arzuya göre bunları yıkıp eğer paranız varsa yenilerini dikebilirsiniz. En önemli binalardan biri çan simgesi olan, bu bina size para kazandıracak ve bu paralarla asker çıkarabileceksiniz. Yine level atladığınızda açtığınız geliştirmeleri binalardan yapabilirsiniz. Turlarda sadece para yok bunun yanı sıra büyü gücünü kullanmak için belli bir mana puanınız ve yine savaş sanatlarını kullanabilmeniz için ise erzak daha doğrusu mama yapmışlar. Bunları artırabilmek sizin elinizde zira aynı çan gibi onlarında size kazancını sağlayan yapılar var bunları dikebilirsiniz ama 5 bina inşa edebileceğiniz için doğru seçimler yapmalısınız. Kullandığımız askerlere örnek verecek olursa yayan asker yani piyade arabalı savaşçılar ve birde samuraylarda okçu ninjlarda ise yıldız bıçağı atan uzak mesafeden saldırabilen elemanlar var. Bir de turları hızlı geçmek isterseniz sağ üst köşedeki play simgesi benzeri şeye bastığınızda savaşçılar hızlanıyor, bu da sabırsız arkadaşlar için bilgi olsun.

Grafik olarak sabit diyebilirim yani çok iyi değil hikâye olarakta bir şey beklenecek bir oyun değil müzikler çok olmadığı için bir zaman sonra sıkılabiliyorsunuz. Çevre modellemeleri hemen hemen aynı zaten mekânlar hep aynı karakter modellemeleri fena değil. Oynanabilirlik ise çok ilginç zira ilk oyuna başladığınızda çok zevkli ve kolay bir oyun sanıyorsunuz ama ne yazık ki öyle değil bir kere level atlamak çok zor ve yetenekleri açmak hiç kolay değil. İleriki turlarda ise git gide zorlaşan ve pro ustalık seviyelerine ulaşan bir oyundan bahsediyorum, zaman zaman beni delirten, kızdıran hatta Mouse fırlatmaya kadar gelebilen bir dutum artık gerisini siz düşünün Allah’tan mouse’u fırlatmadım kendimi tuttum. Bir ara oyunu bırakmayı bile düşündüm fakat sonradan incelemem gereken bir oyun onun için bitirmeliyim dedim ve çok zor olsa da bitirdim. Boyut olarakta çok büyük değil arkadaşlar ama yazdıklarımı okuyun iyi düşünün derim eğer oynayacaksanız. Olmadı inceleme videomu izleyip ona göre karar verebilirsiniz. Ben sabırlıyımdır ve pro oyuncuyumdur bu tarz oyunlar bana vız gelir diyorsanız ‘’Ninja Cats vs Samurai Dogs’’i sizlere tavsiye ediyorum. Hepinize iyi oyunlar.











14 Mayıs 2016 Cumartesi

The Beggar's Ride ön inceleme (pc)

Son yıllarda dikkat ettim de mobil platformdaki oyunlar diğer konsollara çıkan oyunlara nazaran sanki daha atılım içindeymiş gibi geliyorlar bana. Bu akımı en başta körüklyen oyunlardan biri hiç kuşkusuz angry bird idi, ilk çıktığında sıradan sade bir sapanla kızgın kuşları fırlattığımız bu oyun zamanla hiç beklenmedik şekilde nam salarak popüler oldu ve akabinde tüm dünyada fenomen haline geldi. Bu gelişme haliyle bağımsız oyun yapımcılarına ilham kaynağı oldu ve onlarda sıfırdan bir şeyler yaparak bu işin üstesinden nasıl gelebileceklerini ve yılmadan kaliteli oyunlar yapabileceklerini görmüş oldular.

Bugün sizlere ön incelemesini yapacağım oyunda bağımsız bir stüdyo oyunu olan ve android ve ios işletim sistemine çıkmış akabinde pc’ye gelen ‘’ The Beggar’s Ride’’. Oyunumuzda bir dilenciyi yönetiyoruz, evet yanlış görmediniz dilenciyi yönetiyoruz. Ama bu öyle bildiğiniz sıradan bir dilenci değil bazı güçleri olan adeta hint fakirleri denilen ve yılanlara dans ettirebilen veya havada uçan dilencilere benzer bir dilenci. Oyunumuzun türü ise platform, macera ve puzzle diyebiliriz. Side scrolling diye tabir edilen yani bizim eskiden yandan göstermeli oyun dediğimiz 2,5 boyutlu grafiklere sahip oyunumuzda bazı güçlere sahip olan aksakallı tontiş biraz Noel babayı andıran dilenci dedemizi kontrol ediyoruz.

Benim demin dilenci dede filan dediğime bakmayın zira oyunda çok iyi zıplayabiliyor ve yetişemediği yerde tutunuyor. Yani adeta genç oyun karakterlerine taş çıkartıyor. Şaka bir yana karşımıza çıkan engelleri aşmak için zıplayıp hoplarken belli sayıda olan tam olarak ne işe yaradığını bilmediğim altın diye tabir edeceğim şeyleri topluyoruz. Fakat oyunda ilerlerken bazı yerleri öyle kolay geçemiyoruz. İşte bu gibi yerlerde puzzle’lar devreye giriyor, bu yerlerde karakterimizin gücü olan bir maske var onu kullanarak değişik şeyler yapabiliyoruz. Örnek vermek gerekirse tepemizde olan bazı bulutları birleştirerek yağmur yağdırabiliyoruz ve su doldurmamız gereken yerleri böyle şekilde halledebiliyoruz. Oyunda karşımıza bazı yaratıklarda çıkıyor ama üstlerinde zıplayarak süper mario’da ki gibi onları öldüremiyoruz. Onlardan bir şekilde kaçmalısınız. Bunun yanı sıra turlarda karşımıza değişik tuzaklar ve engeller de çıkıyor bunları da bir şekilde oynayarak geçmek sizin elinizde zira çok zor bir oynanabilirliği yok.

Sonuç olarak küçük boyutlu eğlenceli ve macera dolu bu oyunu es geçmeyin derim bu yazdığım yazıyı yaptığım ön inceleme videosuna dayanarak yazıyorum ki genelde yeni çıkan oyunlar için yorumum böyle oluyor zira oyunun sadece gördüğüm kısımları kadar iyi veya kötü diyebilirim. Esas inceleme ve puanlama, eksiler ve artılar ancak oyun bittikten sonra yaparım. Neyse bu tarz oyunları sevenler ve hastaları hala mevcut bende bu tarz oyunları çok severim ve hala bıkmadan usanmadan oynarım sizlere de kesinlikle oynamanızı tavsiye ederim. Hepinize iyi oyunlar.






9 Mayıs 2016 Pazartesi

Cornerstone The Song Of Tyrim ön inceleme (pc)

Merhaba oyun sever dostlar sizlere elimden geldiğince popüler oyunların yanı sıra alnernatif, bağımsız stüdyo oyunlarını ayrıca mini oyun ve Retro oyunların incelemelerini yapmaya çalışıyorum. Amacım çok fazla tanınmayan ve öne çıkamayan oyunları sizlere göstermek ve bu bağlamda beğeninize sunmak. Değişik ve deneysel oyunları seçmeye özen gösteriyorum ve eski oyunları unutmadan nostalji’de yapıyorum. Bugün ön incelemesini yapacağım oyunda eski atari’de veya playstation’da oynadığımız rayman, mario benzeri bir oyun olan ‘’Cornerstone The Song Of Tyrim’’

Oyunumuzda Viking olduğunu tahmin ettiğim küçük delikanlı tyrim adında bir karakteri yönetiyoruz. İlk oyuna başladığımızda bize training babında öğretici bir bölüm oynatılıyor. Burada tyrim’in arkadaşı bize bazı direktifler veriyor, mesela odun parçaları toplayarak merdiven tamir edebiliyoruz. Bunun yanı sıra bize değişik bazı şeylerde göstererek bizi oyuna hazır hale getiriyor. Ayrıca karakterimizle kendimize çekiç ve kalkan ve daha birçok şey de yapabiliyoruz. İleriki turlarda sandal veya gemi tarzı vasıtalar yaparak keşiflere çıkabiliyoruz. Ayrıca menümüzden girerek oyunda topladığımız değişik elementlerle farklı objeler yapabiliyoruz.

Tabii ki sadece bir şeyler üreterek oyunu oynamıyoruz. Bunun yanı sıra iskelet savaşçılar var onlarla da savaşmak zorundayız. Bunun yanı sıra kahramanımızın küçük köy gibi yerinde gezerek değişik karakterlerle konuşabiliyoruz. Onlardan görevler alarak yardım edebiliyoruz. Oyunda belli bir büyüklükte gezebileceğimiz bir haritamız var fakat bunun sınırları ne kadar büyük tamamını gezemediğim için net bir şey söyleyemeyeceğim. Ama yine de açık dünya oynanışı ve birçok değişik görevin yapılabilmesi ve savaşlarıyla birlikte çok eğlenceli ve keyifli bir oyun diyebilirim.

Sonuç olarak ön incelemesini yaptığım ve belli bir süre zarfında oynayıp o oynadığım kadarıyla fikirlerime dayanarak sizlere görüşlerimi aktarmaya çalışıyorum, tabii ki oyunun ileriki safhalarında neler oluyor bilemem zaten oyunla alakalı gerçek incelemeyi ve puanlamayı, eksilerini, artılarını oyunu bitirdiğim zaman ancak yapabilirim. İlk göze çarpan tabii ki grafikler oluyor çok kaliteli olmasa da o kadar takılmayın derim, macera dolu masal diyarı gibi bir diyarda güzel vakit geçirmek istiyorsanız ‘’Cornerstone Song Of Tyrim’’ oyununu sizlere tavsiye ediyorum. İyi oyunlar.








4 Mayıs 2016 Çarşamba

Shadow Dancer inceleme (retro arcade game)

O eski atari salonlarına gittiğimiz heyecanla sevdiğimiz günleri o kadar çok özlüyorum ki, keşke elimizde bir fırsat olsa o günlere geri dönebilsek diyorum. Ama ne yazık ki öyle bir şey olamayacak ama en azından o günleri yâd edebiliyorum, o zamanlarda oynayabildiğim ve bazılarını bitiremediğim oyunları bugün geliştirilen bazı emülatörler sayesinde oynayabiliyorum. Ne kadar çok oyun vardı bazılarını hatırlayamıyorum ama çok sevdiğim ve sürekli oynadıklarımı hatırlıyorum. İşte bugünde atari salonlarından çok iyi hatırladığım oynanan makinesi hiç boş görmediğim oyunlardan biri olan ‘’Shadow dancer’’’ı inceleyeceğiz.

Oyunda bir Ninja yönetiyoruz, yanında ise sadık dostu savaşçı bir kurt var. Ninja’mız ile ilerlerken shiruken denilen yıldız şeklinde bıçaklar atıyoruz. İstediğimiz zaman kurtumuza atıl kurt diyerek yönlendirerek düşmana saldırtabiliyoruz. Toplamda 4 ana tur var bu turların içinde ise bölümler ve ana turların her bir bölüm sonlarında boss’larla savaşıyoruz. Turlarda sıkıştığımız zaman kullanabileceğimiz özel gücümüzde mevcut üçgen tuşuna basarak gücünüzü kullanabilirsiniz. Üçgen tuşu demişken, arkadaşlar ben Retro oyunların hepsini gamepad ile oynuyorum onun için böyle tabir ediyorum. Zaten emülatörlerin çoğu gamepad destekliyor. İsterseniz büyük ekran tv’nizde tam ekran yaparaktan da oynayabilirsiniz.

Turlar iyi çok sıkıcı değil ama kötü olan her ne kadar emülatör olduğu için sonsuz kredimiz olsa da turun sonuna gelsek de öldüğümüz zaman tura en baştan başlamamız. Bunun için sık sık save yapmanızı tavsiye ederim. Oyunu mame emülatöründe oynayabilirsiniz arkadaşlar save içinse önce ‘’shift’’ tuşuna basılı tutarken birde ‘’f7’’ tuşuna bastığınızda herhangi bir rakam seçerek save yapabilirsiniz. Load yapmak yani kaldığınız yerden devam etmek için ise sadece ‘’f7’’ tuşuna basmanız ve save yaptığınız numaraya basmanız yeterli, böylece kaldığınız yerden devam edebileceksiniz. Birde turlarda tam olarak ne olduğunu anlamadığım tüpe benzeyen bomba mıdır nedir bilmem bazı şeyleri topluyoruz. Bunların hepsini tamamlamadan sonraki tura geçemiyorsunuz.

Tur aralarında ise bonus tur babında, bize bir binada üstten saldıran Ninjaları fps şeklinde elimizdeki yıldız bıçaklarını fırlatarak durdurmaya çalışıyoruz. Bu bonus turları geçemeseniz de olur. Oyuna kaldığınız yerden yine devam edersiniz. Oyun 2 kişi oynanabiliyor mu bilmiyorum atari salonunda da 2 kişi oynandığını hatırlamıyorum ama siz oynanıp oynanmadığını deneyerek anlayabilirsiniz. Sonuç olarak sega’nın bizlere 89 yılında beğenimize sunduğu eğlenceli ve bir o kadar da maziyi yaşatacak kaliteli oyunlarından biri olan ‘’Shadow dancer’’ı eğer oynamadıysanız kesinlikle oynayarak tecrübe etmenizi tavsiye ederim. Hepinize iyi oyunlar.






1 Mayıs 2016 Pazar

Dead Effect inceleme (pc)

Mobil platformlardaki son yıllarda olan atılımlar ve gelişmeler çoğunuzun malumudur. Gerek tablet gerek akıllı telefonlardaki işletim sistemleri sayesinde birçok bağımsız oyun yapımcısı ve amatör oyun yapımcılarının ekmek kapısı oldu. Zira mobil platformlara yapılan oyunlar genelde çok masraf gerektirmeyen basit oyunlar oluyordu, en kalitelisi bile çok büyük yatırımlar gerektirmiyordu. Eğer mobil platformda tutan bir oyun olursa bir de bunu diğer konsollara çıkardıkları zaman inanılmaz kar bile edebiliyorlardı.

İşte bugün sizlere aslı mobil platforma olan ve daha sonradan yazımın başında bahsettiğim gibi çok tutan ve pc’ye çıkan Dead Effect oyununun incelemesini sunacağım. İsim olarak Dead space’e çok benzeyen bu oyun sadece isim olarak değil hem ambians olarak hem de uzayda bir gemide geçmesi bakımından ve tuhaf bir kaza sonucu herkesin yaratıklara daha doğrusu zombiye dönüştüğü benzer bir hikâye olması. Ayrıca loading yükleme ekranı ve oyun içindeki kapı sesleri bile aynı. Tek değişiklik bu oyunun fps olması zaten bu oyun için dead space’in fps olanı demiştim bir arkadaşıma. Neyse oyunumuzda 12 bölüm oynabiliyoruz, ilk başta bize karakter seçimi yaptırılıyor bir bayan birde erkek tip var ikisi arasında pek farklılık göremedim onun için herhangi biri seçebilirsiniz.

Oyunun play kısmına girdiğimizde story mod haricinde survival ve biohazard gibi değişik modlar da oynayabiliyoruz. İlk oyuna başladığımızda sap gibi silahsız başlıyoruz akabinde elektro şok veren bir eldiven alıyoruz,kafadan size pek zombi saldırmıyor onun için bu eldivenle size saldıranları ağır bir silah olsa da temizleyebiliyorsunuz. Belli bir zaman sonra tabancanız oluyor ve rahat ediyorsunuz. Sağdan soldan mermi bulabiliyorsunuz. Ayrıca bazı dolapları zorlayıp açarak mermi elde edebilirsiniz. Merminin yanı sıra turlarda credits card gibi para yerine geçen bazı objeler topluyorsunuz, bunlarla turları geçtiğinizde istediğiniz silahı alabilirsiniz. Ayrıca elinizde olan silahları geliştirebiliyorsunuz. İstediğiniz silahı alabilirsiniz dedim ama öyle dediğime bakmayın zira silahlar çok pahalı aynı şekilde gelştirmelerde çok ama çok pahalı. Keşke daha ucuz olsaydı veya turlarda daha fazla para kazanma olsaydı çok iyi olurdu bence.

Ama isterseniz para kazanmak için elinizdeki cephaneyi satabilirsiniz ama bundan çok para kazanacağım diye beklemeyin. Turlara girmeden önce 2 silah ve bir el bombası alabiliyorsunuz sizlere tavsiyem hızlı bir silah alın zira zombiler çok acımasız ve hızlılar onun için hızlı bir silah seçin. Turlarda sadece credits toplanmıyor bunun yanı sıra gold denilen yani külçe altın diyelim toplayabiliyorsunuz. Ama bunu çok iyi atışlar ve toplu zombi öldürmeleriyle kazanabiliyorsunuz, yani bir yerlerden bulmuyorsunuz. Ve külçe altınlarla da çok güçlü özle silahlar alabiliyorsunuz. Ayrıca 20 külçe altınınız varsa auto healing yani otomatik sağlık yenileme gücünü açabiliyorsunuz. Bu silahların ve geliştirmelerin yanı sıra karakterimizin özel güçleri de var bunlar klavyeden Y tuşuna bastığınızda büyük bir güç dalgası şeklinde bir küre patlama meydana geliyor ve sizi sıkıştıran zombilere karşı yok etmede bire bir çözüm diyebilirim.

Diğer gücümüz ise yine klavyeden T tuşuna bastığınızda bir nevi yavaş çekim oluyor ce sizde böylece size saldıran kalabalık grup zombileri daha rahat bir şekilde avlayabiliyorsunuz. Sağlık durumu ise çok ilginç çünkü diğer fps oyunlarındaki gibi dinlendiğinizde sağlığınız yenilenmiyor ya sağlık kabini bulmalısınız ya da öylece idare etmek zorundasınız ancak benim önceden dediğim 20 külçe altın toplarsanız oto salık yenilemeniz olur ancak o zaman rahatlarsınız. Oyunun en kötü taraflarından biri tur içinde checkpoint veya autosave olmaması, ölüğünüz zaman ya tura en baştan başlamak zorundasınız ya da belli bir miktar para karşılığında olduğunuz yerden devam edebiliyorsunuz. Ya zaten silahlar ve geliştirmeler ateş pahasıyken siz nasıl olurda belli bir miktar ki o miktarda az buz değil birkaç kere takılırsanız yandınız. Resmen soygun yapıyorlar umarım bunu 2 oyunda düzeltirler.

Çok çeşitli yaratıklar gelmiyor zombiler, bir 4 ayaklı yaratıklar ve bir de boss savaşı yaptığımız yaratık ve sondaki çatlak profesör var o kadar, ama benim en çok gıcığıma giden ve sizlerinde eğer oynamadıysanız kesinlikle dikkat edin diyebileceğim size zırt bırt el bombası asker zombiler. Bu oyunda el bombaları çok etkili arkadaşlar onun için dikkatli olun. İleriki turlar içinde sağlık kabinlerinin yanında karakter geliştirmeleri bulacaksınız bu geliştirmelerle bazı belli bölgeler kafa, ayak, el gibi bölgelere uygulayabileceksiniz. Bir de turlarda sağda solda gizlenmiş ama dikkat ettiğiniz zaman görebileceğiniz orb diye adlandırılan bir şekil var bunları vurup oyunun ana menüsündeki game universe’den oyunla alakalı resimler açabiliyorsunuz.

Grafik bakımında oldukça başarılı bir oyun bence lakin hikâye bakımından çok sığ bir oyun diyebiliriz. Keşke daha iyi bir senaryo ve ara özetlerle destekleme olsaydı muazzam olabilirdi. Fakat sadece senaryo ve grafikle olmuyor tabii, bunun yanı sıra müzikler de çok kaliteli ve oyunun ambiansına uygun. Çevre,karakter ve silah modellemeleri güzel oynanabilirlik de iyi fakat şu tur içinde öldüğümüzde para karşılığında olduğumuz yerden başlama olmasaydı daha iyi olabilirdi bence. Bir de daha uzun turlar ve 12 bölüm değilde 14 veya 15 tur olabilirdi. Ayrıca silahları daha kolay satın alabilme ve geliştirme olsaydı çok süper olurdu. Karakter geliştirmelerini de turlarda değilde tur dışında yapılması lazımdı. Umarım bu hataları 2. Oyunda yapmazlar ve böylece ortaya mükemmel bir aksiyon,fps,korku ve bilim-kurgu iç içe bir oyun çıkmış olur kanımca. Neyse çok kaliteli ama eksikleri olan düşük boyutlu bir fps oynamak istiyorsanız Dead Effect’i sizlere tavisye ederim, hepinize iyi oyunlar.











Yeni yayınları kaçırma!