Hep korku filmi veya gerilim filmi izleyerek veya oyunlarını
oynayarak neyi amaçladığımızı tam olarak hala anlamış değilim, zira her nedense
gerçek hayatta göremediğimiz veya günlük yaşantımızda pek karşımıza çıkmayan bu
duyguları biraz abartılmış şekilde de olsa filmlerde ve oyunlarda görmeyi
tercih ediyoruz anladığım kadarıyla.
Aslında gerilim veya korku çokta iyi şeyler değil. Annem hep
bana ‘’niye bunları izliyorsun, insanın içini açacak şeyler seyretsene’’ diyor
mesela. Aslına bakarsanız annem haklı. Zira yaşadığımız güzel ülkemizin içinde
bulunduğu kaos ortamı düşünülecek olursa haksız sayılmaz. İnsanın gülmeye ve
eğlenmeye ihtiyacı daha çok var.
Ama ne yapalım korku, gerilim olmadan da yaşanmıyor ne yazık
ki. Neyse bugün ön incelemesini yapacağım oyun aslında tıkla-ilerle macera
oyunu, lakin bol bol korku ve gerilim öğeleri içermekte. Yani bayağı sert
kareler var diyebilirim. Oyunun belli bölümlerinde sanki silent hill oynuyormuş
hissine bile kapılabilirsiniz.
Evet, oyunumuzun adı ise ‘’fran bow’’ hikâyemiz ise aynı
zamanda oyun adı da olan fran adlı küçük kızın ailesini kendi evinin camında
tuhaf bir yaratık gördükten sonra onları ölü şekilde bulmasıyla başlıyor. Daha sonradan
ise fran gözünü bir çocuk akıl hastalıkları hastanesinde açıyor. Yani tımarhane
desek daha doğru olur. Ve doktorun bize sorduğu sorularla oyun başlıyor.
Bu oyunda da diğer tıkla-ilerle oyunlarında olduğu gibi
diyalog var, bize sorulan sorulara ekranın altındaki seçeneklerden birini
seçerek cevap verebiliyoruz. Yine klasik tıkla-ilerle oyunlarındaki gibi imleç hareketleriyle
karakterimizi yönetiyoruz. Ayrıca bulduğumuz objeleri yanımıza alabiliyoruz. Başka
bulduğumuz objelerle birleştirebiliyoruz.
Fakat dikkatli olun objeleri tam seçemeyebilirsiniz, zira
benim bu tarz oyunlarda en dikkat ettiğim husus tek tuşla bakabileceğimiz veya
alabileceğimiz objeleri bize gösteren bir sistem. Bundan önceki birçok oyunda
böyle tarzda kolaylıklar vardı. Fakat fran bow’da denk gelmedim veya var da ben
tuşunu bulamadım.
Oyunda diyalog ve objelerin kullanımının yanı sıra
bulmacalarda var. Daha oyunun başında çok zor sayılmayacak fakat ince düşünmek
gerektiren bir puzzle koymuşlar. Bu demek oluyor ki oyunun ileriki evrelerinde
birçok bulmaca le uğraşacağız anlamına geliyor.
Yazımın başlarında sizlere bazen silent hill oynuyormuş
hissi yaşayacaksınız dedim, neden mİ? Fran bir kutu kullandığı hap var. Bu hapları
içtiğinde etraf bir anda değişiyor. Sanki mezhaba gibi hissettiriyor. Kesik başlar,
kan akan duvarlar ve tuhaf birçok yaratık. Aynı silent hill’daki gibi olduğumuz
çevre değişiyor. Böylece yol bulamadığımız zamanlarda hapları kullanarak
değişik yollar açarak ilerleyebiliyoruz.
Grafikleri de çok güzel olmuş diyebilirim. Daha çizgi roman
tarzı ve fantastik olmuş. Oynanabilirlik çok zor değil zaten tıkla ilerle
oyunlarını seviyorsanız rahat oynarsınız. Sonuç olarak, psikolojik korku,
gerilim ve macerayı sizlere iç içe yaşatabilecek değişik bir tıkla- ilerle
oyunu oynamak istiyorsanız fran bow tam size göre derim. Hepinize iyi oyunlar
arkadaşlar.
0 yorum:
Yorum Gönder