Belki de en iyi fps ve aksiyon oyunları serisi olarak
aklımızda ömür boyu yer edecek ve unutamayacağımız oyunların başında gelen ve
yapımcıları her nasıl yapıyorsa çıkardıkları yeni oyunların çoğunda heyecan
dozajı azalmayan ve de hikâyesi yozlaşmayan call of duty serileri ilk başlarda
2.dünya savaşı kurgularıyla karşımıza çıkmıştı. Sonradan modern savaşa
döndüler, muhtemelen artık böyle devam edecekler.
Bugünkü inceleyeceğimiz call of duty oyunu ise ana oyunların
dışında geçse de modern oyunlarda gördüğümüz ve ekibimizde yer alan
elemanlardan biri de olan ghosts ekibinin hikâyesini konu almakta. Oyun bayağı
kıyamet kopuyormuşçasına, uzaydan gelişmiş bir uydu olan adını odin verdikleri
bir silah tarafından dünyaya yapılan saldırı ile başlıyor. Bu oyunumuzda
düşmanlarımız federasyon adı verilen bazı Amerika ülkelerinin birleşmesiyle
oluşan bir yapı.
Size bahsettiğim saldırıyı aslında Amerika’nın silahı olan
odini ele geçirerek başlatanlar federasyonun askerleri. Zaten bir iki bölüm
uzayda da oynayabiliyoruz. Ve bizde asıl kahramanlarımız olan hesh, logan ve
babalarıyla bir şekilde kaçmaya çalışıyoruz. Bu baba ve oğulları askerler, yani
çocuklar baba mesleğini devam ettiriyorlar desek yanlış söylemiş olmayız.
Hesh ve logan ghosts ekibinden değiller ama gruba girmek
için epey çaba sarf ederler ve sonunda ekibe dahil olurlar lakin devamında
bilmedikleri bir sırla gerçekleri öğrenirler. Bu sır babalarının yıllar önce
yaşadığı bir sırdır ve oğullarından bunu gizlemiştir. Ama sonunda bütün
olanları anlatır tabii biz bu sırı bir bölümde oynayarak şahit oluyoruz.
Bu oyunda yine diğer call of duty’lere benzer taraflar olsa
da bazı değişiklikler göze çarpmıyor değil. Mesela önceki oyunlarda hep bize
köpekler saldırırdı. Bu oyunda ise riley adındaki özel eğitimli köğeğimizle biz
düşmanlara emir verip saldırtabiliyoruz. Riley’e bağlı olan kamera sayesinde
birçok görevi de başarabiliyoruz.
Yine önceki oyunlardaki gibi attığınız el bombalarını
düşmanlarınız size geri iade edebiliyor. Aynı şekilde sizde onlara
atabiliyorsunuz. Turlara girerken yine bize otomatik silahlar veriliyor, yani
biz silahlarımızı seçemiyoruz. Sadece bir makineli ve tabanca kullanabiliyoruz.
Ama isterseniz öldürdüğünüz düşmanlarınızdan düşen silahları alıp
kullanabilirsiniz. Yine yaralandığımız zaman saklanıp siper aldığımızda
iyileşebiliyoruz.
Turlar ise gayet güzel fakat yine de bana oyun kısa geldi. Eski
call of duty’lerden bu yana alıştığımız araç kullanımı bu oyunda da mevcut.
Benim en çok sevdiğim araçlardan biri olan helikopter ve tank görevleri yapabiliyoruz.
Ve kurgu gereği bir anda destek verdiğimiz askerlere de geçerek onları da
yönetebiliyoruz. Bu oyunda paldır küldür her yere daldığımız turlar var evet
ama bazı turlar var ki arkadaşlar o turlarda adeta sam fisher olup
düşmanlarınızı gizli öldürmek zorunda da kalabiliyoruz.
Hele hele bir bölümde uçağımızın düştüğü ve düşman
askerleriyle dolu bir ormanda saklanarak ve diğer silah arkadaşlarımızı bulmaya
çalışarak geçirebiliyoruz. Yine okyanusun dibinde çok zorlu bir görevin
üstesinden gelmeye çalışırken köpekbalıklarından da kıçımızı kurtarmaya
çalışıyoruz.
Grafik bakımından fena değil diyebiliriz. Zaten call of duty
oyunları hiçbir zaman ne battlefield veya bir crysis grafikleriyle aynı
seviyeye geldiğini söyleyemeyiz. Bence call of duty ghosts oyununun en öne
çıkan özelliği senaryosu ve göz kamaştırıcı kurgusu ve aksiyonu bu sayede sizi
oyunun içine alıyor ve kendinizi oyuna tamamıyla adapte edip sürüklenmenizi
sağlıyor.
Müzik ve sesler fena değil ama eski 2.dünya savaşı oyunlarının
müzikleri çok daha iyiydi bence. Yapay zeka önceki oyunlarla aynı diyebilirim
ben pek değişen bir şey göremedim zira. Oynanabilirlik çok zor değil zaten
şimdiye kadar illaki bir call of duty oyunu oynamışsınızdır diye tahmin
ediyorum. Sonuç olarak fps aksiyon oyunu hastasıysanız hele hele call of duty
fanıysanız bu oyunu daha oynamadıysanız hemen oynayın derim. Hepinize iyi
oyunlar.
0 yorum:
Yorum Gönder